Çöpe yargı frenine Kocaoğlu'ndan tepki

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Katı Atık Bertaraf Tesisiyle ilgili yer seçimine mahkeme tarafından yürütmeyi durdurma kararı verilmesi üzerine “Günlük 4 bin ton çöpü son teknolojiyle, çevreye zarar vermeden, tamamen kapalı bir sistemde bertaraf etmek, ekonomiye kazandırmak istiyoruz. İnsanlar buna neden karşı çıkar anlamıyorum” dedi. Başkan Kocaoğlu, projeye karşı çıkanların denetimine her zaman açık olduklarını söyledi. 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Katı Atık Bertaraf Tesisine ilişkin İzmir 5. İdare Mahkemesi tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararının ardından ilk kez konuştu. Özel bir televizyona konuk olan Kocaoğlu, “İzmir’de günde ortalama 4 bin ton evsel atık çıkıyor. Yani halk deyimiyle çöp. Dünya bunu hammadde olarak kullanıyor. Biz de evsel atıklarımızı, son teknolojiyi kullanarak, çevreye zarar vermeden, tamamen kapalı bir sistemde bertaraf etmek, ekonomiye kazandırmak istiyoruz. Buna neden karşı çıkarlar anlamıyorum” diye konuştu.

İTİRAZ EDECEKLER
Mahkemenin yürütmeyi durdurma kararına itiraz edeceklerini kaydeden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Akıl ve bilimi kullanarak 18 kurumdan katı atık bertaraf tesisi yeri için olumlu görüş aldık. Ondan sonra ÇED süreci için ihaleye çıktık. Süreci tamamlamaya başladığımızda sadece Orman Bölge Müdürlüğü'nden onay alamamıştık. Sonra Çevre Bakanımız, Su ve Orman Bakanımız ve Ulaştırma Bakanımızla görüştük. İhtiyacı ve durumu anlattık. Hem Binali Bey, hem Veysel Beyle görüşerek başka bir çare olmadığına karar verdik. Orman Bölge Müdürlüğü de onay yazısını bürokrat arkadaşlara gönderdi. Sonra da bu haber geldi." 

İzmirli hemşehrilerinin oylarıyla 12 yıldır İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olduğunu anlatan Kocaoğlu, şunları söyledi:

"Hiçbir zaman  suyumuza, toprağımıza,  havamıza; karıncaya, kuşa zarar verecek bir iş yapmadım, yapmayacağım da. Bulabildiğimiz en uygun yer burasıydı. Suyun tedbirini Devlet Su İşleri’yle görüştük. Oraya proje yaptık, projeyi sunduk. Bu şekilde taahhüt ettik. Eksiklerini tamamladık. Projeye karşı olanlar ‘biz bu projeyi takip edeceğiz, hem yapım aşamasında hem çalışma aşamasında; eğer taahhütlerinde bir uyumsuzluk olursa, gereğini yapacağız.' diyor. Biz de onları danışma kurulu gibi görevlendirelim, istedikleri zaman denetlesinler, yaptığımız iş ortaya çıksın. Biz İzmir’in katı atık problemini çözmek istiyoruz. Ben burada hata yapmadığımıza ve haklı olduğumuza inanıyorum. Bir an evvel bu tesisi yapıp Türkiye’ye iyi bir örneği göstermek istiyoruz."