Donanmadaki gerçek mektuba yansıdı
Balyoz'da 18 yıla mahkum olan Tümamiral Gürdeniz donanmanın nasıl dağıldığını anlattı.
- Ege Postası
- 10.02.2013 - 10:19
ANKARA- Balyoz davasında 18 yıla mahkûm olan Tümamiral Gürdeniz, YURT’a mektup yazdı. Tümamiral Cem Gürdeniz, Balkan Savaşı’ndan örneklerle başladığı mektubunu Balyoz’a bağladı. Yurt gazetesinin haberine göre Donanmasız imparatorluğun adalarının işgalini anlattı. Komutan, “Son iki yıldır ben dahil yüzlerce vatanseverin özgürlüğü çalındı ve bizler kendi ülkemizde esir durumdayız” dedi.
Balyoz davasında 18 yıla mahkûm olan Tümamiral Gürdeniz, YURT’a mektup yazdı. Tümamiral Cem Gürdeniz, Balkan Savaşı’ndan örneklerle başladığı mektubunu Balyoz’a bağladı. Donanmasız imparatorluğun adalarının işgalini anlattı. Komutan, “Son iki yıldır ben dahil yüzlerce vatanseverin özgürlüğü çalındı ve bizler kendi ülkemizde esir durumdayız” dedi.
Tümamiral Cem Gürdeniz'in mektubu şöyle;
“Son iki yıldır ben dahil yüzlerce vatanseverin özgürlüğünü çalmaya devam eden ve bizleri kendi ülkemizde esir durumuna sokan Türk adalet ve hukuk tarihinin yüz karası Balyoz davasının gerekçeli kararının açıklandığı, 7 Ocak 2013 günü ve izleyen günlerde Türk basınında Yunanistan’ın Ege ve Doğu Akdeniz’de Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilan edeceği haberleri yer aldı.”
Balkan Harbi sırasında, beş yıl önce Osmanlı’dan bağımsızlığını kazanan Bulgaristan’a ait ordu, Ocak 1913 içinde Edirne’yi işgal etmiş ancak Çatalca’da durdurulabilmişti. Payitahta
Balkan Harbi’nde Osmanlı’nın ne donanması ne de orduları savaşa hazırdı. Sanayi devrimini ıskalamış, burjuva sınıfını yaratamamış, son 70 yılda ekonomisi üretimden tamamen uzaklaşmış, kapitülasyonlar sonucu yarı sömürge durumuna düşmüş, cüssesi büyük, ortak aklı ve yetenekleri küçük imparatorluk, bu savaşın ayak sesleri duyulduğu halde bırakalım önlem almayı, ordularındaki askerin büyük bölümünü terhis etmişti. Donanmanın durumu ise II. Abdülhamit’in uyguladığı sistematik yok etme kampanyası sonucunda içler acısı bir durumdaydı.
BALKAN HARBİ VE DONANMA
Bağımsızlığını ve varlığını, Avrupalı devletlerin desteği, denizcilik ve kiliseye borçlu olan Yunanistan, Balkan Harbi’nde ortaya çıkan Osmanlı Donanması’nın bu zayıflığını, 100 yıl önce 1827’de Navarin Baskını sonrasında yaşananlara benzer şekilde, sonuna kadar sömürmüş ve neredeyse tek bir kruvazörle (Averof) tüm Ege’yi fethetmişti. 1997 yılında yayınlanan anılarında Kardak krizi esnasında Yunanistan’ın Genelkurmay Başkanı olan Oramiral Limberis’in aşağıdaki sözleri ibret vericidir: “Balkan Harbi ve Dünya Harbi yıllarında ordumuzun mevcudu 150 bin civarında idi. Fakat Donanmamız, Osmanlının 350 bin kişilik kuvvetlerinin deniz yolu ile cephelere sevkini engelleyerek, bu harplerin sonuçlarında toplam 500 bin kişilik bir kuvvet gibi etkili olmuştur.”
ENONİS DUVARA ÇARPTI
Yunanistan, hızını alamamış, Balkan Savaşı’ndan altı sene sonra 15 Mayıs 1919 tarihinde dönemin emperyal gücü İngiltere’nin açık teşviki ve desteği ile bir fırsatçı olarak Küçük Asya macerasına başlamış ve İzmir’e asker çıkarmıştı. Bu fırsat tam anlamıyla faciaya dönüşmüş Başbakanları dahil Küçük Asya Felaketinin sorumluları kurulan mahkemede yargılanmıştı. Mahkeme sonunda Yunan Orduları Başkomutanı Hacı Anesti, Başbakan Dimitrios Gunaris, eski Başbakan Protopapadakis, eski Başbakan Stratos, Savaş Bakanı Valtadzis ve Theotokis Kasım 1922’de kurşuna dizilerek idam edildiler. Benzer oldubittiler, 1962-1974 ararsında Kıbrıs Adası’nda da yaşandı. Son olarak 15 Temmuz 1974’te EOKA ve Nikos Sampson üzerinden yaratılan Enosis fırsatı, 20 Temmuz 1974 günü duvara çarptı.
KARARLAR AÇIKLANDI VE...
Son iki yıldır ben dahil yüzlerce vatanseverin özgürlüğünü çalmaya devam eden ve bizleri kendi ülkemizde esir durumuna sokan Türk adalet ve hukuk tarihinin yüz karası Balyoz davasının gerekçeli kararının açıklandığı, 7 Ocak 2013 günü ve izleyen günlerde Türk basınında Yunanistan’ın Ege ve Doğu Akdeniz’de Münhasır Ekonomik Bölge (MEB) ilan edeceği haberleri yer aldı. Daha sonra Türk Dışişleri Bakanı ve ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün Yunanistan’ı sert bir şekilde uyaran açıklamalarını hapishanede okuyabildiğimiz gazetelerden öğrendik. Bilindiği üzere karasularının ötesinde
DONANMA DAĞILDI
Türkiye Doğu Akdeniz’de en uzun sahillere sahip ülke olarak Akdeniz yetki alanında en büyük MEB alanına sahip olan devlettir. Ancak Yunanistan Anadolu’nun binde biri kadar olan Meis Adası sebebiyle Akdeniz’deki MEB’in neredeyse yüzde 80’ine sahip olmayı hayal ettiğinden, Balyoz davası sonunda darmadağın olan Türk Donanması’nın kendi devleti tarafından düşürüldüğü durumu sömürmekten çekinmiyor ve Ege ile Doğu Akdeniz’de büyük maceralara girişebiliyor. (Gerçekgündem)
Yorum Yazın