Dolar 34,6740
%0.21
Euro 36,6123
%0
Altın 2.938,640
%0.13
Bist-100 9.640,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Çiçek: Demokrasilerde en belirgin kural kuvvetler ayrılığıdır

Çiçek: Demokrasilerde en belirgin kural kuvvetler ayrılığıdır

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, demokrasilerin en belirgin kuralının kuvvetler ayrılığı olduğunu söyledi. Yürütmenin yargı alanına, yargının ise yürütme alanına müdahale etmemesi gerektiğini belirten Çiçek, herkesin kendi işine bakması...

  • Ege Postası
  • 03.01.2014 - 11:46
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, demokrasilerin en belirgin kuralının kuvvetler ayrılığı olduğunu söyledi. Yürütmenin yargı alanına, yargının ise yürütme alanına müdahale etmemesi gerektiğini belirten Çiçek, herkesin kendi işine bakması gerektiğini dile getirdi.

TBMM’de gazetecilerle kahvaltı yapan Çiçek, gündeme ilişkin bazı mesajlar verdi. Çiçek şunları söyledi: “Türkiye’nin uzlaşmaya oksijen kadar ihtiyacı var. Kullandığımız dil uzlaşma dili mi dersek kenarından bile geçmiyor. Türkiye yetki çatışmalarının yaşandığı ülkelerin başında geliyor. Herkes kendi işine bakmalı. Yasama yasama görevini, yürütme yürütme görevini, yargı kendi görevini yapacak. Herkes kendi işine odaklanacak. Herkes kendi işini en iyi şekilde yapacak. Birbirinin alanına müdahale etmeyecek. Bulunan çözümler bazen ömrü bir sene sürüyor. Bazen bir iki sene içinde sorunu çözmüş gibi gözüksek de sorunun çözülmediğini, mikrop kaptığını birçok olayda görmek mümkündür. Demokrasilerde en belirgin kural kuvvetler ayrılığıdır. Kuvvetler ayrılığı demek birbirine hasım olmak demek değildir. Yürütme kendi görevini, yargı kendi görevini yapacak. Bu üç kuvvet, biri diğerinin alternatifi değildir. Hiç kimse, hiçbir kurum kaynağını Anayasa'dan almayan yetkiyi kullanamaz.”

ÇİÇEK: YOLSUZLUK KONUSU MÜZMİN BİR İLLET

Çiçek, yolsuzluk konusunda şu ifadeleri kullandı: “Yolsuzluklar konusu müzmin bir illet. Devleti çürüten, hak ve adalet duygusunu zedeleyen bir illettir. Bir şeytan üçgeni. Üç köşeden birinde konumlanmış durumda olan adamlar yüzünden hepimiz zan altında kalıyoruz. Sıkıntı, vicdan azabı çekiyoruz. Toplum bu olaylar sebebiyle karamsarlığa itiliyor. Yolsuzlukla mücadele bir toplumsal mücadeledir. Sadece yargının görevi değil. Yargının görevi suç işlendikten sonrasını ortaya çıkarmak. Ayıp diye bir kavram vardı. Bunu unuttuk. Banka soygunları sebebiyle kim neyi batırdıysa gittiğim toplantılarda bunları görüyorum. Çok toplantının kapısından döndüğüm olmuştur. Yolsuzlukla mücadele üç aylık, beş aylık mücadele değil. Devamlı bir uğraş alanıdır. Devletlerin devamlı gündeminde olması gereken bir alandır.”

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.