Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Ayasofya açıklaması
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Levent'teki camiye "Barbaros Hayrettin Paşa" adını verdiklerini açıkladı. Temel atma töreninde konuşan Erdoğan, "Biz nasıl başka ülkelerdeki ibadethalere karışmıyorsak, başka ülkelerin bizim ibadethanelerimize karışma hakkı yok, Ayasofya konusunda yöneltilen ithamlar doğrudan egemenlik haklarımıza saldırıdır" açıklamasını yaptı.
- Ege Postası
- 03.07.2020 - 15:49
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'yi, ibadethaneler üzerinden eleştirmeye çalışmanın hakikatlere sırt dönmek anlamına geldiğini belirterek, "Ülkemize Ayasofya konusunda yöneltilen ithamlar, doğrudan egemenlik haklarımıza saldırı anlamını taşımaktadır." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Levent'teki Barbaros Hayrettin Paşa Camisi Temel Atma Töreni'ne katıldı.
Açılışta konuşan Erdoğan, Sakarya'nın Hendek ilçesinde havai fişek fabrikasında yaşanan patlamada hayatını kaybeden işçilere Allah'tan rahmet, yaralı işçilere de acil şifalar dileyerek, Allah'ın ülkeyi ve milleti her türlü felaketten koruması temennisinde bulundu.
Sakarya'daki patlamayla ilgili tüm bakanlıkların, kurumların, valiliğin, büyükşehir belediyesinin yoğun bir çalışma içinde olduğunu belirten Erdoğan, "Şu anda kontrol altına alınmıştır. Can kaybının daha fazla artmaması umuyoruz. Bu vesileyle Sakarya halkına geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum." diye konuştu.
"CAMİ, TÜM İSLAM ALEMİNE HAYIRLI OLSUN"
Erdoğan, temeli atılan Levent'teki caminin İstanbul'a, ülkeye ve tüm İslam alemine hayırlı olması dileğinde bulunarak, caminin şehre kazandırılmasında katkısı olanlara şükranlarını sundu.
Hazine ve Maliye Bakanlığına, Merkez Bankası yönetimine gayretleri ve kolaylaştırıcı yaklaşımlarından dolayı teşekkür eden Erdoğan, inşaatı yürütecek firmaya, görev alan mimarından nakkaşına, mühendisinden işçisine kadar herkese teşekkür etti.
İnsan için geride bıraktığı her eserin önemli, Allah için yapılan eserlerin yerinin ise ayrı olduğunu belirten Erdoğan, camilerin hiçbir çıkar, kazanç, şöhret beklentisi olmaksızın sadece ve sadece Allah'a ibadet, Allah rızası için inşa edilen eserler olduğunu vurguladı.
Erdoğan, "Medeniyetimizde camiler Mescid-i Haram ve Mescid-i Aksa'dan beri kulluğumuzun sembolleridir. Rabb'imiz camileri Allah'ın adı anılan, sabah akşam tespih edilip namaz kılınan evler olarak tarif ediyor." ifadelerini kullandı.
"TÜRKİYE HERKESE İBADET İMKANI SUNUYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müslümanların dünyanın her köşesinde Peygamber'in "Kim Allah rızası için bir mescit yaptırırsa, Allah da bunun karşılığında ona cennette bir köşk ihsan eder." müjdesine nail olmak içi asırlardır cami inşa ettiğini belirterek, şöyle devam etti:
"Dünyanın farklı coğrafyalarında, farklı mimari stillerle yükselen her cami bulunduğu yerin Müslüman yurdu olduğunu gökyüzüne haykıran birer abidedir. İstanbul, Fatih Sultan Mehmet Han'ın fethiyle birlikte mescide çevrilen Ayasofya ve asırlar içinde ardı ardına inşa edilen selatin camileriyle bu bakımdan dünyanın en zengin şehirlerinin başında geliyor. Biz nasıl dünyanın diğer ülkelerinde kendi vatandaşlarına hizmet veren ibadethanelere karışmıyorsak kimsenin de bizim ibadethanelerimize karışmaya hak ve salahiyeti yoktur. Türkiye her dinden, her inançtan, her meşrepten vatandaşına ibadet imkanı sunan bir ülkedir. Belki de bunu şu anda ekranları başında izleyen vatandaşlarım ilk defa duyacak. Halihazırda ülkemizde sayıları 435'i bulan kilise, sinagog, havra ibadete açıktır. Hatta ülkemizde Balat'taki Demir Kilise örneğinde olduğu gibi restorasyonla ayağa kaldırılan yeni kiliselere dahi biz destek verdik, bizzat devletin cebi hümayunundan bunları yaptık."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı şekilde camilerin de ihtiyaç duyulan her yerde hizmet verdiğini vurgulayarak, ayrıca geçmişi 11 bin yıl öncesine kadar uzanan ve insanlığın ibadet için kurduğu ilk yerleşim yeri olarak bilinen Göbeklitepe başta olmak üzere farklı dönemlere ve medeniyetlere ait binlerce tarihi ibadet mekanının olduğunu söyledi.
AYASOFYA AÇIKLAMASI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Böyle bir ülkeyi ibadethaneler üzerinden eleştirmeye çalışmak hakikatlere sırt dönmek demektir. Ülkemize Ayasofya konusunda yöneltilen ithamlar, doğrudan egemenlik haklarımıza saldırı anlamını taşımaktadır. Halbuki dünyanın dört bir yanında camilerin ve diğer dinlere mensup insanların ibadethanelerinin saldırıya uğradığı bir dönemden geçiyoruz. Milyonlarca insan sadece dini inançlarından dolayı hayatlarına kastedilmesine dahil her türü baskıya maruz kalıyor. Asıl bakılması, üzerinde durulması, tedbir alınması gereken yer işte burasıdır. Biz ülkemizdeki hakim inanç grubu olan Müslümanların da diğer dinlere mensup olanların da hakkını, hukukunu korumaya devam edeceğiz. İnşa ettiğimiz yeni camileri, aynı zamanda insanlığın ortak medeniyetine yaptığımız katkılar olarak görüyoruz. "
Yorum Yazın