Dervişoğlu: Hükümet sokaktaki vatandaşa terörist muamelesi yapamaz

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin Aydın’da düzenlediği iftar programına katıldı.

Türkiye’yi yönettiğini iddia eden iktidarın son derece sorumsuz hareket ettiğini savunan Dervişoğlu, “Yaşanan olayları hepiniz biliyorsunuz. Sonuçlarının da ne olacağını üç aşağı beş yukarı kestirebilmek de mümkün. Türkiye'de ne varsa, ne o yaşanıyorsa; aslında hukuki operasyonlar diye tanımlanan bir takım soruşturmaların, kovuşturmaların, yargılamaların tamamı siyasileşmiş durumda. Bugün bu ülkeyi yönetenler, sorumluluk duygusundan mahrum olmaları münasebetiyle yaptığı işlerin neye mal olacağını kestiremiyor” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında başlatılan soruşturmaların Türkiye’nin ekonomik, sosyal ve siyasi hayatını etkilediğini kaydeden Dervişoğlu, “Bu süreci ilişkin gerekli uyarılarda bulunduk. Yapılmaması icap eden şeylerin altını kalınca bir çizgiyle çizerek de kamuoyuyla paylaştık. ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni aşındırarak adımları atmaktan uzak durun. Adalet duygusunun zedelenmesine vesile olabilecek adımlardan kaçının. Yapmış olduğunuz işler Türkiye'yi bir kaos ortamına sürükler ve o gelişen olaylar başka olayları da beraberinde getirir’ diye uyardık.” şeklinde konuştu.

“Ben adalet savaşçısıyım”

Sürecin İmamoğlu’nun diplomasının iptali ile başladığına işaret eden Dervişoğlu, “Buna sıradan bir diploma iptali gözüyle bakamazsınız. Bu iptal esas itibariyle, Cumhurbaşkanı’nın yeniden cumhurbaşkanı seçilebilmesi için rakiplerini tasfiye etmek operasyonundan başka bir şey değildi. Bir kişinin diplomasını 30 sene sonra iptal ederek düğmeye bastılar. Ondan sonra da İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde yapılan bir takım kanun dışı işlerle alakalı olarak da soruşturma başlattıkları iddiasında bulundular. Bunu yolsuzluk operasyonuymuş gibi takip etmeye çalıştılar. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olmak üzere belediyede bir kısım insanın, bazı terör örgütleriyle iltisakı noktasında da bir soruşturma başlattılar. Şimdi bana ‘Orta yerde soruşturmalar ve yolsuzluk iddiası var. Senin bu adamların yanında ne işin var’ diyorlar.  Ben adalet savaşçısıyım. Nerede haksızlık varsa nerede hukuksuzluk varsa Müsavat Dervişoğlu olarak İYİ Parti olarak orada olacağız. ‘Masum olduklarına emin misiniz’ diye soranlara ‘Bir kişinin suçlu olduğunu ispatlayabilmek için mahkeme kararı gerekir. Peki siz soruşturmanın, yargılamanın adil bir biçimde yapılacağından emin misiniz’ diyorum” ifadesini kullandı.

“6 senedir uyuyor muydunuz”

Hiç kimsenin suç işleme imtiyazına sahip olmadığının altını çizen Dervişoğlu, “Her kim ki suç işler, bir yolsuzluğa bulaşır, bir takım terör örgütleriyle birtakım ilişkilere girer; elbette ki hukuk da onun peşine düşer. Ama bütün bunlar siyasi rakiplerini tasfiye etmek amacıyla yapılacak işler değildir. İmamoğlu'na yöneltilmiş suçlamalara göz gezdirdim. 2019 yılında işlenmiş ve gizli tanıklarla ifşa edilmiş suçlardan bahsediliyor. Şayet 2019 yılında bir suç işlenmişse; ey iktidar, ey Tayyip Erdoğan, ey Adalet Bakanı 6 senedir uyuyor muydunuz da bugün düğmeye basıyorsunuz.” değerlendirmesini yaptı.

“Bunların kafa yapıları sakattır”

Gizli sanıklar üzerinden terör örgütleriyle ilişkiler olduğu yönündeki iddiaların gündeme getirildiğine işaret eden Dervişoğlu, “Gizli tanık deyince, bu hükümetin yapmış olduğu bir takım yargılamalara gidiyor aklım. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne yönelik kumpas davalarında da gizli tanıklardan bahsediliyordu. O gizli tanıkların daha sonra teröristler olduğu ortaya çıktı. Teröristlerin gizli tanık olduğu yerde Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin silahlı kuvvetlerinin başı Genelkurmay Başkanı yargılandı. Bunların hem gizili sanıkları hem de gizli tanıklardan istifade etmek isteyen kafa yapıları sakattır.” değerlendirmesinde bulundu.

Ekonomideki gerilemeye işaret etti

Başlatılan soruşturmalar ardından ekonomide yaşananlara dikkat çeken Dervişoğlu, “Borsadaki düşüşler şirketlerimizin değerlerini aşağıya çekti. Dolardaki yükseliş 3 gün içerisinde Türkiye'nin borcunun üzerine 1 trilyon lira koydu. Bunun Hazine’ye maliyeti asgari 180 milyar liradır. Bu hükümetin uyguladığı tasarruf paketinden murat edilen şey 100 milyarlık bir gelirdi. Türkiye, tasarruf paketinden kaynaklı olarak gerçekleştirilecek 100 milyarlık katkının 10 katını 3 günde kaybetti. Sokaklar karıştı, ekonomi bozuldu, adalet duygusu zedelendi” dedi.

“Ne kadar sıkıntı varsa tek sorumlusu Erdoğan”

Dervişoğlu, “Şimdi dönüp ‘bütün bunların sorumlusu kim?’ diyorlar. Türkiye'de ne kadar olumsuzluk haksızlık ve hukuksuzluk varsa, çiftçi toprağı düşürdüğü terin karşılığını alamıyorsa, esnaf siftah yapmadan kepenklerini kapatmak mecburiyetinde kalıyorsa, gençlerimiz vize kuyruklarında istikbal arıyorsa, emekli, dul ve sabit gelirli tenceresini kaynatamıyorsa, bu ülkede yaşayanlar artık tarlalarını süremiyor, ekinlerinden beklediği karşılığı elde edemiyorsa; sorumlu olanlar bu ülkeyi yönetenlerdir. Bu beyler dün gelmediler. 23 yıldır iktidardalar. 23 yıldan beri ülkede yaşanmış ne kadar sıkıntı varsa, vatandaşın yüreğini kanatan ne kadar acı varsa bunu bir tek sorumlusu vardır, o da Recep Tayyip Erdoğan’dır” diye konuştu.

“Bu sistemden kurtulmazsak daha karanlık günler göreceğiz”

Türkiye’nin her geçen gün otokrat bir rejime doğru sürüklendiğini savunan Dervişoğlu, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi dediğiniz şey tek adamlığı güçlendirecek demiştik. Uyarılarımız karşılık bulmadı. Artık bugün gerçeklerle baş başayız. Türkiye'de baypas edilmiş bir Türkiye Büyük Millet Meclisi var. Siyasi kurumlar devlet dışı bırakıldı. Devletin hafızası yok edildi. Her şey bir kişinin iki dudağının arasından çıkacak kelama terk edildi.

O zaman ortaya çıkan sonucu sadece kişilere de bağlayamazsınız. Sistemler üzerinde görüş ve düşüncelerimizi ifade etmek mecburiyetindeyiz. Türkiye eğer tek adamlık diye tarif ettiğimiz bu sistemden kurtulmaz ve parlamenter demokratik sisteme dönmeyi beceremezse önümüzdeki dönemler, yaşadığımız günlerden daha karanlık geçecek.” dedi.

“Sokakta terörist yok. Teröristler dağda”

“İnsanları yaşadıkları mağduriyetler münasebetiyle sokağa çekebilmeyi mümkün kılabilecek adımları planlıyorlar.” diyen Dervişoğlu, “Kaos ortamından beslenip her zaman nemalandıkları olağanüstü hal şartlarını oluşturmaya çalışıyorlar. Sokakta terörist yok. Teröristler dağda. Dağdaki teröristlerle iş birliği yapan hükümet sokaktaki masum vatandaşıma terörist muamelesi yapamaz, yaptırmayacağız. ‘İnsanlar neden sokakta’ diyorlar. Adaletsizlik olduğu için sokakta. Anneler tencerelerini kaynatamadıkları için sokakta. Emekliler ay sonunu getiremedikleri için sokakta. Gençlerimiz geleceklerinden endişe duydukları için sokakta. Asgari ücret altında çalışanlar, iş bulamayanlar, kredi kartı bataklığına saplanmış 100 binlerce vatandaşımız; bu hükümetin beceriksizliği için sokakta. Herkes mağdur. Mutlu olan bir Allah’ın kuluna da rastlayabilmek mümkün değil.” ifadesini kullandı.

Dervişoğlu, “Zannedersiniz ki yaptıkları operasyon, bir temiz eller operasyonu. Bunu kabul edebilmemiz mümkün değil. Yapılan yolsuzluk ya da temiz eller operasyonu değildir. Yapılan Tayyip Erdoğan'ın avanesinin kirli ellerini ve kirli yüzlerini temizleme operasyonudur” diye ekledi.