Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan ÖTV zammı açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, akaryakıta yapılan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) zammına ilişkin, “ÖTV'nin maktu olmasından dolayı çok uzun zamandır enflasyon güncellemesi yapılmamıştı. Bu nedenle ÖTV'de böyle bir artışa gidildi. Özellikle 6 Şubat depremlerinin getirdiği yoğun mali yük, bu anlamda bütçenin ihtiyaçları kapsamında böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyduk. Tüm bunlara rağmen akaryakıt fiyatlarında Türkiye, Avrupa'nın en ucuz ülkelerinden biri” dedi. Erdoğan, emekli maaşları ile ilgili ise “Emekliler noktasında da yıl sonu itibarıyla yeniden bir değerlendirme yapmamız söz konusu” diye konuştu.
- Ege Postası
- 21.07.2023 - 16:02
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri’ni kapsayan Körfez ziyareti dönüşünde uçakta basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’ndan bugün yapılan yazılı açıklamaya göre Erdoğan, NATO Zirvesi’ne katılmak üzere Litvanya’nın başkenti Vilnius’a ziyaret ve Körfez ülkelerine yaptığı ziyareti şöyle değerlendirdi:
“DÜŞMANI AZALTMAK, DOSTU ÇOĞALTMAK GAYRETİ İÇERİSİNDEYİZ”
“Eğer bu olmamış olsaydı bizim bazı ülkelerle hiç görüşme yapmamamız gerekirdi. Biz, bu görüşmeleri yaparken bir şeyi ispat ettik. O da neydi? Düşmanı azaltmak, dostu çoğaltmak gayreti içerisindeyiz. Eğer Türkiye, bir güç kazanıyorsa bu gücü bu politikalarıyla kazanıyor. Bundan sonraki süreçte de bu şekilde devam ederek bölgesel ve küresel güç olmanın adımlarını atmaya devam edeceğiz.
Küresel meselelerde kararsızlığın hâkim olduğu bir atmosferde ülkemiz, istikrarlı yönetimi ve politikalarıyla öne çıkıyor. Her meselede insanı merkeze alan, insan onurunu korumaya çalışan Türkiye; Batı, Orta Doğu, Uzak Doğu, Afrika ve Arap coğrafyasıyla aynı anda dostluk ilişkileri kurabilen yegâne ülkedir. Biz, ilk günden itibaren ilkeli ve kararlı bir dış siyaset yürütüyoruz. İhtilaflı konuları çözüme kavuşturarak ilişkileri güçlendirmeyi, iktidara geldiğimiz ilk andan itibaren savunuyoruz. İlişkileri güçlendirme, yeni dostlar kazanma süreçlerini 'restorasyon' olarak göremeyiz. Türk dış politikası, her zaman milli çıkarlarını, menfaatlerini esas alan bir eksendedir. Dün böyleydi, bugün de böyle, yarın da böyle olacak. Bizim dostluğumuzu kazanan ya da kazanacak diğer ülkeler için yeni bir dönemin başlangıcı diyebiliriz.”
“DANIŞMANIM ÇAĞATAY KILIÇ'IN MİÇOTAKİS'İN ÖZEL TEMSİLCİSİYLE OLAN MÜNASEBETLERİ, BU SÜRECİ ÇOK DAHA FARKLI KILACAKTIR”
Erdoğan, Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki adaları silahlandırılması ile ilgili soruya, “Tabii bu iş sadece Yunanistan'dan kaynaklanmıyor. Malum, Beyaz Saray'daki dostları ve lobi, sürekli olarak bunları tahrik ediyor. Bu tahrik neticesinde de zaman zaman arzu edilmeyen durumlar meydana geldi. Dışişleri Bakanımız Hakan Bey, kendi muhatabıyla görüşüyor. Danışmanım Çağatay Kılıç'ın Miçotakis'in özel temsilcisiyle olan münasebetleri, bu süreci çok daha farklı kılacaktır. Bunu da süratle aşacağımıza inanıyorum” yanıtını verdi.
“LİBYA'YA İNŞALLAH BİR ZİYARETİM OLACAK”
Erdoğan, Körfez ülkelerine yaptığı ziyaretin Yunanistan, İsrail ve Mısır ile ilişkilere etkileri üzerine sorulan soruyu şöyle yanıtladı:
“Bu Körfez ziyaretimde liderlerle yaptığımız özel görüşmede gördüm ki Mısır konusunda attığımız adım, onları ciddi manada memnun etmiş. Hepsi de bize teşekkür etti. Yani Mısır ile büyükelçilerin atanmış olması, bizler için bölgede yeni bir gelişmenin olması durumudur. Bundan dolayı memnun olduklarını gördüm. Şimdi gerek bakan arkadaşlarımız gerek iş insanlarımız, Mısır ile ilişkilerini geliştiriyorlar. Mısır ile ilişkilerin geliştirilmesi, özellikle ekonomik potansiyelimizi de ciddi manada artıracaktır. Bir de Libya ile doğal gaz noktasında attığımız adımlar, aldığımız mesafeler var. Bu da birilerini rahatsız etmişti. Bu gelişmelerle birlikte Türkiye'nin Mısır ile ilişkileri çok daha farklı bir şekilde gelişecektir. Önümüzde Libya'ya inşallah bir ziyaretim olacak. Libya ile birlikte belki Kuzey Afrika'da bazı ülkelere de bir ziyaret turu düzenleme durumumuz olabilir. Bu ziyaretleri yapmadan mesafe almanız mümkün değil.”
Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri ile imzalanan anlaşmanın detaylarına ilişkin, “50,7 milyar dolar tutarında devasa ölçekli bir anlaşma yaptık. Öte yandan, bu Körfez ziyaretimiz sırasında yine Cumhuriyet tarihimizin en büyük savunma ve havacılık ihracatı sözleşmesine imza atıldı. Tüm bu anlaşmalar, maddi karşılıklarının ötesinde Körfez ülkelerinin, Türkiye'nin ekonomisine, sanayisine güvenlerinin göstergesidir. İmzalanan anlaşmalar çerçevesinde yatırımları Türkiye'de gerçekleştireceğimiz gibi bu ülkelerin yanı sıra üçüncü ülkelerde de ortaklıkları, iş birliklerini geliştirerek, çeşitlendirerek gerçekleştirebileceğiz” değerlendirmesinde bulundu.
“ZATEN SIĞINMACILARIN GÖNÜLLÜ OLARAK DÖNME ARZUSU ÇOK AÇIK, NET ORTADA”
Yaptığı görüşmelerin Suriye, sığınmacılar ve İsrail-Filistin ilişkilerine etkisine ilişkin, “Şu an 100-150 bin briket ev rakamına ulaştık” diyen Erdoğan, devamında şunları kaydetti:
“Şu an itibarıyla dönüş yapan sığınmacı rakamında 1 milyonu yakalamış olabiliriz. Bundan sonraki süreçte bu daha da artacaktır. Özellikle de Katar, Suriye'nin kuzeyindeki bölgede hazırlanan projeyi destekliyor. Bu proje ilerledikçe sığınmacılardan oraya dönüşlerin daha da artacağına inanıyorum. Zaten sığınmacıların gönüllü olarak dönme arzusu çok açık, net ortada. Onlar da topraklarına dönmenin hasreti içerisinde. Filistin konusunda Körfez ülkesi olan kardeşlerimizin bizden farklı bir yanı yok. İsrail ile ilgili de bizim yaptığımız bazı görüşmeler var. Gelecek hafta, 25 Temmuz Salı günü Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'ı, ardından da 28 Temmuz Cuma günü İsrail Başbakanı Netanyahu’yu ülkemizde misafir edeceğiz. Bu ziyaretlerle de bazı adımları atacağız ve süreç daha da hızlanmış olacak.”
Erdoğan, Türkiye-Rusya ilişkileri ve Karadeniz Tahıl Girişimi hakkındaki soruyu şöyle yanıtladı:
“Görüşmelerle birlikte çok yakın bir zamanda Sayın Putin ile ama telefon diplomasisi, ama aramızda daha önce konuştuğumuz Türkiye ziyaretiyle inşallah bu işi belli bir yere bağlayacağız. Rusya'nın da bazı beklentileri var. Bunların aşılması hâlinde Rusya, bu tahıl koridorunun aktif çalışmasından yana. Karadeniz Tahıl Girişimi'nin sonlandırılmasının, küresel gıda fiyatlarını artırmasının yanı sıra bazı bölgelerde kıtlık ve ardından yeni göç dalgalarına kadar uzanan bir dizi etkisi olacaktır. Bunun önüne geçmek için inisiyatif almaktan geri durmayız. Sayın Putin ile konuyu etraflıca konuşarak, bu insani hareketin devamını temin edeceğimize inanıyorum. Kendisinin de Batılı ülkelerden bazı beklentileri olduğunu biliyoruz. Bu konuda da Batılı ülkelerin harekete geçmesi gerekmektedir.
Savaş ortamında insanlığa hizmet eden bir uzlaşı sağlandı ve bunun devam etmesi için elimizden geleni yapacağız. Türkiye'ye dönüşte Sayın Putin ile görüşmelerimi gerçekleştireceğim. Öncelikle telefon diplomasisini kullanacağız. Sayın Putin'in ağustos ayında planlanan ziyareti de gerçekleşirse bu hususları tüm ayrıntısıyla görüşeceğiz. İnanıyorum ki süreç uzamadan, Karadeniz Tahıl Girişimi'nin devamını sağlayacağız.”
“6 ŞUBAT DEPREMLERİNİN GETİRDİĞİ YOĞUN MALİ YÜK, BU ANLAMDA BÜTÇENİN İHTİYAÇLARI KAPSAMINDA BÖYLE BİR DÜZENLEMEYE İHTİYAÇ DUYDUK”
Erdoğan, akaryakıta yapılan ÖTV zammı ve emeklilerin maaş zamlarına ilişkin beklentileriyle ilgili soruya şu yanıtı verdi:
“Akaryakıtta Hazine ve Maliye Bakanlığı’mız, vergi ile alakalı bir düzenleme yaptı. Özellikle ÖTV'nin maktu olmasından dolayı çok uzun zamandır enflasyon güncellemesi yapılmamıştı. Bu nedenle ÖTV'de böyle bir artışa gidildi. Özellikle 6 Şubat depremlerinin getirdiği yoğun mali yük, bu anlamda bütçenin ihtiyaçları kapsamında böyle bir düzenlemeye ihtiyaç duyduk. Tüm bunlara rağmen akaryakıt fiyatlarında Türkiye, Avrupa'nın en ucuz ülkelerinden biri. Akaryakıtta zaten bir otomatik fiyatlandırma mekanizması var. Dünyadaki fiyatlar çerçevesinde belirleniyor. ÖTV artışıyla yapılan da depremin etkileri, depremle mücadeleyle alakalı Türkiye'nin ihtiyaçları kapsamında yapılmış bir vergi düzenlemesidir.
“EMEKLİLER NOKTASINDA DA YIL SONU İTİBARIYLA YENİDEN BİR DEĞERLENDİRME YAPMAMIZ SÖZ KONUSU”
Emekliler noktasında da yıl sonu itibarıyla yeniden bir değerlendirme yapmamız söz konusu.
Kimseyi enflasyona ezdirmeyeceğimize dair söz verdik ve şu ana kadar da ezdirmedik. SSK ve BAĞ-KUR emeklilerimize enflasyon zammına ilave refah payı verilerek zam oranını yüzde 25'e yükselttik. Memur emeklilerine de aynı şekilde yüzde 25 oranında zam yapıldı. Enflasyonun üzerinde artışlar yapıldı. Biz memurumuza, çalışanımıza, emeklimize bu zamları yaparken bazı fırsatçı, açgözlüler de adeta vatandaşın cebine elini uzatıyor. Bu fırsatçılara izin vermeyeceğiz. Ticaret Bakanlığı’mız denetimlerini sıklaştırdı, cezai işlemleri artırıyoruz.”
Erdoğan, Gabar’da bulunan petrole ilişkin, “Gabar petrolünün ekonomiye olumlu yansıması 2024'te başlar. Şu anda günde 12-13 bin varil üretiyoruz. İnşallah 100 bin varile çıkacak ve dolayısıyla Türkiye, üretimini ikiye katlamış olacak, 2024'ün sonuna kadar. Esas itibarıyla devreye girme tarihi 2024 sonu diyebiliriz. Yaklaşık 100 kuyu açacağız. Şu anda Türkiye ve civar ülkelerdeki bütün sondaj makinalarını oraya yönlendiriyoruz. Dağlarda kilometrelerce yol yapılıyor. Çok hummalı bir çalışma var” dedi.
“VATANDAŞIMIZIN ALIM GÜCÜNÜ DÜŞÜRMEMEK, ENFLASYONA EZDİRMEMEK İÇİN YAPTIĞIMIZ ZAMLARA GÖZ DİKEN EV SAHİPLERİ BUNUN BEDELİNİ ÖDEMEK ZORUNDA KALACAK”
Erdoğan, kira fiyatlarındaki artışla ilgili soru üzerine de şöyle konuştu:
“Şimdi bakanlığımızın konuyla ilgili çalışması var. Bu çalışmayla da bunların üzerine üzerine gideceğiz. Yani bunların yanına bu kâr kalmayacak. Fahiş kira artışını ve konut fiyatlarını durdurmak için gerekirse ceza uygulamasına da gideceğiz. Vatandaşlarımızı açgözlü bir avuç azınlığın kâr hırsına kurban edemeyiz. Vatandaşımızın alım gücünü düşürmemek, enflasyona ezdirmemek için yaptığımız zamlara göz diken ev sahipleri bunun bedelini ödemek zorunda kalacak. Hangi konuda olursa olsun, fahiş fiyat artışlarına giden, piyasanın dengesini bozan, yaptığı davranışın cezasını çekecektir.”
“SOKAK SATICILARINDAN UYUŞTURUCU BARONLARINA, ZEHİR TACİRLERİNE KADAR, TÜRKİYE'Yİ DAR EDİYORUZ, EDECEĞİZ”
Erdoğan, uyuşturucu ticareti ve uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele konusunda da şunları söyledi:
“Uyuşturucu büyük bir felaket ve bu felaket karşısında insanlık tedbirini almalıdır. Olay zenginlik-fakirlik noktası değil. Şimdi baktığınız zaman, Amerika ekonomik olarak zengin bir ülke, ama zengin ülke olduğu hâlde bütün o bağımlıların hâli ortada. Türkiye olarak biz, bu konuda çok kararlıyız. Başta İçişleri Bakanlığı’mız olmak üzere her türlü tedbirlerimizi alıyoruz. Emniyet teşkilatımız, jandarmayla çalışmalarını sürekli yapıyor ve üzerlerine üzerlerine gidiyoruz. Bu adımlar; caydırma, bu suçu işleyenlerin üzerine gitme noktasındaki kararlılığımızı gösterme adımlarıdır. Buna aynen devam edeceğiz.
Sokak satıcılarından uyuşturucu baronlarına, zehir tacirlerine kadar, Türkiye'yi dar ediyoruz, edeceğiz. Diğer taraftan yerli, milli ve insani değerlerle donatılmış bir değerler eğitimini önemsiyoruz. Bu konuda atılması gereken adımları da tereddüt etmeden atacağız. Geleceğimizin teminatı olan gençlerimizin heba olmaması için eğitime öncelik veriyoruz. Aile ve Gençlik Bankamızla da gençlerimizin yanında olacağız. Bu konudaki çalışmalarımız da süratle devam ediyor. Ümit ediyorum ki yakın zamanda müjdeli haberleri de vatandaşlarımızla paylaşacağız.”
Yorum Yazın