Devrimci hareketin önderlerinden Ulaş Bardakçı, mezarı başında anıldı

Dev-Genç ve Türkiye Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi (THKP-C) önderlerinden Ulaş Bardakçı, 19 Şubat 1972’de, İstanbul Arnavutköy’de kuşatıldığı evde katledilmişti. 

Ulaş Bardakçı’nın ölümünün 52. yıldönümünde, Ankara’daki Karşıyaka Mezarlığı’nda anmalar düzenlendi. Birçok parti ve demokratik kitle örgütü temsilcisi de Bardakçı'^ya ilişkin anma mesajı yayımladı.

Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, sosyal medya hesabından Ulaş Bardakçı’yı andı. 

Çelik yaptığı paylaşımda “Mücadeleleri bağımsızlık içindi, emperyalist maden şirketleri ülkemizi talan etmesin, işçilerimizi katletmesin diyeydi. Anıları mücadelemizde yaşıyor. Ruhları şâd olsun. Yaşasın tam bağımsız Türkiye!” ifadelerine yer verdi.

SOL Parti de paylaştığı mesajda “Emperyalizme ve faşizme karşı her yerde dalgalanan devrimci mücadele bayrağımız, yumruklarımızda saklı yıldızımızdır Ulaş” dedi. 

MEZARINDA ANMA YAPILDI

Bardakçı'nın Ankara’daki Karşıyaka Mezarlığı’ndaki mezarında düzenlenen anmada “Emperyalizme ve oligarşiye karşı devrimci mücadeleye damgasını vuran THKP-C’nin önder kadrolarından Ulaş Bardakçı tarihin tozlu sayfalarında değil bugün Devrimci Gençliğin yolunu aydınlatarak kavgamızda yaşıyor” ifadeleri kullanıldı. 

Sendika.Org’un aktardığına göre açıklamada, Ulaş Bardakçı’nın yaşam öyküsüne yer verildi:

“Ulaş Bardakçı 1947 yılında Nevşehir’in Hacıbektaş kasabasında doğdu. ODTÜ’de okudu. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Robert Komer’in makam aracının ODTÜ bahçesinde yakılması eylemine katıldı. Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) içindeki tartışmalara aktif biçimde katıldı. Devrimin ancak savaşçı bir partiyle mümkün olabileceğini savundu. THKP-C’nin kuruluşuna katıldı ve parti tezlerinin ortaya çıkmasında etkili oldu. THKP-C’nin ilk silahlı eylemi sayılan Küçükesat Ziraat Bankası soygununa katıldı. İstanbul’da, İsrail başkonsolosu Efraim Elrom’un kaçırılması eyleminde yer aldı. 19 Şubat 1972 sabahı İstanbul’da Arnavutköy’de bulunduğu evin faşizmin kolluk güçlerince kuşatılması sonucu çıkan çatışmada kahramanca direnirken ölümsüzleşti.”

ULAŞ BARDAKÇI KİMDİR?

Tam adıyla Rasih Ulaş Bardakçı, 1947 yılında Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğreniminden sonra ODTÜ'ye girdi. Üniversitede sol düşünceyle tanıştı. ABD'nin Ankara büyükelçisi Robert Komer'in makam aracının ODTÜ bahçesinde yakılması eylemine katıldı. Fikir Kulüpleri Federasyonu (FKF) içindeki tartışmalara aktif biçimde katıldı. Gençlik arasında Milli Demokratik Devrim (MDD) tezlerinin etkisinin artmasında önemli bir rol oynadı. Devrimin ancak savaşçı bir partiyle mümkün olabileceğini savundu. THKP-C'nin kuruluşuna katıldı ve parti tezlerinin ortaya çıkmasında etkili oldu. THKP-C'nin ilk genel komitesinde yer aldı ve para, malzeme bulma işleriyle görevlendirildi. THKP-C'nin ilk eylemi sayılan Küçükesat Ziraat Bankası (Ankara) soygununa katıldı.

Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının serbest bırakılmaları talebiyle İstanbul'da, İsrail başkonsolosu Efraim Elrom'un kaçırılması eyleminde yer aldı.

Elrom’un ardından İstanbul çapında başlatılan Balyoz Harekâtı sırasında yakalandı. 29 Kasım 1971'de Maltepe Cezaevi'nden, THKP-C'den Mahir Çayan, Ziya Yılmaz ile Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’ndan (THKO) Cihan Alptekin ve Ömer Ayna ile birlikte tünel kazarak firar etti. Kaçtıktan sonra İstanbul'da faaliyetlerini sürdürdü. 19 Şubat 1972 günü saat 07.00 sularında Arnavutköy'de kaldığı ev kuşatıldı. Ulaş Bardakçı, bu evde girdiği çatışmada katledildi.

Ulaş Bardakçı’nın THKP-C Davası’nda Mahir Çayan’la yaşadığı sarılma anı, Türkiye devrimci hareketi için yoldaşlığın ve dostluğun en güzel simgelerinden biri haline geldi. O anlar, Associated Press’in arşiv görüntülerinde de yer aldı.