Dershanelerin kapatılması kararı AYM'de

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, dershanelerin kapatılmasını da içeren Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un bazı maddelerinin iptal edilmesi için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduklarını söyledi.

Ege Postası
18.04.2014 - 13:09

ANKARA - Anayasa Mahkemesi’ne verdikleri dilekçe hakkında bilgi veren Hamzaçebi, "Bu dilekçe ile dershanelerin kapatılmasına ilişkin düzenlemeler Anayasa’ya aykırı olarak düzenlenmiştir. Asıl yapılması gereken Milli Eğitim sisteminin reforma tabi tutulmak suretiyle öğrencilerimizin dershanelere ihtiyaç duymadan yetiştirilmesidir. Bu yasa ile HSYK Yasası’nda olduğu gibi Milli Eğitim Bakanlığı’nda görevli bir kısım personelin görevi yasa ile sonlandırılmıştır. Kamu görevlileri görevlerinden ancak idari işlemle alınabilirler. Milli Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu’nun Rehberlik ve Teftiş Dairesine bağlı müfettişlerin müfettişlerinin kaldırılmasına ilişkin düzenlemeyi de iptal davası dilekçemize konu ettik" dedi.

Gündemde olan Daraltılmış bölgeye seçim sistemine ilişkin yaşanan tartışmalara da değinen Hamzaçebi, "Başbakan Erdoğan bunun ilk işaretini 2013 yılında vermişti. Geçmişte bu yolu deneyen hükümetler olmuştur. Hangi hükümet oyları azaldıysa yaptığı düzenleme ona çare olmamıştır. Rahmetle Turgut Özal döneminde bu düzenleme yapılmıştır ama derde deva olmamıştır. 1994 yılında Tansu Çiller tarafından benzer bir düzenleme yapmıştır ama bu da çare olmamıştır. Daraltılmış bölgeye ilişkin seçeneğin şöyle bir olumlu yanını görebiliriz, hükümet gidicidir, kalabilmek için seçim sisteminden değişiklik yoluna gitmek istemiştir. Biz seçim barajını yüzde 3’e indirilmesini öneriyoruz" dedi.

Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili bir soruya Hamzaçebi, "Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesi mümkün değildir. Onun karşısındaki en güçlü adaya vatandaşların oyunu vereceğini düşünüyorum. Daraltılmış seçim bölgesi yapmak suretiyle gizli gizli Cumhurbaşkanlığı ittifakları yapmak sandıkta ters tepecektir. Şunu öneriyorum. 1982 Anayasası o tarihten sonraki bütün Başbakanların, Cumhurbaşkanı olması yönünde bir arzusunu tetiklemiştir ve Cumhurbaşkanı olmak isteyen Başbakanlar da Türkiye’de başkanlık sistemini savunmuşlardır. Turgut Özal’da, Süleyman Demirel’de bunu gördük, şimdi de Tayyip Erdoğan’da bunu görüyoruz. Yapılması gereken, Anayasa’yı değiştirip 1961 Anayasa’sının Cumhurbaşkanı modeline dönmektir" diye cevapladı.