Direnişin sembolü Rabia Nine: 'Vali kim oluyor''

Rabia Nine: 'Torunlarımın geleceği için direniyorum' Karadeniz'de günlerdir süren Yeşil Yol Projesi'ne karşı direnişim sembolü haline gelen Rabia Nine, "Gideceğim zaten o valinin kapısına. İsterse beni hapse atsın, ama bu vatanımın toprağı için, ağacı için, yeşilliği için, torunlarımın geleceği için direneceğim. Vali kim oluyor'" dedi.

Ege Postası
12.07.2015 - 13:30

Karadeniz Bölgesi’nde 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki Yeşil Yol Projesine karşı sopasıyla iş makinelerinin önüne geçerek Rize Valisine tepki gösteren Rabia Nine konuştu.

Evrensel'den Ezgi Görgü'nün haberine göre, Rabia Nine, “Gideceğim zaten o valinin kapısına. İsterse beni hapse atsın, ama bu vatanımın toprağı için, ağacı için, yeşilliği için, torunlarımın geleceği için direneceğim. Vali kim oluyor'” dedi.

‘BEN HALKIM BURADAYIM’
Önceki gün Samistal Yayla’sında komando birlikleri eşliğinde çalışma yapan dozerlerin önüne geçerek elinde sopasıyla oturan Rabia Özcan; valinin kendilerine çapulcu demesine şöyle tepki göstermişti: “Devlet nedi? Devlet yok halk var. Ben halkım ve buradayım. Kimdir devle? Devlet bizim sayemizde devlettir. Vali bize iki tane çapulcu diyor. Biz çapulcuysak sen nesi? Sen sandalyede oturmuşsun. Biz buraların hamurunda yoğrulmuşuz. Biz çocukluğumuzdan beri burada yaşıyoruz. İş makinelerini alıp gidin buradan.”

‘AĞACIM VE YEŞİLİM İÇİN DİRENECEĞİM’
Yaşananların ardından ulaştığımız Rabia Özcan, valinin yeşil yola direnenler hakkında söylediği sözleri için, “Kim dışarıdan geliyo? Böyle bir iş var m? Gideceğim zaten o valinin kapısına. İsterse beni hapse atsın, ama bu vatanımın toprağı için, ağacı için, yeşilliği için, torunlarımın geleceği için direneceğim. Biz 6 ay buradayız, benim çoluğum çocuğum hayvancılık yapıyor burada. Biz vatanımıza sahip çıkmayacak mıyı? Vali kim oluyor ya'” diye tepki gösterdi.

Özcan sözlerine şöyle devam etti: “Biz ormana gittiğimiz zaman , ormanda kuruyu kesip de getirirdik, yaylamızda yakardık. Gidip de yaşı kesmezdik. Biz buraya kesinlikle yol yaptırmayız. Yol istemez değiliz, yaylalarımızda tabii ki yol olacak, ama her yaylanın da yolu var şu anda. Bizim çocuklarımız da torunlarımız da yürümesini bilecek, o topraklara basmasını bilecek, düşüp kalkacaklar, bir yayladan öbür yaylaya yürüyüş yapacaklar, oturup pikniklerini yapacaklar. Biz bu şekilde istiyoruz.”