Değer Deniz davasında tanıdık savunma: Erkekliğime dokundu
Değer Deniz davasında ‘sevgili’ savunması: Sözleri erkekliğime dokundu, öldürdüm
- Ege Postası
- 04.11.2015 - 09:31
Değer Deniz, 5 Mayıs 2015’te İstanbul Beyoğlu’ndaki evinde katledilmiş, önce bir hırsızlık vakası olarak kayda geçen cinayetin bir cinsel saldırı sonucunda işlendiği ortaya çıkmıştı. Dahası iddianamede, Deniz’in, sabah saat 05:40 sularında evine giren C.M.’nin ayak sesleri üzerine çığlık atarak uyandığı, Deniz’i boynunu sıkarak bayıltan C.M.’nin ellerini telefon şarj kablosuyla ve boynunu çanta askısıyla bağlamasının ardından genç kadına tecavüz ettiği belirtiliyor.
İddianamede ayrıca, Değer Deniz’e uyguladığı cinsel saldırı ve fiziksel şiddetin ardından cep telefonuyla klarnetini alarak kapıya yönelen C.M.’nin, evi terk ederken Deniz’i yerde baygın biçimde, ayaklarıyla kollarını oynar ve titrer halde gördüğü de ifade ediliyor.
Davada ilk duruşma dün görüldü. 14.00’te görüleceği açıklanan duruşma, üç saat gecikmeli olarak 17.00’da başladı.
Mahkeme heyeti, basına kapalı yapılacağı söylenen duruşmanın açık yapılmasına karar verirken, sanık 17 yaşındaki C.M., yazılı olarak savunma verdi.
Diken internet sitesinden Burcu Karakaş'ın haberine göre, Değer Deniz’e şiddet uygulayan ve tecavüz eden C.M., savunmasında şunları söyledi:
“Beni birkaç kere sokakta bali çekerken görmüştü. Arkadaşımın köpeklerini gezdirirken tanıştık. Bir gün ‘Burada içme, evime gel’ diye beni çağırdı. Evde uyuşturucu kullandım. Sevgili olduk. Biri tarafından 15 gün kaçırıldım. O süre boyunca görüşemedik. Geri dönünce kendisini görmek istedim. Pencereyi açık görünce evde olduğunu anladım. Evde olmadığında mutlaka pencereleri kapalı tutuyordu. Zili çaldım, açmadı. Eve tırmanarak çıktım. Beni görünce şaşırdı. Eve nasıl girdiğimi sordu ama sonra, ‘İyi yaptın pencereden girmekle’ dedi. Odada tek taş yüzük gördüm, ne olduğunu sordum. ‘Sen 15 gün yoktun, bir arkadaşımın hediyesi’ dedi. Kıskandım. Sözleri erkekliğime dokundu. Dayanamadım, öldürdüm.”
Avukat sanığın savunmasına hiç şaşırmadı
Deniz ailesinin avukatlarından Çiğdem Hacısoftaoğlu, “Sanığın savunmasının bizleri şaşırtmasını beklerdik ama maalesef şaşıramadık. İstisnasız tüm kadın cinayetleri davalarında artık sanıklar bu yönde savunma yapıyor. ‘Erkekliğime laf söyledi’. ‘Beni aldatıyordu, bir erkek olarak kaldıramadım’. Böyle söylüyorlar çünkü bu savunmaları ile haksız tahrik indirimi alabileceklerini düşünüyorlar. Ki bu kanıya kendiliğinden varmadılar. Yargı pratiği bu yönde cinsiyetçi pek çok kararla dolu. Bu davada da sanığın ‘Erkekliğime laf söylediğini iddia edersem kurtulurum cezadan’ düşüncesine kapılmasının tek nedeni, kendinden önceki kadın katillerinin benzer savunmalarla az cezalar almaları. O yüzden artık yargının yıllardır dillendirdiğimiz bu hususları ciddiye alıp kadın cinayetleri davalarında haksız tahrik indiriminden vazgeçmesi gerekmektedir” dedi.
Dosyaya getirilen gizlilik kararıyla gerçekler kamuoyundan gizlenmek istenmiş, ancak savcılığın, C.M. hakkında ‘bir suçu gizleme veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla öldürme’, ‘konutta yağma’ ve ‘mağduru öldürecek şekilde cinsel saldırı’ suçlamalarıyla dava açtığı anlaşılmıştı.
Duruşma, 25 Aralık’a ertelendi.
Değer Deniz'in kardeşi: ‘Tecavüzle sonuçlanan kadın cinayeti’
İstanbul Beyoğlu'ndaki evinde ölü olarak bulunan müzisyen Değer Deniz'in katil zanlısının yargılanmasına başlandı. İstanbul Adalet Sarayı önünde basına konuşan maktulün kardeşi Orhan Deniz, “Değerimiz aramızda artık yok. Bunun sebebi de bir hırsızlık ya da şans eseri bir şey değil. Tecavüzle sonuçlanan bir kadın cinayetidir" dedi.
Ablasından iki gün haber alamayan Orhan Deniz, Değer Deniz’in yaşadığı Sıraselviler Kuloğlu Mahallesi Güllabici Sokak’taki evine 5 Mayıs akşamı gitmiş, kapıyı açmayınca çilingirle içeri girmişti. Ablasının elleri bağlanmış halde yerde yatan cansız bedeniyle karşılaşan Orhan Deniz polisi aramıştı.
Polis yaptığı incelemede 39 yaşındaki Deniz’in ellerinin telefon şarj kablosu ile bağlandığı ve bir çanta kayışı yardımıyla boğulduğunu tespit etti. Evin çevresindeki güvenlik kamerası kayıtları incelendi ve pencereden Deniz’in evine girdiği saptanan 17 yaşındaki C.M. 8 Mayıs’ta gözaltına alındı.
C.M.'nin polise verdiği ifadede, "Olay günü hırsızlık yapmak için eve girdim. Ben içerideyken ev sahibi uyuyordu, seslere uyandı. Ben de paniğe kapıldım. Odasına girip boğarak öldürdüm” dediği bildirilmişti. Ancak Yenibosna Adli Tıp Kurumu, iç çamaşırındaki meni lekelerini inceleyerek kurbanın tecavüze uğradığını saptamış, C.M. 26 yıla kadar hapis cezası istemiyle tutuklanmıştı.
‘Hırsızlık veya şans eseri değil’
İstanbul Adalet Sarayı’ndaki 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava başladı. 17 yaşındaki sanık C.M. çocuk sayıldığı için duruşma kapalı yapıldı.
Dava öncesi Değer Deniz’in ailesi ve kadın örgütleri açıklama yaptı. Adliyenin “C” kapısının karşısındaki meydanda açıklama yapan Orhan Deniz "Acımız büyük. Acımızı saracak pek bir şey yok. Bugün ilk duruşmamız. Değerimiz aramızda artık yok. Bunun sebebi de bir hırsızlık ya da şans eseri bir şey değil. Tecavüzle sonuçlanan bir kadın cinayetidir" dedi.
‘Hepimizin aklında bazı sorular var’
Orhan Deniz, "Her gün karşılaştığımız haberlere bir yenisini eklemiştir... Bu cinayet. Bazı sorular var hepimizin aklında. Zaman zaman garip şekillerde yansıtıldı. Erkek egemen medyanın başka bir cinayeti oldu bunlar. Başka bir medya da hırsızlık olarak yansıttı. Fakat tüm bunlara karşılık acımız büyük olduğu gibi duruşumuz, cesaretimiz de büyük" dedi.
Hiçbir çocuğun böyle bir şey yapacağına inanmadıklarını vurgulayan Orhan Deniz, adalete güvendiklerini ve bu durumun kesinleştirilmesini istediklerini söyledi.
‘Katilin gözünün içine bakacağım’
Deniz, "Ülkemizde bir sürü iyi hal indirimi dağıtılıyor. Bir insanın iyi halinin bu şekilde olacağını düşünmüyoruz. Duruşumuz buna karşıdır. Söylediğim laf da buna aittir. İyi hal indirimi almasının önüne geçmeye çalışıyoruz. Bir kravat takmakla iyi hal olmuyor" diye konuştu.
Değer’in öldürülmeden önce bir albüm yaptığını ve bir çocuk kitabı çıkardığını belirten Orhan Deniz, bunu kamuoyuyla paylaşacaklarını ifade etti. Deniz, "Şimdi gidip katil gözünün içine bakacağız. Bakalım o ne diyecek" şeklinde konuştu.
Deniz ailesinin avukatı Hülya Gülbahar sanığın kimlik yaşının 18’den küçük olmasına rağmen, kemik yaşının daha büyük olduğunu ileri sürdü. Gülbahar, sanığın resmi nikahsız evli ve bir çocuk sahibi olduğunu da kaydetti.
2012 yılında ‘Bekle’ adlı bir albüm çıkaran Değer Deniz, bir dönem çok izlenen Bez Bebek dizisinin de jeneriğini yapmış ve şarkısını seslendirmişti. Deniz’in ölümü sanat camiasını da yasa boğmuştu. Müzisyen Kenan Doğulu, Instagram hesabından, “Gencecik pırıl pırıl bir müzisyen Değer Deniz bir cinayete kurban gitti. Üzüntümüz tarifsiz” mesajını paylaşmıştı.
Beren Saat tepki göstermişti
Oyuncu Beren Saat de Instagram hesabından şu mesajı paylaşmıştı: "Bir kızın olur sevinçten uçar, gözün gibi bakar, kıyamazsın. Adını Değer koyar herkes senin gibi kıymetini bilsin istersin. Tutkusuna koşsun; O müziğine müziği O'na emanet olsun, sanatla ölümsüz olsun istersin. Sonra hayvanın biri gelir gencecik Değer Deniz'i boğar! Allah kahretsin."
Yorum Yazın