Efemçukuru davasında karar 15 gün sonra
İZMİR 6'ncı İdare Mahkemesi, Efemçukuru Altın Madeni'nin 17 Kasım 2015 tarihli kapasite artırımı projesi Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu raporunun yürütmesini durdurma kararı ile ilgili taraflar son sözlerini söyledi. Mahkeme, tarafları dinledikten sonra kararı yazmak için duruşmayı bitirdi Efemçukuru'nda mahkeme duruşmayı bitirdi
- Ege Postası
- 24.05.2016 - 15:27
İzmir'de yıllardır tartışma konusu olan, ruhsatı ve ÇED süreçleri mahkemeye taşınan Efemçukuru Altın Madeni'nde Çevre Mühendisleri, Kimya Mühendisleri, Ziraat Mühendisleri, Peysaj Mimarları Odaları İzmir Şubeleri, İzmir Tabip Odası, Türkiye Barolar Birliği, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), İzmir-Bergama, Eşme,Sivrihisar, cHavran/Küçükdere Elele Hareketi, Avukat Arif Ali Cangı ve Efemçukuru Köyü'nden Ahmet Karaçam'ın açtığı davada İzmir 6'ncı İdare Mahkemesi, Efemçukuru Altın Madeni'nin kapasite artırımı için 17 Kasım 2015 tarihli aldığı ÇED olumlu kararının yürütmesini durdurmuştu. İzmir 6'ncı İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde ise, Efemçukuru Altın Madeni kapasite artışı projesi için 31 Aralık 2012 tarihinde verilen ÇED olumlu belgesini iptal eden İzmir 1'inci İdare Mahkemesi'nin kararını bozan Danıştay 14'üncü Dairesi'nin kararı oldu. Danıştay, İzmir 1'inci İdare Mahkemesi'nin iptal kararında dayandığı bilirkişilerin uzmanlık alanlarına ve raporuna yapılan itirazları dikkate alarak çevre, maden, kimya, jeoloji, hidrojeoloji mühendisi olmak üzere İzmir ili dışındaki üniversitelerde görev yapan öğretim üyelerinden yeni bilirkişi oluşturulmasını istemişti. İzmir 6'ncı İdare Mahkemesi, Danıştay kararı sonrasında uyuşmazlıkla ilgili hukuki durumun İzmir 1'inci İdare Mahkemesi'nde yapılacak yargılama sonucunda verilecek karar ile belirleneceğine dikkat çekerek, davada iptali istenen işlemin hukuki dayanağının ortadan kalktığına karar verdi. Bu karar nedeniyle keşiften de vazgeçildi.
Yürütmeyi durdurma kararı ardından mahkeme esas hakkındaki kararını vermek için bugün açık duruşma yaptı. 6. İdare Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya Çevre Mühendisleri, Kimya Mühendisleri, Ziraat Mühendisleri, Peysaj Mimarları Odaları İzmir Şubeleri, İzmir Tabip Odası, Türkiye Barolar Birliği, Ege Çevre ve Kültür Platformu (EGEÇEP), İzmir-Bergama,Eşme,Sivrihisar,Havran/Küçükdere Elele Hareketi, Avukat Arif Ali Cangı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile maden şirketinin yetkilileri ve avukatları katıldı. Taraflar davaya ilişkin konuyla ilgili görüşlerini mahkemeye sundu.
Av. Arif Ali Cangı, “Efemçukuru Köyü, İzmir'in su havzasında olan İzmir'in damı olarak tanımlanan bir yöredir. Altın madeni projesinin gündeme gelmesinden bu yana bölgeyi bilen yerbilimciler 'bölgenin kayaç yapısının ağır metalden kirli olduğunu, müdahale edilmesi halinde ağır metallerin aktive hale geleceği, toprağın, yerüstü ve yeraltı sularının kirlenmesine yol açacağı' konusunda uyarılarda bulundular. Ne yazık ki bu uyarılar dinlenmedi. Altın madeni 1 Haziran 2011 tarihinden bu yana faaliyetini sürdürüyor. Altın Madeni faaliyete başladıktan sonra kapasitesini 2,5 artıran yeni bir proje hazırladı bu projeye 31.12.2012 tarihinde ÇED olumlu kararı aldı, bu işlemin iptali yargılaması sırasında davaya bakan İzmir 1.İdare mahkemesi mahallinde yaptığı keşifte bilirkişlerden atıklardan, topraktan, sudan örnekler alınarak tahlil yapılmasının istedi. Yapılan tahlil sonucunda ağır metallerde büyük oranda artış olduğu tespit edildi ve bunun üzerine mahkeme ÇED iznini iptal etti. Mahkeme karar vermemiş gibi bu kez 2009//7 Sayılı genelge uygunmak suretiyle şirketin hazırlattığı tadilat ÇED raporu İzmirlilerin görüşü alınmadan İzsu'nun dahi davet edilmediği Ankara'daki İnceleme Değerlendirme Komisyonu toplantısında kabul edildi ve 17 Kasım 2015'de yeniden ÇED izni verildi. Kısaca Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan hukuk devleti ilkesi, 138. maddesindeki yargı kararlarının bağlayıcılığı ilkeleri yerle bir edilerek, İzmirlilerin sağlığını hayatını tehlikeye atan keyfi bir işlemle karşı karşıyayız" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı avukatları ile maden şirketi avukatları davanın reddine karar verilmesini talep etti. Mahkeme heyeti tarafları dinledikten sonra 15 gün içinde gerekçeli kararını yazılı olarak açıklayacağını belirtip, duruşmayı bitirdi.
Avukat Cangı, duruşma sonrası yaptığı açıklamada “Tahtalı Barajının altın madeni tehdidi altında olduğu söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun davası olmalıdır. Bugün sessiz kalınırsa, yarın çok geç olabilir, İzmir'in kanser kenti haline gelmesini istemiyorsak altın madenine karşı çıkmamız gerekiyor. Altın madeni yüzünden 200-300 bin kişiye su sağlayacak cazibesi yüksel Çamlı Barajına izin verilmemektedir. İzmir, gelecekte susuz kalmak istemiyorsa bu davaya sahip çıkması gerekir" dedi. (DHA)
Yorum Yazın