Doç. Dr. Erol Köroğlu: Daha farklı bir Türkiye için eleştirel okurlar yetiştirmeyi başarmalıyız
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’nde konuşan Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erol Köroğlu, “Cumhuriyetin ikinci yüzyılının önemsenmesi gerekiyor. Daha iyi bir yüzyılı yaşamak için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız. Daha farklı bir Türkiye için eleştirel okurlar yetiştirmeyi başarmalıyız” dedi.
- Ege Postası
- 17.03.2023 - 20:58
- Güncelleme: 17.03.2023 - 20:58
İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi’ne katılan Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erol Köroğlu, “Bu Yüzyılda Okur Yetiştirmeyi Başaracak Mıyız?” ve “İnsan Sermayesinin Gelişiminde Beşeri Bilimler Eğitimi ve Eleştirel Okuryazarlığın Vazgeçilmezliği” başlıklı bir sunum yaptı.
Sunuma kongrenin önemine değinerek başlayan Doç. Dr. Erol Köroğlu, “Cumhuriyetin ikinci yüzyılının önemsenmesi gerekiyor. Ayrıca daha iyi bir yüzyılı yaşamak için elimizden gelen her şeyi yapmamız gerekiyor. Bu acılı ve heyecanlı günlerde bu toplantının olması çok önemli” dedi.
“Temelsiz görüşleri birbirine dayatmayı terk edecekler”
Edebiyat ve şiir üzerine konuşan Doç. Dr. Erol Köroğlu, “Bir metinde sözün nasıl dizildiğini anladıktan sonra metnin anlamını ortaya çıkarmanın kolaylaşacağını onlara anlatabilmeliyiz. Gençlerimizin bunu yapabilmesini sağlayabilmemiz lazım. O zaman ideolojik yönelimlere, politik taraflara göre temelsiz görüşleri birbirine dayatmayı terk edecek ve temelleri daha sağlam, kanıtlarla desteklenen yorumlar üretecek bir gençlik yetiştirebiliriz. Bu sayede insan sermayesi çok daha farklı ve olumlu yönlere ulaşacak. Bunu gerçekleştiremediğimizde, zekâlarını körelttiğimiz gençler, eleştirellikten uzak ve adata kör dövüşünü andıran bir iletişim alanını gün geçtikçe daha fazla büyütüyor hale gelecekler” dedi.
“Beşeri bilimler eğitimini yeniden düşünmeliyiz”
Doç. Dr. Erol Köroğlu, bu durumun zararlarını kendilerinde gördüklerini belirterek, şunları söyledi: “Kendi başarısızlıklarımızı biliyoruz. Bunları giderme yolunda çaba harcamadığımızda her şeyin nasıl daha kötüye gittiğini de biliyor ve gözlemliyoruz. O zaman anlama, yorumlama ve anlamlandırmaya öncelik veren beşeri bilimler eğitimini yeniden düşünmeliyiz. Bu konuda verilecek hiçbir emek, yapılacak hiçbir harcama boşa gitmiş olmaz. Daha farklı bir Türkiye için eleştirel okurlar yetiştirmeyi başarmalıyız.”
Yorum Yazın