Dr. Kaptaner'den 'yoğun bakım' uyarısı

Türkiye'de pandemi kaynaklı, “günlük ortalama 200 can kaybı ve 100 binin üzerinde vaka sayısı olduğuna” dikkat çeken eski İzmir Tabip Odası Başkanı Suat Kaptaner, yoğun bakımlarla ilgili uyarı yaptı. Kaptaner, İzmir'de yoğun bakım servislerinin tamamen dolduğunu belirtirken, büyükşehirlerde de durumun kritik olduğunu söyledi.

"POZİTİF HASTALAR TEST SONUCUNU GİZLİYOR"

Vefat sayılarının küçümsendiğini vurgulayan Suat Kaptaner şöyle konuştu:

"İnsanlar '200 insan öldü' dendiğinde belki bunu hafife alıyor. Fakat günde 200 insanın ölümü demek, 10 günde 2 bin kişi, bir ayda da 6 bin kişi demektir. Yani ayda 6 bin kişiyi sadece Covid nedeniyle kaybediyoruz. Bu çok büyük bir sorun Türkiye için.

Aşılama devam ediyor fakat ilk başladığı hızda değil. Bunda aşı karşıtlarının da etkisi oluyor. 40 yıllık hekim olarak şunu söyleyebilirim; Sayın Sağlık Bakanımız, 'Bu eskisi kadar ölümcül değil, eskisi kadar hastaneler dolmuyor' deniyor, ama büyükşehirlerde durum kritik. İzmir’de yoğun bakımların tamamı dolmuş durumda. Hatta sadece entübe olan hastalar yoğun bakımlara alınıyor, oksijen desteği gerektiren hastaların büyük bir kısmı covid servislerinde kalıyor. İleri yaşta yakalandığınız zaman, ağır geçirme sorunu ortaya çıkıyor.

Bu işi hafifseyen açıklamalar geldikçe, yurttaşlarımız maskeden uzak kalıyor, mesafeyi önemsemiyor. Kapalı yerlerde çok insan görüyoruz. Bütün restoran ve kafeler ağızlarına kadar dolu, insanlar ağız ağıza. Tabi siz hafifseyen bir üslupla yaklaştığınızda vatandaş bunu 'Çok önemli değil nezle, grip gibi geçiyor' diye düşünüyor. Semptomu olan insanlar test yaptırmaktan kaçınıyor. Test yaptırıp pozitif çıkanlar gizlemek için elinden geleni yapıyor."

Acil tedbirler alınması gerektiğini dile getiren Kaptaner şunları kaydetti:

"Şu an Türkiye için en büyük ihtiyaç aşısı olmayanları kapalı ortamlara alınmaması gibi bir kısıtlama şart. Bu çok kritik bir önemde. Restorana ya da kafeye gidecekse aşısını olsun. Aşısızları otobüslere, trenlere ve uçaklara kesinlikle almamak lazım. Kapalı ortamlara sokmamak lazım.

Hastanelerin çökmesi bekliyor bizi. Yani şu anda entübe olan hasta yoğun bakım yatağı bulabiliyor. Ama entübe olmayıp durumu ağır olanlar hasta covid servislerinde tedavi olabiliyor. Entübe olan hastayı da yoğun bakımlara alamayacak duruma geldiğimizde iş çok vahim olur. Allah korusun başka ülkelerden izlediğimiz konumlara gelmeyi hiç istemeyiz. Covid yoğunluğu olunca diğer tedavi gereken hastaların tedavileri olamıyor ve gecikiyor.

‘Türkiye’deki yoğun bakım ortalaması’ açıklamasını ben hiç anlamıyorum. Şimdi İzmir’de yoğun bakım ihtiyacı olan bir kişiye Hakkari’de yoğun bakım yatağı boş olsa ne olur? Ne anlamı var?

Yoğun bakımlar anlamında İzmir, İstanbul ve Ankara dolu. Şimdi oradaki yoğun bakımları siz başka bir yerdeki yoğun bakım yatakları ağzına kadar dolu değil deyip hastayı helikoptere koyup Artvin’e, Hakkari’ye Ağrı’ya mı gönderebiliyorsunuz? Dolayısıyla hastane hastane ve il il açıklandığında durumun vahameti daha çok ortaya çıkacaktır." (ANKA)