Çevrecilerin RES zaferi

İzmir'in turizm cenneti ilçesi Çeşme'de, birbiri andına inşaatlarına başlanan RES projeleri tartışma yarattı. Bu projelere karşı ilçedeki çevreciler hukuk mücadelesi başlattı. İlçe merkezine yakın bölgede türbin direkleri dikilen proje için vatandaşların açtığı 'ÇED gerekli değildir' iptal davasını yerel mahkeme reddetti. Ancak temyiz için gidilen Danıştay 14'üncü Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Yüksek mahkeme kararında, "Çeşme Yarımadası'nın zengin biyolojik çeşitliliğinin, üzerinde bulunduğu önemli kuş göç yolları ile verimli tarım alanlarının bilirkişilerce incelenmesi gerektiğini gerekçe gösterdi.

Türkiye turizminin son yıllarda yıldızı parlayan merkezi Çeşme'nin, bir diğer özelliği ise yıl boyunca hiç kesilmeyen rüzgarı. Çeşme'nin rüzgarından enerji elde etmek isteyen şirketler, son yıllarda peş peşe projelerini hayata geçirmek için çalışma başlattı. Türkiye'deki ilk rüzgar Enerji Santrali'nin kurulduğu Çeşme'nin Alaçatı bölümündeki, projeler zamanla Çeşme'ye de yaklaştı. Sayıları her geçen gün artan ilçe merkezini de içine alan yarımadanın hemen tüm tepelerinde RES türbinleri, kurulmaya başlandı. Yerleşim yerlerine oldukça yaklaşan bu projelerden birisi için verilen “ÇED gerekli değildir" kararı içinde vatandaşlar ve çevreciler hukuk mücadelesi başlattı. 2013 yılında vatandaşlar, İzmir 5'inci İdare Mahkemesi'ne, iptal davası açtı. Yerel mahkeme geçen yıl bu talebi reddetti. 

DANIŞTAY YENİ BİLİRKİŞİLER İSTEYİP, KARARI BOZDU
Yerel mahkemenin verdiği karar sonrasında, mücadeleyi bırakmayan vatandaşlar adına avukatları Danıştay'a temyiz başvurusunda bulundu. Danıştay 14'üncü Dairesi de, yaptığı incelemeler sonrasında yerel mahkemenin yaptırdığı bilirkişi incelemesini, yetersiz bulup kararı bozdu. Danıştay bu kararında, aynı yörede başka firmalara ait projelerle ilgili açılan davalarda sunulan bilirkişi raporlarını da, dayanak gösterdi. Çeşme Yarımadası'nın zengin biyolojik çeşitliliğinin, üzerinde bulunan önemli kuş göç yollarının, zengin tarım alanlarının, ve farklı projelerin kümülatif etki değerlendirmelerinin de incelenmesi gerektiğine kararında yer verdi. 

ÇEVRECİ AVUKAT: BURASI DOĞAL SİT ALANI
Danıştay'ın kararı üzerine büyük sevinç yaşayan çevreciler adına açıklama yapan Avukat Mehmet Horuş şu değerlendirmede bulundu:

"Bizim davamız, RES'lere karşı görülen ilk davalardan birisi. Yerel mahkemenin belirlediği bilirkişi heyeti, sadece elektrik üretim alanıyla ilgili değerlendirmede bulundu. Oysa burası doğal sit alanı üzerinde, kuş göç yolları var. Danıştay, çevre mühendisi, ziraat mühendisi ile kuş bilimcinin de bilirkişi heyetinde bulunup inceleme yapmasını istiyor. Bütünü bu bilim insanlarından gelecek rapor doğrultunda yerel- mahkemeye karar vermesi gerektiğini söylüyor. RES'lere karşı verilmiş önemli bir karar, artık bu yöndeki davalarda bilirkişi incelemelerin daha ayrıntılı ve bilimsel yapılmasını gerektiği ortaya çıktı." 

ŞİRKET AVUKATI: TEK BİR AĞAÇ KESİLMEDİ
Şirketin avukatı Arsin Demir ise projenin yaklaşık 1.5 yıldır rüzgardan elektrik üreten bir durumda olduğunu anlatıp şöyle dedi:

"3 yıldır santral sahasında ornitologlar ve biyologlar tarafından bilimsel incelemeler yapılmış ve halen daha yapılmaktadır. Santral sahasında tek bir ağaç kesilmemiş aksine 11 bin bitki dikilmiştir ve bu santral Türkiye'nin örnek rüzgar enerji santralidir. Aslında, Danıştay 14.Daire, yerel mahkemenin kararı için kısmen onama, kısmen bozma kararı vermiştir. 'ÇED gerekli değildir' kararının bozma gerekçesi ise, başka bir projedeki bilirkişi raporu ile müvekkil şirket ÇED davasına açılan bilirkişi raporu arasındaki farklılıkların giderilmesi için yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması talep edilmiştir." (DHA)