Döşova'yı yeniden yollarla buluşturdu
Üretimi 2. Dünya Savaşı öncesine dayanan ve "Döşova" olarak bilinen Fransız kült otomobili Citroen 2CV6 Club model aracı çalışmaz durumda satın alan İzmirli Özer Ergin, klasik arabayı parçalayarak baştan yaptı ve yollara döndürdü. Özer Ergin, "Arabanın önüne atlıyorlar, kaç para olduğunu soruyorlar ama değeri parayla ölçülemez. Klasiklerle uğraşan insanlar bilirler. 'Allah sattırmasın' diyelim" dedi.
- Ege Postası
- 31.05.2019 - 13:03
İzmir'de yaşayan Özer Ergin'in (50) klasik araba sevdası, "Döşova" olarak bilinen Citroen 2CV6 klasik otomobili yeniden yollarla buluşturdu.
Alsancak'ta baba mesleği olan tarihi bir fırının işletmeciliğini sürdüren Özer Ergin'in çocukluk çağında klasik otomobillere ilgisi yetişkinlik döneminde tutkuya dönüştü.
2. Dünya Savaşı'ndan önce üretimine başlanan ve Fransızların kült otomobili haline gelen Döşova'ya özel bir ilgi duyan Ergin, yaşlı bir komşusundan aldığı 1983 model aracı ayağa kaldırmak için yoğun bir çalışma başladı.
Çalışmaz durumda aldığı otomobil için kiraladığı garajda 5 yıl emek veren Ergin, Döşova'yı tek tek parçalarına ayırdı. Avrupa'daki Döşova hayranlarıyla iletişim kurarak kulüplere üye olan Ergin, eksik parçaları getirterek aracı yeniden çalışır hale getirdi.
Yeniden hayat verdiği Döşova'yla yollara çıkan Ergin, hem Türkiye'de hem de yurtdışında ilgi odağı oldu. Otomobilini görmek üzere 2016'da İspanya'dan gelen blogger yazarlarını ağırlayan, yaptığı çalışma haberleştirilen Ergin, geçen yıl da Arjantin'den hayranları ağırladı.
120 km hız yapabiliyor
Özer Ergin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Döşova için çok emek, zaman ve para harcadığını ama eşi benzeri olmayan bir otomobile kavuştuğunu anlattı.
Arabayı ilk satın aldığında çok kötü durumda olduğunu söyleyen Ergin, "Atıl duruma düşmeye başlamıştı, üstünde bile yürümüşlerdi. 2009'da bir karar aldım ve A'dan Z'ye arabayı parçaladım, her şeyini söktüm. En ince ayrıntılarına kadar gerekli tamiratlarını yaptım. Gece gündüz çalıştım, mali açıdan da külfetli oldu. 5 yılımı aldı, ona her gün zaman ayırdım, gece 3-4'e kadar garajdaydım." dedi.
"Etrafımızda bir sürü araba var ama bu kendine has bir araba. İçine bindiğinizde keyif alıyorsunuz." ifadesini kullanan Ergin, şöyle devam etti:
"Eski filmlerde görürdüm Döşova'yı, rahibeler binerdi. O gün de çok hoşuma giderdi, keyifle izlerdim. Şimdi böyle bir arabaya sahip olduğum için çok mutluyum. Nakış gibi işledim. Detaylara önem vermek gerekiyor. Yurt dışından da gelip görenler oluyor. Çok ilgi çekici bir araç. Önümü kesen, 'Satar mısın abi'', 'En fazla kaç yapıyor'', 'Çok yakıyor mu'' diye soranlar oluyor."
Ergin, arabanın kadranının 130'u gösterdiğini, 120 km hızla gidebildiğini ifade ederek, aracın benzin tüketimine ilişkin de "Kendince yakıyor biraz tabii." dedi.
Satmayı düşünmüyor
Arabanın ilgi çekmesinden memnun olduğunu, yine de tedirginlik hissettiğini ktaran Özer Ergin, "Bu arabayı bebeğiniz gibi okşayıp, sevmeniz gerekiyor. Bilmeyen insanlar gelip üzerine oturuyor, araba yamuluyor. O kadar emek verdim. İlk günkü gibi kalmasını arzuluyorum. Arabayı dışarıda bırakmıyorum, yağmurlu havada da çıkarmıyorum." dedi.
Özgün bir motor sesine sahip Döşova'nın bir yaşam tarzı olarak kabul edildiğini de aktaran Ergin, arabasına olan bağlılığını, "Arabanın önüne atlıyorlar, kaç para olduğunu soruyorlar ama değeri parayla ölçülemez. Klasiklerle uğraşan insanlar bilirler. 'Allah sattırmasın.' diyelim." sözleriyle anlattı. (AA)
Yorum Yazın