Cumhurbaşkanı Gül faciayı değerlendirdi

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Soma'da facianın meydana geldiği madende yaptığı inceleme ve aldığı bilgilerin ardından, kameraların karşısına geçti. Gül, gözleri yaşlanarak yaptığı açıklamalarda, "Maalesef acımız büyük. Bu facianın yaralarını sarmak ve bir daha yaşanmaması için birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var" dedi.

Ege Postası
15.05.2014 - 16:04

MANİSA- Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, uçakla Akhisar'a gelip ilk olarak Devlet Hastanesi'ndeki yaralı madencileri ziyaret etti. Basına kapalı gerçekleşen ziyarette yaralı madencinin Cumhurbaşkanı Gül'e, "Sayın Cumhurbaşkanım bu bizim kaderimiz mi'" diye sorduğu, Gül'ün bu soru karşısında duygulandığı belirtildi.Gül, hastanenin ardından Soma İlçesi'nde facianın olduğu madenin girişine kadar gidip orada yetkililerden kurtarma çalışmaları konusunda bilgi aldı. Gül, bu sırada yanına gelen, çocukları halen madende bulunan anne- babayla konuştu ve onlara sarılarak teselli etmeye çalıştı. Gül, maden ocağının idare binasına da giderek burada yetkililerden ve bakanlardan brifing aldı.

Yaklaşık 25 dakika içeride kalan Cumhurbaşkanı Gül'e TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam ile Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Servet Yörük eşlik etti. Gül, binadan ayrılırken içeriye giren DSP Genel Başkanı Masum Türker ile selamlaştı.

"GÜL FELAKET BÖLGESİNDE" HABER İÇİN TIKLAYINIZ...

'ACI HEPİMİZİN ACISIDIR'

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Soma maden ocağını ziyaret etti kriz merkezi çıkışında basın açıklaması yaptı. Sesinden ve ifadesinden üzüntülü olduğu belli olan Cumhurbaşkanı Gül, şunları söyledi:

"Bütün milletimizin başı sağ olsun. Şüphesiz ki maden ve yeraltında çalışmak yeraltında alın teri dökerek çalışmak, rızık kazanmak için çalışmak kazançların en kutsalıdır. Elden gelen her şey yapılıyor. Şu anda kurtarma çalışmaları kesintisiz devam ediyor. İlk haber alındığından itibaren işin vahameti anlaşıldığından devlet, tüm imkanlarıyla seferber oldu. Maalesef kaybımız büyük. Her aileden her canın acısı, hepimizin canıdır. Şunu vatandaşlarımı bilmesini isterim ki bir kayıp o ailenin kıyameti demektir. Acı büyüktür ve acı hepimizin acısıdır. Çok büyük, gerçekten bir facia ile karşı karşıyayız. Yaraları sarmak için hepimizin el birliği içinde olmamız gerekiyor. Büyük bir dayanışma göstermemiz gerekiyor. Türk milleti bu dayanışmayı mutlaka gösterecektir. Bu vesile ile dünyanın birçok yerinden gelen acılarımızı paylaşanlar var, onlara teşekkür ediyorum. Bu acıların yaşanmaması gerekiyor. Bu acıları nasıl gelişmiş ülkeler minimize ettilerse, yaşamıyorlarsa, biz de bütün kurallarımızı gözden geçirmeli, tedbirleri almalı bu doğrultuda ışık tutacaktır. Öneriler düzenlemeler dikkate alınacaktır. Bu acıları bir daha çekmemek için ne gerekiyorsa yapılacaktır. Biraz önce verilen bilgilerde gördüm ki idari ve diğer soruşturmalar başlamış ve titizlikle devam edecektir. Ben bir kez daha burada hayatını kaybeden bütün kardeşlerimin mekanının cennet olmasını, ailelerine sabır vermesi için dua ediyoruz. Eşlerine, anne ve babalarına Allah sabır versin. Buralardan alacağımız derslerle bir daha bu acıları yaşamamamız için de ne gerekiyorsa yapılması şarttır. Devletimiz, hükümetimiz bu acılara bir nebze de olsa merhem olmak için ne gerekiyorsa yapacaktır. Tüm ailelerin acılarını bir kez daha paylaştığımı sizlerle paylaşmak istiyorum."

Gül açıklamasını tamlayıp ayrılırken madenci yakınlardından birisi "Acı hepimizin acısı bize yardım edin ne olur" diye sesledi. Gül kendisine seslenen kişiyi yanına çağırarak makam arabasına binmeden önce görüştü. (DHA)