DİSK kadınlar için haykırdı: Hükümet kadın cinayetlerini teşvik ediyor
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) İzmir 2 Nolu Şube Kadın Komisyonu, artan kadın cinayetlerini protesto etmek için bir basın açıklaması düzenledi. Komisyon adına açıklamayı yapan İzmir 2 Nolu Şube Kadın Komisyonu üyesi Zeynep Zarıçlar, iktidarın kadın cinayetlerine yönelik tutumunun ve faillerin cezasız bırakılmasının kadına yönelik şiddeti ve kadın cinayetlerini artırdığını söyledi ve “Hükümetin görevi Kadına yönelik şiddetle mücadele etmek, bunu örtbas etmek değil!. Önlemlerin alınmadığı her gün, kadınlarımız töredir, gelenektir, görenektir söylemleri ile dövülmeye, yakılmaya ve öldürülmeye devam edecektir” dedi.
- Ege Postası
- 30.12.2020 - 12:36
TENZİLE AŞÇI/EGEPOSTASI- Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri Türkiye’nin kanayan yarası olmaktan çıkıp kronikleşmiş sorunu haline geldi. Neredeyse her gün basına katledilen ya da şiddete uğrayan bir kadının adı düşer oldu.
Kadın cinayetlerine dur demek için kadın hakları platformaları, oda ve STK’ların mücadelesi devam ederken dün, yalnızca bir günde 4 kadın eril cinayetlere kurban gittiler.
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) İzmir 2 Nolu Şube Kadın Komisyonu Konak Sümerbank önünde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamayı komisyona adına Zeynep Zarıçlar yaptı.
Zarıçlar, hükümetin kadın cinayetlerine ve kadına yönelik şiddet olaylarına yönelik duyarsızlığı ve faillere yönelik cezasızlığın cinayetlerin önünü açtığını ifade etti ve İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması çağrısında bulundu.
“HÜKÜMETİN GÖREVİ KADINA YÖNELİK ŞİDDETİ ÖRTBAS ETMEK DEĞİL”
Zarıçlar açıklamada şunları söyledi; “Daha dün İstanbul’da Dr. Aylin Sözer’in, eski erkek arkadaşı olduğu iddia edilen Kemal Delbe tarafından evinde yakılarak, İzmir’de Betül TUĞLUK oğlu Berk tarafından bıçaklanarak, Malatya'da Selda Taş'ın evli olduğu Mehmet Taş tarafından vurularak ve Gaziantep' de Vesile Dönmez'in oğlu tarafından vurularak öldürülmesi kadınlar olarak isyanımızı büyüttü. Bunlar sadece duyduklarımız.
Hükümetin muhafazakârlık tutumuyla kadınlarımızı eve kapatma arzusu, erkek egemen bir ülke inşa etme çabası, kadına yönelik şiddete göz yuması, failleri aklaması ve şiddete teşvik eden tutumu, kadına zulmün hız kesmeden devam etmesine sebep olmakta.
Hükümetin görevi Kadına yönelik şiddetle mücadele etmek, bunu örtbas etmek değil!. Önlemlerin alınmadığı her gün, kadınlarımız töredir, gelenektir, görenektir söylemleri ile dövülmeye, yakılmaya ve öldürülmeye devam edecektir.
İstanbul Sözleşmesinin iç hukuktaki yansıması olan 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Yönelik Şiddetin Engellenmesine dair Kanunun uygulanması bakımından karşılaşılan sorunlar hala mevcuyetini korumaktadır. Kadınlar kanun kapsamında alınan koruma kararlarına, tedbirlere rağmen şiddete uğramaya, öldürülmeye devam etmektedir. 6284 sayılı kanun, uygulayıcılarının pasif ve özensizliği ile işlevsiz ve kâğıt üstü bir kanun haline getirilmek istenmektedir. Nasıl mücadele edilmesi gerektiğine dair sözleşmeden çekilmek, kadınlardan yana olunmadığını açıkça ilan etmek demektir. Yaşam hakkımızın bir cani tarafından elimizden alınmaması için, Hükümetin derhal 6284 Sayılı Yasayı ve İstanbul Sözleşmesini uygulanmasını istiyoruz.”
Yorum Yazın