Dink cinayetinde sürpriz gelişme
Dink'in öldürülmesiyle ilgili eski İstanbul Vali Yardımcısı Ergun Güngör, İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, eski İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler'in de aralarında olduğu dokuz kamu görevlisi hakkındaki takipsizlik kararı kaldırıldı.
- Ege Postası
- 07.06.2014 - 09:56
Dink ailesi avukatları AİHM’nin kararından sonra 2011 yılında, ihmal ve kastı olan kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Bu başvurudan iki yıl sonra çıkan ‘4. Yargı Paketi’ kapsamında, geçmişte verilmiş kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların etkin soruşturma yapılmadan verildiğine ilişkin AİHM’nin kesinleşmiş kararı olması halinde üç ay içerisinde yeniden soruşturma açılacağı belirtilince avukatlar ikinci bir şikâyet daha yapmıştı. İstanbul Başsavcılığı, Trabzon’daki jandarma ve emniyet görevlileri hakkındaki evrakı yetkisizlik kararıyla bu şehre gönderirken, o dönemin İstanbul Valisi Muammer Güler hakkındaki soruşturmayı yetkisizlik kararıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yolladı.
Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler ve altı polis ile dönemin Vali Yardımcısı Ergun Güngör hakkında, soruşturma izni verilmesi için İstanbul Valiliği’ne başvurdu. Mülkiye müfettişi izin verilmemesi yönünde kanaat bildirince valilik de aynı yönde karar verdi. Dink Ailesi’nin bu karara yaptığı itiraz, 22 Ocak 2014’te İstanbul Bölge İdare Mahkemesi tarafından reddedildi. İstanbul Başsavcılığı da 21 Şubat’ta mahkemenin kararına dayanarak, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile Vali Yardımcısı Ergun Güngör hakkında ‘evrakın işlemden kaldırılmasına’ karar verdi. Dink Ailesi, bu karara itiraz etti.
‘AİHM’ KARARINA GÖRE SORUŞTURUN
İtirazı değerlendiren Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi, 21 Mayıs’taki kararında, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı kaldırdı. Kararda, şöyle denildi: “Madde ve ihlal kararı içeriği değerlendirildiğinde; ihlalin yerine getirilmesinin ancak doğrudan soruşturma yapılması ile mümkün olacağı anlaşılmaktadır. Aksinin kabulü halinde soruşturma bakımından kısır bir döngünün ortaya çıkacağı tartışmasızdır. Diğer yandan müştekiler vekillerince AİHM’nin ihlal kararından sonra 17.01.2011’de CMK 250 maddesi ile görevli İstanbul Savcılığı’na başvurularak AİHM kararında belirtilen gerekçeler doğrultusunda İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü, İstanbul Valiliği, Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ve Trabzon İl Jandarma Komutanlığı görevlileri hakkında soruşturma yapılması ve dava açılması talebinde bulunulduğu, soruşturmanın sürdüğü anlaşılmaktadır. Bu durumda, AİHM’nin ihlal kararındaki tespitler dikkate alınarak soruşturma işlemlerinin yapılarak şüphelilerin hukuksal konumlarının yeniden belirlenmesi gerektir.”
(Radikal)
Yorum Yazın