DİSK, KESK, TMMOB ve TTB'den 2 günlük grev ve eylem kararı
Ankara’da ‘barış mitingi’ne gerçekleştirilen bombalı saldırı Türkiye’yi yasa boğdu. İzmir emek ve demokrasi güçleri, 12-13 Ekim günleri için alınan grev kararını duyurdu. Toplantıda, partilerin il başkanlarının, siyasi yapıların ve emek örgütlerinin sokakta olması gerektiği vurgulandı. Olayın tanıklarından TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Başkanı Merih Yalçın, bombalı saldırıyı ve sonrasında yaşananları anlattı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ve CHP’li vekillerden mesaj yağmuru geldi. Kanlı eyleme toplu kınama
- Ege Postası
- 11.10.2015 - 15:24
''Ankara'daki patlamanın tanıkları katliamı anlatacak''HABERİNİ OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...
SARI: KİM OLDUKLARINI BİLİYORUZ
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, “Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki katliamları saymakla bitmiyor. Çorum, Sivas, Maraş, Soma, Uludere, Bahçelievler, 1 Mayıs ve 10 Ekim Ankara savaşa inat barışa çığlığı yükseltenlere karşı yapılan saldırıyı hep birlikte lanetlemek savaş çığırtkanlarına karşı inadına barış demek için insanların ölmemesi adına bir araya geldik. Dün ki barış eylemine savaş yine damga vurdu. Kim olduklarını çok iyi biliyoruz unutmayacağız. Unutturmayacağız” dedi.
“TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR YANINDAN GİTMİŞTİK”
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB adına basın açıklaması yapan KESK Dönem Sözcüsü Bahri Akkan, barışçıl bir miting için Ankara’ya gittiğini söyleyerek, “Dün Ankara’da Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi için toplanmıştık. Türkiye’nin dört bir yanından gitmiştik. Emek, Barış, Demokrasi taleplerimizi haykırmak için gitmiştik. İşçilerin, kamu çalışanlarının, işsizlerin, yoksulların, mağdurların sesini duyurmak için gitmiştik. “Savaşa İnat, Barış Hemen Şimdi!” demek için gitmiştik” ifadelerini kullandı.
“TTB’YE GÖRE 105, HDP’YE GÖRE 128 KİŞİ HAYATINI KAYBETTİ”
İzmir’den giden 4 kişinin hayatını kaybettiğini ifade eden Akkan, “Şu ana kadar Türk Tabipleri Birliği’nin açıkladığına göre 105, HDP tarafından oluşturulan kriz masasının açıkladığına göre ise 128 yoldaşımız hayatını kaybetti, yüzlercesi ise yaralandı. Yaşamını yitirenlerin arasında İzmir’den 4 kardeşimiz de vardı. İzmir’de emek, barış ve demokrasi mücadelesinin her zaman içinde olan Ayşe Deniz, Berna Koç, Mesut Mak ve Hacı Kıvrak’ı dün barış talebimizi haykırmak üzere gittiğimiz Ankara’da yitirdik. Bunun yanı sıra, yine İzmir’den mitinge katılan 10’dan fazla arkadaşımız da saldırıyı yaralı olarak atlattı” dedi.
“MİTİNGİMİZİ KANA BULAYANLARA SESLENİYORUZ”
Akkan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizi korkutmaya, bizi yıldırmaya, bizi sindirmeye çalışanlara sesleniyoruz: Korkmayacağız, yılmayacağız, unutmayacağız ve affetmeyeceğiz! Döktüğünüz kanda boğulacaksınız! Ölen arkadaşlarımızı anmak, faşist katliamı protesto etmek İçin bugünden itibaren üç gün yastayız/12-13 Ekim Pazartesi-Salı günleri bütün Türkiye’de grevdeyiz! Bütün sendikaları, bütün meslek örgütlerini, bütün siyasi partileri, örgütlü-örgütsüz, hangi sendikanın üyesi olursa olsun bütün işçileri-bütün kamu çalışanlarını, insanlığa sahip çıkan bütün yurttaşlarımızı katılmaya çağırıyoruz!”
YALÇIN O ANLARI ANLATTI: ÖLÜLERİ KALDIRMAYA YARDIM ETMEDİLER
Ankara’da yaşanan bombalı saldırıyı ve saldırı sonrasında gördüklerini anlatan TMMOB İl Koordinasyon Kurulu dönem sözcüsü Merih Yalçın, “Bomba ihtimali Türkiye’nin her yerinde var devlet bunları sokaklardan çekilelim diye organize ediyoruz ama çekilmeyeceğiz il başkanlarına siyasi yapıları emek örgütlerini sokağa davet edelim hayatı durduralım bu hayat bu şekilde devam edemez. Bu patlama Türkiye cumhuriyeti tarihinde en büyük patlamadır. Peki bu katliam neden yapılıyo? Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yapılan ilk katliam değil. Bu saldırıların devamı gelebilir. Bu organize iştir. Bu patlamanın ardından suçlu kimdi? Bize göre sorumlu devlettir. Biz katliamlarda şunu gördük; yüzlerce vatandaşımız cansız bir biçimde yerde yatıyordu. Ne yazık ki devlet orada yoktu. Patlamanın ardından bölgeye 30-40 polis geldi. Patlamanın olduğu andan itibaren halk bu polislere saldırmaya çalıştı. Halk bunu devletin yaptığını biliyor. Polis oradaki devletin tek temsilcisi. Halk bu durumda ne yapa? Polis halka yardım etmedi. Yaralılara toplamaya, ölüleri kaldırmaya yardım etmediler” dedi.
YALÇIN: TARİHİN EN BÜYÜK KATLİAMINI ADETA GÜLEREK ANLATIYORLAR
Yarından sonra herkesi hayatı durdurmaya davet ettiklerini söyleyen Yalçın sözlerini şöyle tamamladı: “Devletin Bakanları açıklama yapıyor, gülüyorlar. Bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük katliamı adeta gülerek anlatıyorlar. Bunlar resmen bizimle alay edercesine açıklama yapıyorlar. Bu devletin sorumluluğunda yapılmış bir iştir. Çok net söylemek istiyorum ki, Oraya giden insanlar devletin umurunda değil. Bu zihniyet devlete işlemiştir. Halk ikiye ayrılmıştır. Devlet yanlısı ve diğerleri. Bunu herhangi bir olay olarak göremeyiz. Bunun sorumluların ortaya çıkarılması ve ceza almaları için elimizden geleni yapmalıyız. Yarından itibaren herkesi hayatı durdurmayı davet ediyoruz. Bundan sonra yapılacak her türlü katliamı engellemek için öleceğimizi bilsek buna engel olmalıyız. Bizler bedel ödemeye hazırız.”
KOCAĞLU: BU HAKKINI ARAMA DEMEKTEN BAŞKA BİR ŞEY DEĞİL
Ülkenin şuanda bir çok parçaya bölündüğünü belirten İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu “Acımız çok büyük arıtma temeli atmak için Foça’ya gittiğimizde sadece bombaların patladığını öğrenmiştik. Ölü ve yaralı savası hakkında bilgimiz yoktu. Barış mitinginin sabote edildiğini gördük. Orada da basında da yer aldı bir konuşma yaptım. 11 yıldır AKP iktidarının yaptığı ülkeyi parçalara bölerek ama etnik köken tabanında ama mezhep tabanında bir kısmını ötekileştirerek, bir kısmını bir kısmına düşman ederek yönetti. Ülke şuanda birçok parçaya bölündü. Bizim önemli problemimiz bu. Hep birliğe beraberliğe ihtiyacımız olduğunu söylüyoruz. Hep bölerek hep karşıda bir düşman yaratarak hep kendi saflarının sıklaştırılmasını ön görülüyor” dedi.
“ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAK ZORUNDAYIZ”
Kocaoğlu, saldırıların sokağa çıkma, protesto yapma, duygu ve düşüncelerini ifade etme demekten başka bir şey olmadığını ifade etti. Kocaoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Ülkede yaşayan insanların bir kısmını yandaşlarını diğerlerini bu ülkenin vatandaşları gibi görmeyen hükümetin insanları ayrıştırdığı ülkeyi birleştirmek gibi temel görevi vardır. Bunları yapmayarak tam tersi ülkeyi kaos ortamına sürüklüyor ama bu 100’ü aşkın vatandaşımızın katledilmesi hepimizi yaraladı çok üzdü. Hepimiz perişanız. Bu sokağa çıkma, protesto yapma, duygu ve düşüncelerini ifade etme, hakkını arama demekten başka bir şey değil. Bu düzende yönetim biçimi de insanlar sokağa çıkamadığı zaman amacına ulaşabilir. Bize düşen görev biz bu derdin bu ülkenin başındaki büyük derdin demokratik yollardan başımızdan defetmek için gerekiyorsa üzerimize düşeni yapmak durumundayız, zorundayız. Hayatını kaybeden insanlar nur içinde yatsın, yakınlarının başları sağ olsun.”
ALTIOK: MARAŞ’TAN BU YANA GÖRDÜĞÜMÜZ EN BÜYÜK KAYIP…
CHP İzmir Milletvekili Zeynep Altıok, “Katliamlar ülkesinden Maraş’tan bu yana gördüğümüz en büyük kayıpla karşı karşıyayız. Geçmiş katliamlarla yüzleşmek yerine 13 yıllık kesintisiz iktidarlarının sonucunda tüm kavramların içimi boşaltarak kendilerini beğenen insanların desteğiyle bundan rant sağlayan bir iktidarın getirdiği en son nokta barış katliamı oldu. Ne kadar tezat kelimeler değil m? Şehirlerin adıyla alınan bir katliamla değil de barış ve katliam yan yana… Dünden beri bunu düşünüyorum. Çözüm ortadadır, unutmamak, unutturmamak, affettirmemek. Daha çok mesaj iletmektir” diye konuştu.
SINDIR: İNSANLIK ADINA YAPILMIŞ BİR KATLİAMDIR
CHP İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır, “Bu katliam, bu vahşet ülkemizde bir arada kardeşçe yaşama vurulan bir darbedir. Bu ülkede rejimi değiştirmek isteyenlerin senaryolarının parçası bir katliamdır. Türkiye demokrasisini ortadan kaldırmak isteyenlerin totaliter rejimi getirmek isteyenlerin asla başarıya ulaşmayacağını bu ülkede barış özlemi duyan bütün inşaların el ele kol kola mücadelesi sonucunda izin vermeyeceğiz. Milletimiz bütün insanlarımız ve insanlık adına yapılmış bir katliamdır” ifadelerini kullandı.
SERTEL:GÜVENLİK İÇERİSİNDE Mİ ÖLDÜRDÜNÜZ'
CHP İzmir Milletvekili Adayı Atilla Sertel, “Güvenlik zafiyeti yok diyenlere güvenlik içerisinde mi öldürdünüz onca yurttaşımızı, güvenlik zafiyeti olmadı diyen yetkililer, 100 ü aşkın kaybın sorumlusudurlar bunu çözüm yolu çok açık ve nettir Faili meçhul katliamların ülkemizde aydınlatılması gerekmektedir. Üstümüze düşeni yapmanın sözünü vermek için her dem yanınızdaydık yanınızda olacağız” dedi.
UĞUR: IŞİD AKP’NİN KENDİSİDİR
HDP İzmir İl Eş Başkanı Cavit Uğur, “Hayatta kalmak için harekete geçmek gerekiyor. Kendi hükümdarlığını sürdürecek en önemli aktör IŞİD. IŞİD AKP’nin kendisidir. 4 arkadaşımızın ikisi İzmir’e gelecek. Ayşe arkadaşımız aile Çerkez bir aile sadece Kürtler değil herkes var milliyetçi hassasiyetleri olan bir aile. Aile devletin en ufak bir varlığını cenazede görmek istemiyoruz şeklindedir” diye konuştu.
Yorum Yazın