Dışişleri'nden farklı açıklama: İran’a tepki...
Dışişleri’nden açıklama: İran’a tepki var, Suudi Arabistan'ın yaptığı idamlara yok
- Ege Postası
- 05.01.2016 - 12:23
SUUDİ Arabistan’ın 2 Ocak cumartesi günü aralarında Şii muhalif lider Nimr Bakır el Nimr’in de olduğu 47 kişiyi idam ettiğini açıklamasından sonra Ortadoğu’da artan gerginlikle ilgili Dışişleri Bakanlığı açıklama yaptı.
ABD, AB ve birçok ülke olaya anında tepki verirken Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın resmi yazılı açıklaması idamlardan 3 gün sonra geldi.
ELÇİLİKLERE SALDIRIYA TEPKİ VAR 47 İDAMA YOK
Dışişleri açıklamasının ilk iki paragrafında isim verilerek açık şekilde İran’daki Suudi Arabistan diplomatik temsilciliklerine yönelik saldırılar kınanırken, Suudi Arabistan’ın 47 kişiyi idam etmesine hiç değinilmedi.
KURTULMUŞ RİYAD’I DA ELEŞTİRMİŞTİ
Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş dün yaptığı açıklamada, “İdam cezalarının uygulanması, hele hele siyasi idam cezalarının uygulanmasının hiçbir şekilde bölge barışına katkısı olmayacaktır. Biz bütün bu siyasi idam cezalarının hepsine de karşı olduğumuzu açıkça ifade ediyoruz” demişti.
ORTAK NOKTA TEENNİ
Dışişleri’nin yazılı açıklaması ile Hükümet Sözcüsü’nün açıklamalarındaki tek benzerlik ise iki ülkeye de “teenni (ilerisini düşünerek acelesiz iş görme)” ile hareket etmeleri çağrısı yapılması oldu. Dışişleri Bakanlığı’nın bugün yaptığı, İran’ı eleştirdiği ancak Suudi Arabistan’daki 47 idama hiç değinmediği yazılı açıklaması aynen şöyle:
İRAN’A KINAMA
“Suudi Arabistan’ın İran’daki diplomatik ve konsüler misyonlarına yönelik saldırılardan endişe duyulmaktadır. Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Hakkındaki Viyana Sözleşmeleri uyarınca diplomatik ve konsolosluk misyon binaları tam dokunulmazlık hakkına sahip olup, kabul eden devlet bu misyonların güvenliğini sağlamakla yükümlüdür. Bu bakımdan, Tahran ve Meşhed’deki Suudi Arabistan misyonlarına yönelik saldırılar kabul edilemez.
DİPLOMASİ DİLİNE DÖNÜN
Türkiye iki ülke arasındaki gerginliğin bölge güvenliği, istikrarı ve barışı üzerinde olumsuz yansımalara sebebiyet vermemesini, bir an önce tehdit dilinin bırakılarak diplomasi diline dönülmesini ve teenni ile hareket edilmesini istemektedir.”
Yorum Yazın