Dolar 36,4935
%0.18
Euro 37,8900
%-0.3
Altın 3.350,270
%-0.47
Bist-100 9.659,00
%-0.85

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Dervişoğlu'ndan Erdoğan'a: Buyur gel hodri meydan!

Dervişoğlu'ndan Erdoğan'a: Buyur gel hodri meydan!

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "muhalefeti dönüştürme görevimiz" çıkışına tepki göstererek, "Bizim muhalefet anlayışımıza tahammülleri yok. Onlar gerçek muhalefet yapan İYİ Parti gibi partileri istemiyorlar. Yanlarında koltuk değneği istiyorlar" dedi. AK Parti kongresindeki katılımlara işaret eden Dervişoğlu, "Bazılarının bizden ayrılmaları kayıp değil kazançtır. Demokrasilerde vatandaşın oyunun namusunu, siyasetçinin namusu korur. Her siyasetçi de kendi namusundan mesuldür" şeklinde konuştu. Erdoğan'a seslenen Dervişoğlu, "Makam mevki dağıtarak belli ki imkansızı istiyorsun! Sana yol vermeyeceğiz. Bunun için siyasi entrikalar ve tezgahlar kurmaya hazırlanıyorsan buyur gel! Hepiniz birsiniz biz yine tekiz!" diye ekledi.

  • Ege Postası
  • 26.02.2025 - 11:29
  • Güncelleme: 26.02.2025 - 13:35

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partimizin TBMM grup toplantısında konuştu. 

Bir ülkeyi idare edenlerin suçlulara gözdağı vermek için yasaları ve hukuku kullandığını ancak Recep Tayyip Erdoğan’ın bunun tam tersini yaptığını savunan Dervişoğlu, “Yasaları hukuksuzca kullanıp, millete gözdağı vermeye çalışıyor. Şiirler okudu diye haksızlığa uğrayıp cezaevine girdi ama belli ki şairi hiç anlamamış. Akif’in, İstiklal Marşımıza neden “Korkma!” diye başladığını kavrayamamış. Aklında, milleti korkutarak terbiye etmek niyeti var. Belli ki, ‘Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım’ dizesinden de bir anlam çıkaramamış” ifadelerini kullandı. 

İktidarın keyfi uygulamalarla, adaleti çiğneyen yargı sopasıyla, cübbelerine ilik açtırmış kontenjan savcıları ve hakimleriyle kantarın topuzunu kaçırdığını söyleyen Dervişoğlu, “Şaka-maka, istibdatla ömür boyu iktidarda kalacaklarına inanıyorlar. Ama buradan acı gerçeği hatırlatayım; 2017’deki mühürsüz zarflardan beri parti devletine dönüştürdükleri bu mekanizma önce onların başına yıkılacaktır. Tarih bunu söyler, milletimizin feraseti de bunu işaret eder” diye ekledi. 

“Nerede bu müthiş Hazine ve Maliye Bakanı?”

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e yüklenen Dervişoğlu, “Gittiğimiz her yerde soruyorlar.  Diyorlar ki; nerede bu müthiş Hazine ve Maliye Bakanı? Nereye kayboldu diyorlar! Gece gündüz faiz lobilerinin kapısını aşındıran vergimatik Mehmet’i merak ediyorlar. Türkiye’yi krizden çıkaracak dedikleri programı gibi, o da kayıptır. Geldiği günden beri söylüyoruz, vergimatik Mehmet’in de yapabileceği bir şey yok. Çünkü bu iktidarda akıl da yok. Avantalı ihalelerle, milletin parasını bir avuç yağmacıya dağıtan patronu varken milletin derman bulacağı da yok” dedi. 

“Mehmet Şimşek, mutfaktaki yangını afete çevirdi”

Eski ekonomi yönetimine göndermelerde bulunan Dervişoğlu, “Kendini ekonomist ilan etmiş bir patronu varken, İngiliz vatandaşlığı da yetmez, sıkılaştırıcı önlemler de yetmez demiştik. Damat bakan bile sepetlenmiş, gözleri ışıltılı arkadaş bile kapı önüne konmuşken Mehmet Bey’in yapabileceği bir şey yok demiştik. Üzgünüm, ama dediğimiz gibi oldu. Kurtarıcı diye getirilen Mehmet Bey, mutfaktaki yangını afete çevirdi. Emekliyi yaktı, memuru yaktı, hazineyi yaktı. Milletin mütevazı hesaplarını kuşa, cüzdandakileri de pula çevirdi. Ne yaptı Mehmet Bey? Zaten cep delik cepken delik, üstüne milletin cebinden saraya giden tüneller açtı. Ocaklara incir ağacı dikti” değerlendirmesini yaptı.

“Asıl mesele Erdoğan’ı değiştirmek”

“Olmaz aziz milletim, olmaz. Bunlardan derman çıkmaz. Sıkıştıkça bakan değiştiren Recep Tayyip Erdoğan’ın masallarıyla, Türkiye düze çıkamaz” diyen Dervişoğlu,  “Türkiye 2018 yılından beri derin bir ekonomik krizde Bir düşünün, 7 yılda kaç bakan değişti. Vitrinde kaç değişiklik yapıldı. Bir işe yaradı mı? Hayır, yaramadı. Çünkü, sorunun kaynağı yerinde duruyor. Asıl mesele onu değiştirmektir. Asıl mesele saraydakini yani Erdoğan'ı değiştirmektir” diye ekledi. 

“Saray sultasının harcamalarını durdurmak gerekiyor”

Ekonomik refaha ulaşmak için atılması gereken ilk adımın belli olduğunu vurgulayan Dervişoğlu, “Tüm kamu yönetimi birimlerinde, acil, gerçekçi ve kalıcı bir şekilde israfla mücadele stratejisi, eylem planı ve uygulamalarına ihtiyaç vardır. Bütün bunları nasıl yapacağımızı biliyoruz. İlk iş, harcamaya doymayan obez devletin mimarı saray sultasının harcamalarını durdurmaktır. Kamu-özel iş birliği projeleri, faiz harcamaları, liyakatsiz atamalar, her gün israfı büyütüp krizi derinleştirmektedir.  Bunları ilk günden keseceğiz!” diye ekledi. 

“Devletin başındaki kayyumdan kurtulacağız”

Dervişoğlu, “Aziz milletim, bunlar zor işler değil. Çözüm yolu bellidir. Öncelikle; kamusal kaynakların, milletin yararına kullanılmasını engelleyen ve milletimizden toplanan vergileri boşa harcayan, devletin başındaki kayyumdan ve umut diye getirdiği ithal hazine kayyumundan kurtulacağız. Bu iktidarın, ‘Vatandaşa zam verirsek, gidip hemen harcarlar, enflasyon artar’ diyecek kadar vicdansızlaşan kadrolarından kurtulacağız.  O zaman göreceksiniz, sizin olan misliyle size geri dönecek” diye ekledi. 

“Milletimizin parasıyla kurulacak iftar sofralarında propaganda yapacaklar”

Yaklaşan Ramazan ayına dikkat çeken Dervişoğlu, “Biliyorum ki; milletimiz iftar ve sahur sofraları kurmakta zorlanırken, saray zenginleri milletimizin parasıyla kurulacak iftar sofralarında propaganda yapacaklar.  Millete sabır diyecekler, nasihat edecekler. Ama Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanan sağlıklı iftar ve sahur menülerinin fiyatlarına hiç değinmeyecekler. Neden değinmeyecekler? Çünkü tavsiye ettikleri menüler, Merkez Bankası ve TÜBİTAK tarafından ortak hazırlanan ‘market fiyatı’na göre yüzde 177 zamlanmış. Sağlıklı menüde de ne var biliyor musunuz?  Yumurta, zeytin, tarhana, bulgur, peynir, yoğurt gibi temel gıda maddeleri var. Hurmanın, pidenin, etin fiyatını hesaba katmıyorum bile” şeklinde konuştu. 

“Kendinize bir ayna tutun”

Milletle saray arasındaki hendeğin her geçen gün derinleştiğini savunan Dervişoğlu, “Ve bu hendek yüzünden yoksulluk da derinleşiyor. Bu vurdum duymaz iktidara tavsiyem şudur;

Ramazan ayı, insanın kendine aynı zamanda ayna tuttuğu aydır. Ramazan’da insan, aşırılıklarını, heves ve hırslarını sorgulayabilmelidir. Milleti anlamak, milletin arasındaymış gibi görünmek için, fakir sofralarında bağdaş kurup poz vermek yetmez. Kendinizi bir hesaba çekin. Buradan sesleniyorum; Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan ve şürekası, kendilerine bir ayna tutsunlar ve gördüklerini bu milletle paylaşsınlar” ifadesini kullandı. 

“Emin olun bu muhasebe de ibadet sayılır”

“Bitmeyen hırslarınız, doymak bilmeyen rant iştahınız ne zaman sona erecek?  Ne zaman ülkemizin kaynak ve imkanlarını milletimizin dertlerini çözmek için kullanacaksınız?” diye soran Dervişoğlu, “Milletimizi açlık sınırının altında yaşamaya mahkum ettiniz. Milyonlarca emeklimizi, asgari ücretliyi fitreye muhtaç hale getirdiniz. Hiç mi vicdanınız sızlamıyor? Kendinizi bir sorguya çekin.  Sözlerime kulak verin. Geçin aynanın karşısına düştüğünüz duruma bir bakın. Emin olun bu muhasebe de ibadet sayılır. Kendinizle yüzleşin ve bu ibadeti yerine getirin” değerlendirmesini yaptı. 

“Yıkılsın bu düzen!”

Tarımın durumunu anlatan Bursa’nın Karacabey ilçesindeki bir çiftçi hakkında hapis istemiyle iddianame hazırlanmasına değinen Dervişoğlu, "Köylü milletin efendisidir diyen Cumhuriyet’in savcısı, derdini dillendiren köylüye yargı sopasını gösteriyor. Sorarım size; akıl bunun neresinde, vicdan bunun neresinde? Dert anlatmak bile suç olduysa; yıkılsın bu düzen diyorum. Ayrıca buradan bir çağrı yapıyorum. Sayın Erdoğan, o kardeşimizin söyledikleri doğru değilse çık söyle ama saray duvarlarının arkasından değil. Çukurova’dan söyle. Konya’daki tarlalardan söyle. Karacabey’de, Söke’de, Mardin ovasında söyle. Çiftçilerin yanında, çiftçilerimizin yüzüne söyle. Gak diyene soruşturma, guk diyene hapis artık bir çılgınlık halidir. Sayın Erdoğan, seni rencide etmesi gereken o kardeşimizin söylediği gerçekler değil, milletin gözünün içine baka baka bahsettiğin yalan dünyadır. Gerçek dünyada işler bambaşkadır" şeklinde konuştu.

“İttifak ortağınız bile yalan dünyanıza kanmıyor”

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin başlattığı askıda buğday kampanyasına işaret eden Dervişoğlu, "İşler yolundaysa buğday dağıtmak da neyin nesidir? Belli ki, ittifak ortağınız bile sizin yalan dünyanıza kanmıyor artık. Eğer Karacabeyli çiftçi kardeşimin sözleri, Cumhurbaşkanı’nın onur ve haysiyetini rencide ediyorsa aynı muameleyi ortağınıza da yaptırın. Onun için de dava açtırın.  Ona cesaret edemiyorsanız da hakkı ve hakikati söyleyenlerin üzerine gitmeye devam ediyorsanız buradan sesleniyorum; bu milletin cebinden, hürriyetinden, vicdanından elinizi çekin” diye ekledi. 

“Türkiye’yi, FETÖ’nün darbe hazırlığı olarak yaptığı düzenlemelerle yönetiyorlar”

Yargı tarafsızlığı ve bağımsızlığının saray kadıları eliyle zan altında bırakıldığını savunan Dervişoğlu, “Peki bağımsız Türk yargısından, saray kadılığına nasıl geldik?  Her şey tek bir hamleyle mi oldu? Elbette hayır. Erdoğan vesayeti dediğimiz bu düzen ilmek ilmek örüldü. 
2010 referandumuyla HSYK’da öyle bir düzenleme yapıldı ki, belli bir grubun yani FETÖ’nün kurulda egemenlik sağlamasına kapı aralandı. HSYK içinde daireler ayrıldı, disiplin dairesi siyasi atamalarla dolduruldu.  Atama ve disiplin süreçleri bir “giyotin” gibi kullanıldı. İlk derece mahkemelerinin, üst mahkemelerin kararlarına uymaması da işte buradan kaynaklanan bir garabet olarak karşımıza çıktı. Bugün kullandıkları yetki, kurdukları bu düzen FETÖ’nün o yıllarda hazırlığını yaptığı darbenin ön adımlarıydı. Yani bunlar bugün Türkiye’yi, FETÖ’nün darbe hazırlığı olarak yaptığı düzenlemelerle yönetiyorlar. Ne kadar acı değil mi? Ne kadar utanç verici değil mi? Biliyorum; Cumhuriyet’in savcılarının, vicdanlı hakimlerinin yüreği yanıyor. Biliyorum sayıları az değil. Ve inanıyorum ki, onların varlığı bir dün saray kadınlarına galip gelecek.” dedi. 

“Ailenizin birkaç ömürde elde ettiği mala çöreklenecekler”

İktidarın devletin ve milletin değil, kendi ihtiyacına göre yasa yapmakta ustalaştığını vurgulayan Dervişoğlu, “Şimdi de TMSF ve Devlet Denetleme Kurulu’na olağanüstü yetkiler veren kanunlarla, Türk devlet geleneğinde görülmemiş bir işe hazırlanıyorlar. Devlet geleneğimizde mülkiyet hakkına saygı esastır ve vazgeçilmezdir. Fetihlerde bile bu geleneğe riayet edilmiştir. Peki bunlar ne yaptı? İstediklerinin mal varlığına el koymayı, şirketine kayyum atamayı yahut tamamen kapatmayı basit bir idari tasarruf haline getirdiler. Bu ne demek biliyor musunuz? Tepeden bir talimat, uygulayacak bir memur, yazacağı bir talimatla, birkaç saat içerisinde sizin veya ailenizin birkaç ömürde elde ettiği mala mülke çökmek, çöreklenmek demek. Bırakın girişim özgürlüğü, sermaye güvenliğini, mülkiyet hakkı ve güvenliği dahi ortadan kalkmış durumdadır” dedi. 

"Konu Türk'ün varlığı olunca neden susuyorsun Erdoğan"

Suriye Türkmen Meclisi'nin, Suriye’deki yeni anayasal ve siyasi sürecin önemli bir ayağı olan Ulusal Diyalog Konferansı’ndan dışlandığını açıkladığını aktaran Dervişoğlu, "Bu vahim durum bizi maalesef yine şaşırtmamıştır. Çünkü biz aynı filmi Irak’ta da gördük. Kerkük’te, Musul’da da gördük! Türkmen varlığı adım adım silinmeye çalışılırken, Barzani’yle ve Talabani’yle ağam paşam geçinenler, bindirme kıtalarla yapılan nüfus sayımlarına ses çıkarmayanlar da bunlardı. Tapu kayıtları sistematik olarak yok edilirken, havaya bakıp ıslık çalanlar da bunlardı. Konu Türk varlığı olunca sessizliğinizin sebebi nedir sayın Erdoğan. Türk'ün varlığı söz konusu olunca neden susuyorsunuz?" diye sordu. 

"Türkiye'nin en eskisi Erdoğan'dır"

"Konu Türk olunca, bunların alerjileri depreşir ve gerçek yüzleri ortaya çıkar" diyen Dervişoğlu, "Çünkü Türkiye’de Türk fikrine düşmandırlar. Irak’ta, Çin’de fark etmez. Uygur Türklerine yapılan katliamlar pul kadar önemli değildir. Batı Trakya’da okullar kapatılır, lafını bile etmezler. Halep’e Türk bayrağı dikiyoruz diye propaganda yapıp, konuyu kapatırlar. Dedim ya, bu bir fıtrat meselesidir. Türk’ün Cumhuriyeti’ni, eski diye tarif etmeleri de bu fıtratın gereğidir. Eski Türkiye diyorlar ya, Kendilerinden gayrı eski kalmamıştır. Türkiye'nin en eskisi Erdoğan'dır. Bu Cumhuriyet 100 yıllıktır ve bunun neredeyse 25 yılını Erdoğan ve AK Parti yönetmiştir. Halen masal anlatıyorlar! Neredeyse çeyrek asırdır o koltuklarda o makamlarda oturup Halen “bizden öncesi” diye konuşabilmek, arsızlığın nirvanasıdır nirvanası. Biz gerçek Türkiye’yi yaşıyoruz, onlar 'Tayyip Harikalar Diyarında' masalını izlemeye devam ediyorlar" ifadesini kullandı.

“Cumhuriyet yıkılsa da alkışlayan partiler istiyorlar”

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "muhalefeti dönüştürme görevimiz" çıkışına değinen Dervişoğlu, “Amaçları bellidir: Muhalefete tahammülleri yok. Bizim muhalefet anlayışımıza tahammülleri yok. Onlar gerçek muhalefet yapan İYİ Parti gibi partileri istemiyorlar. Yanlarında koltuk değneği istiyorlar. Cumhuriyet yıkılsa da alkışlayan, Türkiye Türksüzleştirilse de sessiz kalan partiler istiyorlar. Aylar önce partimizden ayrılanları, sanki dün ayrılmışlar da AK Parti’ye katılmışlar gibi gösterip algı yaratmaya kalkışıyorlar. Bazılarının bizden ayrılmaları kayıp değil kazançtır. Bir başka anlamıyla bizim açımızdan özgürleşmedir. Ayrıca, demokrasilerde vatandaşın oyunun namusunu, siyasetçinin namusu korur. Her siyasetçi de kendi namusundan mesuldür” değerlendirmesini yaptı. 

“Bizden sökeceğin paslı bir çivi bile yok”

“Aldıkları oya ihanet edenlerin yeri, demokrasiye ve demografiye ihanet edenlerin yanıdır.

Hiçbir rahatsızlığımız yoktur.  Ama doğrusunu isterseniz, AK Parti’ye 25 yıldır emek verenlerin, parti MKYK’sının sığınmacı çadırına döndürülmesine verecekleri cevabı ben de merak ediyorum” diyen Dervişoğlu, “Buradan sesleniyorum; makam mevki dağıtarak belli ki imkansızı istiyorsun Recep Tayyip Erdoğan! Sana yol vermeyeceğiz. Bunun için siyasi entrikalar ve tezgahlar kurmaya hazırlanıyorsan da buyur gel. Biz buradayız. Bizden sökeceğin paslı bir çivi bile yok. İstediğiniz oyunu ve tuzağı yaşama geçirmeye çalışın. Dünden bugüne aynısını söylüyorum; hepiniz birsiniz biz yine tekiz! Türk milletinin yıkılmayan son kalesiyiz!” şeklinde konuştu. 

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.