Denizli'den Kocaoğlu'na: Katılımcılık diyor, dayatmacılık yapıyor
AK Parti İzmir Milletvekili İlknur Denizli, Ege Postası İle Gündem programına konuk oldu. Denizli’nin hedefinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu vardı. Kocaoğlu’nun kentle ilgili bir çok konuda istişare yapmadığını öne süren Denizli, “ Katılımcılık diyor, dayatmacılık yapıyor. Kimseyle istişare yapmıyor. Siyasiler var. Üniversiteler var. STK’lar var. Yerel yönetimler var. Danışmıyor benim dediğim olacak diyor” dedi.
- Ege Postası
- 05.01.2015 - 13:36
2015 BÜTÇESİNİ ANLATTI
Aynı zamanda Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi olan Denizli, 2015 yılının bütçesinin iyi analiz edilerek hazırlandığını belirtti. Denizli, “ Plan bütçe komisyonunda 2015 bütçesini bitirdik. Yepyeni bütçeyle yola çıktık. Hükümetimizin temel bakış açısı var. Hiçbir zaman seçim bütçesi hazırlamadık. 2015 bütçesi de öyle bir bütçe. Geçen yıl iki büyük seçim yaptık ama aynı mantıkla hareket ettik. Her bir kuruşun hakkıyla yerine gitmesi, parayı doğru kullanma yolunda adımlar atıyoruz. Elimizdeki kaynakları en iyi şekilde kullanma yolunda bir bütçe hazırladığımızı düşünüyorum. Yatırıma yönelik bir bütçe hazırlamaya gayret ediyoruz. Yıllardır yaptığımız, en önemli taraflardan biri de en büyük payın eğitime, ardından sağlığa ayrılmış olması. Bu ülkede eğitim ve sağlığın çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Çocuklarımız, torunlarımız için eğitime en büyük payı ayırarak, o anlamıyla bütçeler hazırlamaya gayret ediyoruz” dedi.
ULAŞIMA YÖNELİK PROJELER HAKKINDA BİLGİ VERDİ
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan’ın İzmir’deki yatırımları yerinde incelediği programda yer alan Denizli, kentteki ulaşımla ilgili projeler hakkında bilgiler verdi.
Denizli şunları söyledi;
“İzmir’de çok iş yapıyoruz. İzmir hükümetimizin en yoğun ve çok yatırım yaptığı illerden biri. 2011’de yola çıkarken, İzmir’in ulaşım kanallarını açma, tıkanan kanalları açma hedefiyle yola çıkmıştık. 35 proje içinde ulaşıma ciddi öncelik verdik. Bu çerçevede ciddi işlere başladık. 35 projeye başladığımızda 2023 hedefleriydi ama o gün bakanımız da söyledi, 2013 hedeflerine giderken, önde gidiyoruz. Projelerde planladığımızın çok daha önünde gidiyoruz. Sabah İZBAN hattıyla başladık. Önemli bir proje. Bazen diyorum, İZBAN olmasaydı, İzmir’in trafiği ne olurdu. Olabildiğince Aliağa-Menderes hattını büyütüyoruz. Torbalı’ya, Selçuk’a gidiyoruz. Diğer taraftan Bergama hattı üzerinde çalışmalar devam ediyor. Büyük kısmını bitirdik. Tepeköy hattını mayıs ayı başında açmış olacağız. Sinyalizasyonla ilgili bir iki sıkıntımız var.Konak tüneline baktık. Bizim çok önemli projelerimizden biri. Gündemde ve herkesin gözünün önünde. Merkez ilçe, nüfusu 385 bin civarında ama günde 1.5 milyondan fazla insan Konak’tan geçiyor. Orada tıkanan hatları açmamız gerekiyordu. Konak Tüneli de o hatları açmada önemli bir adım olacak. Bir aksilik olmazsa Mayıs ayı gibi Konak tünelini de açacağız. Bir 10 gün sonra ışığı göreceğiz tünellerde. Sonra ince işleri yapıp Mayıs ayında açmış olacağız.İstanbul-İzmir otoyoluna gittik. Benim de ilk kez gördüğüm tünelin içine girdik. Biz hep Sabuncubeli’nden, Konak tünelinden söz ederken, oradaki çalışmayı görünce gözlerim doldu. İnanılmaz bir çalışma. İki çok büyük viyadük, Bornova ve Turgutlu viyadükleri yapılıyor. İzmir’e yatırım yapılıyor mu üç veriyoruz, bir alıyoruz derken, bakanımızın bir ifadesi vardı, İzmir-İstanbul otoyolunun 35 kilometresi İzmir sınırları içinde ama biz en büyük kaynağı en büyük parayı bu 35 kilometre için harcıyoruz. Çünkü en zor bölüm bu 35 kilometrelik bölüm. Viyadükler geçiyoruz, tüneller yapıyoruz. 475 milyon dolar civarında parayı biz sadece bu 35 kilometre için harcıyoruz. O bitince 2015’te belli bir yere kadar olan bölümünü açacağız. 2017’de İzmir-İstanbul otoyolu İzmir’le İstanbulu birleştirecek. 3.5 saatte, buradan çıkıp kahvaltıyı yaptıktan sonra öğle yemeğini İstanbul’da yeriz diye düşünüyorum. Böyle bir çabanın içindeyiz.”
GÖRMEME KONUSUNDA ISRARLILAR
İzmir’de hükümet tarafından yapılan projelere yönelik CHP’den ve yerel yönetimlerden gelen eleştirileri hayretle karşıladığını ifade eden Denizli, “ İnsanların gördüğünün karşısında nasıl böyle bir söylem içinde olduğunu, şaşırıyorum. Kazılıyor, yapılıyor, bütün İzmir görüyor, Türkiye görüyor. Özellikle muhalefet partisindeki arkadaşlar, bunu görmeme konusunda son derece ısrarlılar. Bizim İzmir’e yatırım yapmadığımızı söyleme konusunda son derece ısrarlılar. Bunun siyaset olduğunu düşünüyorum. Doğru, yapılan işlerde de muhalefet yapmanın da sınırı olması gerektiğini düşünüyorum. İyi bir iş yapıyorsanız, orada muhalefetin bir parça daha geri durması gerekiyor. İlle muhalefet yapacağız diye yapılan işleri bir şekilde olmamış gibi göstermenin doğru olmadığını düşünüyorum. İktidarıyla, muhalefetiyle İzmir’e hizmet ediyoruz. Kemalpaşa lojistik merkezinin altyapısını bitirmişiz, ihaleye çıkıyoruz. Türkiye’nin en büyük lojistik merkezi yapıyoruz. İzmir’i Türkiye’nin lojistik merkezi haline getiriyoruz. Yat limanlarıyla ilgili ciddi bir çalışma yürütüyoruz. Güzelbahçe balıkçı barınağı mayıs ayında bitecek, onu da açıyoruz.İzmir’e ne söz verdiysek, yerine getirmek için ciddi çabanın içindeyiz. Büyüyen İzmir’in bölgenin de lokomotifi olacağını düşünüyoruz. Gelişen İzmir’in Türkiye’nin lokomotifi olacağını düşünüyoruz. İzmir’e çaktığımız her çivinin Türkiye’de yaşayan her çocuk için geleceğe dair başka bir umut verdiğini düşünüyoruz. Biz bu işleri bunun için yapıyoruz. 81 tane evladımız var diye bakıyoruz hükümet olarak. Birini diğerinden ayırmak mümkün müdü? İzmir yatırımlar konusunda pozitif ayrımcılıkla şu anda ciddi yatırım alıyor. Büyük ölçekte yatırımlara imza atılıyor” dedi.
İZMİR ÖNEMLİ BİR FIRSATI KAYBETTİ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun alanlarda iktidarı hedef almasını eleştiren Denizli, “ İzmir’in 10 yılını değerlendirdiğimizde, bir şekilde kenti kutuplaştırarak siyaset üretmeye yönelik muhalefet anlayışıyla karşı karşıyayız. Burada özellikle büyükşehir belediyesinin, ilçe belediyelerinde de durum çok farklı değil, yapamama durumunu, bir şeyleri becerememe durumunu karşı tarafı, siz de yapmıyorsunuz diyerek, kenti kutuplaştırarak kapatmaya yönelik tarzın, siyaset anlayışının götürüldüğünü, sokakta kime sorarsanız sorun söyleyeceklerdir. Sürekli bunu yaparak da, kendi yapmadıklarınızın üstünü örtmeye kalkarsanız, insanları bir süre kandırabilirsiniz. Sürekli olarak kandıramazsınız. Ya da bir bölüm insanı bir şekilde yönlendirebilirsiniz ama bütün insanları sürekli yönlendiremezsiniz. Bunun İzmirliler tarafından anlaşıldığını düşünüyorum. Kimin iş yaptığını, kimin İzmir’e nasıl baktığını, hükümetin İzmir’e bakış açısının İzmirliler tarafından anlaşıldığını düşünüyorum. Gerisi de bence artık teferruattır. İzmir çok önemli bir fırsatı kaybetti. Binali Yıldırım gibi bir fırsatı kaybetti. Binali Yıldırımlı bir İzmir, önümüzdeki beş yılı çok farklı geçirirdi. 5 yılın sonunda da böyle olurmuş bu kent dedirtecek bir kent olurdu diye düşünüyorum” dedi.
HİÇBİR HUKUKSUZLUK YOK
Yerel yönetimlerin yargıya taşıdığı Konak Tüneli ve güzergah üzerinde yer alan Damlacık’la ilgili de konuşan Denizli, “ Bizim projelerimizi engellediğimiz yönünde algı yaratılmaya çalışılıyor ancak bunun tam tersi. Yerel yönetimler sürekli dava açıyor. Konak Tüneli’nde hiçbir hukuksuzluk yok. ÇED süreciyle ilgili söylenenler var. Orası Otoyol projesi devamı ve ÇED’den muaf. Mayıs ayında tünel açılacak. Kör yerleri açmak istiyoruz. Konak Tüneli açılınca trafiği ne kadar rahatlatacağını hep beraber göreceğiz. Sıkıntı var demek sürekli doğru bir siyaset değil. Damlacık’a ilk giden benim. Proje yapıyoruz, sıkıntı olduğu söyleniyor ve alana gittik. Şuan itibariyle sıkıntı yok. Belli bölgede kamulaştırma yapmamız gerekti. Tescilli binaları koruyoruz, restorasyonu yapılacak. Bir kısım binalar riskliydi. Yıkımı yapılacak. Bir kısım binada onarımlar yapıldı. Geçici tahliyeler yapıldı. Orada çıkan eserleri Açıkhava müzesiyle İzmirliler ve turistlerle buluşturmak istiyoruz. O bölgeye 40 yıldır nende çivi çakmadılar. Tünel yapıp, kamulaştırmaya başlayınca siyaseten karşıtlık aktiviteleri oluşturuldu. Her bir çıkan eseri müzeye teslim ettik” dedi.
STATLAR AŞAMA AŞAMA İLERLİYOR
İzmirlilere iki stat sözü verdiklerini bu yerine getireceklerini söyleyen Denizli, “ Hızlı adım attık. İhaleleri gerçekleştirdik. Stat yerinin seçimi konusunda o dönemki Karşıyaka yönetimi destek verdi ancak şimdilerde yerel yönetimlerin ve bir kısım Karşıyakalıların muhalefeti oluştu. Oralarda yapılmasını uygun görüyoruz. Statlar ciddi katkı sağlayacak. Aşama aşama ilerliyor” dedi.
YÖNETİMSEL PROBLEM VAR
Katı atık bertaraf tesisi konusunda Büyükşehir Belediyesi’nin tutumunu eleştiren Denizli, “ Ben artık konuşmaktan çok yoruldum. Temelinde olmazları masaya koyup bu işi yaptırmamak var galiba. İzmir Büyükşehir Belediyesi olmaz yerleri işaret ediyor, bir şekilde muhalefet olacağını öngörüyorlar. Sonra ‘hükümet bana yaptırmıyor’ feryadı başlıyor. Kutuplaşma sağlayıp siyaseten nemalanmaya çalışıyorlar. Harmandalı pimi çekilmiş bomba. Katı atık bertaraf tesisin i hala konuşuyor olmaktan hicap duymalıyız. Uzu yıllar önce halledilmiş olmalıydı. Ne hikmetse Büyükşehir olmaz yerleri ortaya koyuyor, ben yapma konusunda çok istekli olduklarını düşünmüyorum. Bir ilçeye yapılacak. Ben yapılması için çabalıyorum. Problem yöntemde…Yerel yönetim katılımcılıktan uzak. Üç bürokratıyla karar verir kente dayatmaya çalışıyor. Alternatifleri koyar, teknolojiyi anlatırsınız. 10 yıl geçti cümle hep aynı ‘En son teknoloji.’ Hangi teknoloji…Kokusu olmayacak, suyu olmayacak o zaman Yalı’ya yap, Bostanlı’ya yap. Neden Yamanlar. Neden benim su havzama hava alacağım yere götürüyorsun. Alternatif sunmuyorsun, teknolojiyi anlatmıyorsun. Nasıl olacak bu iş. Siyasiler var. Üniversiteler var STK’lar var.Yerel yönetimler var. Danışmıyor benim dediğim olacak diyor. Masaya alternatifleri teknolojiyi koyarsın, tartışılır ortak noktada buluşulur gider o tesisin tanıtımını ben yaparım. Ancak Kocaoğlu dayatıyor. Kendi ilçe belediye başkanlarına bile haber vermiyor. Herkes haberlerden öğreniyor yeri” dedi
KİMSEYLE İSTİŞARE YAPMIYOR
Temel meselenin bakış açısı olduğunu ifade eden Denizli, “ En akıllımız Kocaoğlu… Her şeyi en iyi bile o…Kimsenin aklına ihtiyacı yok. Bu mantıkla şehri yönetemezsiniz. Katılımcılık diyor dayatmacılık yapıyor. Sadece çöpte değil her konuda böyle. Kimseyle istişare yapmıyor. Tramvay hattı denizden paralel olmaz dedik. Şimdi dediğimiz geldi. Bu gemiler olmaz dedik. Bağırdık ihale iptal edildi. Yarı fiyata verildi. Gemi geliyor 45 gün kalıyor geriye gidiyor. Olmayacağı baştan belliydi. Gemiler geldi iskeleler nerede…Gemiler alınırken iskelelerin yapılması gerekiyordu.Nereye yanaşacak bu gemiler. Bir tane iskele yapılmaz mı… Kıyı düzenlenmesi tanıtımı yapıldı. İstanbul’dan şehirciler plancılar getirildi. ‘Barselona oluyoruz’ dediler. Ben gerçekten inandım, bugün bir bakıyorum, milyonlarca lira para harcandı Kordon eskisinden kötü oldu. Koordinasyon, yönetimsel problem var” diye konuştu.
Yorum Yazın