Cumhurbaşkanı'nın diploması AYM'ye taşındı

HKP Genel Başkanlığı avukatları aracılığıyla, geçan yıl Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçeyle başvurup, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diplomasının sahte olduğunu iddia edip şikayet dilekçesi verdi. Avukatlar, savcılığa verdikleri dilekçede, "10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan halk oylamasında Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan'ın, seçim sürecinde YSK'ya (Yüksek Seçim Kurulu) verdiği öğrenim belgelerinin sahteliği ortaya çıkan yeni belgelerle birlikte bir kez daha ortaya çıkmış olduğundan, adı geçenin Anayasa'nın 101 ve 6271 Sayılı Cumhurbaşkanı Seçimi Kanununun 6. maddelerinde öngörülen 'seçilme yeterliği'ne sahip bulunmadığından, adı geçenin cumhurbaşkanlığının derhal düşürülmesi ve hakkında 5237 Sayılı TCK'nin 204. maddesinde öngörülen 'resmi belgede sahtecilik' suçundan dava açılmasını talep ediyoruz" dedi.

Avukatlar, dilekçenin devamında ise "O dönemde MHP Grup Başkanvekili olan Yusuf Halaçoğlu, 'Cumhurbaşkanı olmak için 4 yıllık fakülte mezunu olmak gerekir. Erdoğan'ın mezun oldum dediği Sultanahmet'teki İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi onun mezun olduğu zaman üç yıllıktı. Bu nedenle Recep Tayyip Erdoğan'a ait olduğu ortaya atılan diploma sahtedir' diyerek, Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçilme yeterliğine sahip olmadığını iddia etmiştir. Halaçoğlu'nun bu iddialarından hemen sonra Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi tarafından Recep Tayyip Erdoğan'a ait olduğu söylenen ve bir örneğini ekte sunduğumuz renkli bir diploma basına servis edilmişti. Oysa bu diplomada da rektör ve dekan imzaları yoktur. İmzasız diplomanın hiçbir geçerliliğinin olamayacağı da son derece açıktır. Çıplak gözle görülen en önemli farklar şunlardır: Birincisinde rektör ve dekan imzaları olmadığı halde, noter onaylı ikincisinde bu imzalar bulunmaktadır. Yine birincisinde mühür olmadığı halde ikincisi mühürlüdür. Dahası her iki diplomanın mizanpajı ve yazı karakteri de birbirinden çok farklıdır. Bu durumda, bu diplomalardan hangisinin gerçek hangisinin sahte olduğu sorusunun yanıtlanması gerekmektedir. Bize göre her ikisi de sahtedir. Mezuniyet belgesinde her ne kadar mühür ve resim yoksa da, Marmara Üniversitesi yazılmadığı gibi, mezun olduğu bölüm hanesi boştur. Oysa diplomalarda mezun olduğu bölüm hanesinde 'işletmeci' olarak yazmaktadır. Recep Tayyip Erdoğan'ın 1981 yılında mezun olduğu okulun üç yıllık olduğu ve Marmara Üniversitesi'nin de 1982 yılında kurulduğu kesindir. Cumhurbaşkanı'nın dört yıllık yüksek öğrenim yapmış olması şarttır" denildi.

Soruşturmayı yürüten Ankara Cumuhriyet Başsavcılığı Parlementer Suçları Soruşturma Bürosu Savcılığı, yapılan araştırma, soruşturma ve belgelere dayanarak, "Basına da yansıyan Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Zafer Gül'ün beyanında, sayın Cumhurbaşkanın T.C İstanbul Üniversitesi İktisadi ve Ticari İlimler Akademesi Ticadi Bilimler Fakültesin'nden 1980-81 yılında mezun olduğu, kendi isteği ile 3 Nisan 1991 tarihinde geçici mezuniyet belgesi verildiği, Marmara Üniversitesi kurulmadan önce Sultanahmet'teki İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ne bağlı olan Aksaraya'da 4 yıllık İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'ne bağlı Ticari İlimler Fakültesi'nin olduğu belirtilmiştir. Bu nedenlerle dilekçe işleme konmamıştır. Karar tebliğ edilmeyecektir" dedi. 

Halkın Kurtuluş Partisi Genel Başkanlığı adına, partinin avukatlığını üstlenen Ömer Faruk Eminağaoğlu, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısının kısa süre önce verdiği bu kararına karşın, konuyu AYM'ne taşıdı. Eminağaoğlu, AYM'ne önceki iddiaların yinelendiği başvuruda bulundu.

Partinin avukatlarından İzmir Barosu üyesi Tacettin Çolak, "Ankara Cumhuriyet Savcılığı, dilekçeyi işleme koymamaya ve kararın tebliğ edilmeyeceğine karar vermiştir. Karara karşı başvuru yolları belirtilmeyerek 'kesin olarak' karar vermiştir. Karara karşı başvuru yolu yasal olarak kapatılmadığı halde soruşturma makamı bunu belirtmemiştir. Savcı suç duyurusunu işleme koymama kararına rağmen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Üniversitesi'nden mezun olduğunu söylüyor" dedi. Bu gerekçelerle AYM'ye başvurulduğunu belirtti.