Dolar 34,5424
%0.18
Euro 36,0063
%-0.62
Altın 3.005,890
%1.48
Bist-100 9.550,00
%1.94

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
DİSK iktidara rest çekti: Emekçileri müteahhitlere yedirtmeyiz

DİSK iktidara rest çekti: Emekçileri müteahhitlere yedirtmeyiz

Devrimci İşçi Sendikaları (DİSK), bugün İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı önünde düzenlediği basın açıklamasıyla asgari ücretin 3 bin 800 lira olması gerektiğini bir kere daha tekrarladı. Sendika adına basın açıklamasını yapan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, İktidarın vergi borçlarını sildiği 5 müteahhit firmayı hatırlatarak bu vergi borçlarının 10 milyon asgari ücretlinin maaşına eşit olduğunu söyledi ve “Ülkeyi teslim ettiğiniz 5 tane müteahhite bu ülkenin emekçilerini yedirtmeyiz” dedi.

  • Ege Postası
  • 09.12.2020 - 12:19

TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- 2021 asgari ücret görüşmeleri, toplada 15 kişiden oluşan asgari ücret tespit komisyonunun masaya oturmasıyla başladı.  2021 yılı asgari ücreti için enflasyon oranı ve refah payıyla birlikte 5 tahmin yürütülürken masadan en iyi ihtimalle 2 bin 722 lira ile kalkılması bekleniyor.

Ancak muhalefet, işçinin geçimi için asgari ücretin en azından 3 bin 100 lira olması gerektiğini söylerken Devrimci İşçi Sendikaları (DİSK), ise insani yaşa koşulları için asgari ücretin en azından 3 bin 800 lira olması gerektiğini açıkladı.

Sendika bugün, “vergide adalet olmadan ücrette adalet olmaz! Asgari ücret vergiden muaf olsun” sloganıyla İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı önünde düzenledikleri basın açıklamasıyla asgari ücretin 3 bin 800 lira olması taleplerini yinelediler. 

Sendika adına açıklamayı yapan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, vergi adaletsizliğine dikkat çekerek asgari ücretin vergiden muaf tutulması gerektiğini belirterek bütçelerin saraya değil vatandaşa aktarılması çağrısında bulundu.

2021 asgari ücret görüşmelerinin ekonomik kriz ve koronavirüs salgını gölgesinde başladığına dikkat çeken Sarı, bu dönemde paranın alım gücünün de düştüğünü belirterek, “Türkiye’de 10 milyon civarında işçi asgari ücret altında veya asgari ücrete yakın bir ücretle çalışıyor. İşsizlik ödeneklerinden, emekli aylıklarına kadar pek çok ödeme asgari ücret düzeyinden etkileniyor. Ayrıca, asgari ücretin artışı, genel ücret artışlarını da etkiliyor. Özellikle salgın döneminde büyük önem taşıyan kısa çalışma ödeneği de asgari ücrete oranla hesaplanıyor. Bu koşullar altında asgari ücret salgının yarattığı kayıplara ve ekonomik krize karşı çalışanları korumanın en önemli aracıdır. Sosyal bir devlet olmanın gereği işçilerin yaşadığı bu kayıpları telafi etmektir. Bu kayıpları telafi etmenin en önemli yollarından biri de ücretli çalışanların karşı karşıya olduğu büyük vergi adaletsizliğine derhal son vermektir. Asgari ücretten yapılan vergi ve diğer kesintiler asgari ücretin niteliği ile bağdaşmamaktadır. Dolaylı-dolaysız vergi ve diğer kesintileri dikkate aldığımızda işçinin eline brüt asgari ücretin sadece yüzde 67’si net harcanabilir ücret olarak geçmektedir. Yani işçinin kazandığı üç liranın biri vergilere ve kesintilere gitmektedir. İşçilerin eline daha para geçmeden ücretinden doğrudan kesintiler yapılmakta, işçiler bu doğrudan kesintilerle de kurtulamamaktadır. Asgari ücretli bir işçinin brüt ücretinden damga vergisi, gelir vergisi, primler ile KDV ve ÖTV gibi dolaylı vergiler de hesaba katıldığında 1000 TL’ye yakın bir kesinti olmaktadır. Yani 2943 TL brüt asgari ücretin yalnızca 1960 TL’si işçinin eline harcanabilir olarak geçmektedir. Bir başka ifadeyle asgari ücretli işçi yılın 122 günü vergi ve diğer kesintiler için çalışmaktadır” dedi. 

“VERGİDE ADALET OLMADAN ÜCRETTE ADALET OLMAZ”

Vergi ve borç yükünüm işçilere yüklendiğini ifade eden Sarı, “İşverenlere sürekli vergi indirimlerinin getirildiği, bazı şirketlerin vergilerinin sıfırlandığı bir ülkede, asgari ücretlinin ağır bir vergi yükü altında olması kabul edilemez. Vergide adalet olmadan ücrette adalet olmaz. Üstelik pandemi koşullarında, yani işçiler ciddi bir yaşam savaşı içinde iken asgari ücret üzerindeki bu vergi ve kesinti yükünün kaldırılması bir tercih değil sosyal devlet olmanın bir zorunluluğudur. Asgari ücrete vergi muafiyeti ve sigorta prim desteği sağlanarak, şu anki asgari ücret seviyesinde bile işçinin eline 2943 TL geçecektir. Bir başka ifadeyle şu anki asgari ücretin net ödenmesi halinde dahi asgari ücret 620 TL fazla olacaktır. Sosyal devletin gereğini yapmak, asgari ücretten alınan vergiyi kaldırmak ülkeyi yönetenlerin, siyasi iktidarın sorumluluğudur. Bunun yanında asgari ücretin tanımı gereği, tüm ücretlilerin asgari ücret kadar gelirinden de vergi alınmamalıdır” diye konuştu.

AZ KAZANANDAN AZ ÇOK KAZANANDAN ÇOK VERGİ

Sosyal devletin temelinin az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi olmak olduğunu vurgulayan Sarı, “Yıllardır sistematik olarak ilk vergi dilimi tarifesi düşük tutularak asgari ücretliden ve düşük gelirli işçilerden alınan vergi miktarı artırılmaktadır. AKP iktidarında vergi dilimi tarifeleri asgari ücret ve milli gelir artışından daha az artırıldı. Oysa, vergi dilimleri tarifesi en az kişi başına Gayri Safi Yurtiçi Hasıla oranında artırılmalıdır. 2002 ve 2003 yıllarında ilk vergi dilimi tarifesi asgari ücretin 15-16 katı idi. 2020 yılında ilk vergi dilimi asgari ücretin 7,5 katına geriledi. Bu nedenle asgari ücretliler yılın ikinci yarısında ikinci vergi dilimine girmeye başladılar. Genel olarak çalışanlar daha çok vergi ödemek zorunda kaldılar. Vergi dilimlerini düşük tutarak düşük ücretlilerden daha fazla vergi alınmasının yolunu açtılar.  İşte bu nedenle asgari ücret sonrası ilk vergi dilimine uygulanacak oran yüzde 10’a düşürülmelidir. Böylece asgari ücrete yakın bir ücretle çalışan işçiler daha az vergi vermiş olurlar Ülkeyi yönetenler birçok zaman kavramakta zorluk çektikleri şu gerçeği kabul etmelidir: Rakamlarla oynayarak gerçekler değişmez. Gerçekleri değiştirmek için tercihlerin değişmesi gerekmektedir. İşverenlerin devasa vergi teşvikleri aldığı bir ülkede, asgari ücretten vergi alınmamalıdır. Çağdışı damga vergisine son verilmelidir. Vergi dilimlerinde adalet sağlanmalıdır. SGK işveren primleri destekleniyorsa, işçi primleri de desteklenmelidir. Bugün AKP’nin ülkeyi teslim ettiği 5 şirketteki vergi borçlarını silmesini toplayın katın bölün ve 10 milyon asgari ücretliye verdiğinizde asgari ücret bugün net 3 bin 800 lira olacaktır. Doğal olarak teslim ettiğiniz 5 tane müteahhite bu ülkenin emekçilerini yedirtmeyiz.” dedi ve pandemi koşullarında daha da önem kazanan asgari ücret konusunda atılması gereken somut adımlar şu şekilde sıraladı:

- Asgari ücret tümüyle vergi dışı bırakılmalı, tüm ücretlilerin asgari ücret kadar gelirinden vergi alınmamalıdır. 

- Salgın döneminde asgari ücret SGK işçi primleri bütçeden karşılanmalıdır.

- Asgari ücret hesabında sadece işçinin kendisi değil, ailesi de esas alınmalıdır. 

- Asgari ücret tespitinde geçim koşulları ve milli gelir artışı dikkate alınmalıdır.

- Asgari ücret bütün işçi ve memurlar için ortak saptanmalıdır.

- 2021 asgari ücreti net 3.800 TL olarak saptanmalıdır.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.