Efsana 2 numara yeniden sahada
Kimisi için “elektrikli otobüs”, kimisi için de “lastik tekerli tren”… Yıllarca İzmir’in kahrını çektiler. Tramvayların pabucunu dama atan, dönemin yerel yönetimi tarafından dev kredilerle ithal edilen troleybüsler… Yola çıktığında devrim olarak nitelenen ve İzmir’in öncü olduğu troleybüsler, nostalji rüzgarı ile yeniden İzmirlinin karşısında. Tarihi Havagazı Fabrikası’nda sergilenecek olan İzmir’in nostaljik araçları arasında, atların çektiği tramvaylardan boynuzlu troleybüslere kadar birçok araç bulunuyor.
- Ege Postası
- 23.07.2013 - 14:03
1954’DEN BUGÜNE…
İzmir’deki toplu taşımanın belkemiğinin oluşturtan ESHOT’un bu sene kutladığı 70’inci yaş günü farklı etkinlikler ile anılacak. Bunlardan en önemlisi de Tarihi Havagazı Fabrikası’nda kurulacak açıkhava sergisi olurken, İzmirlileri hoş bir sürpriz bekliyor. 1943 yılında başlayan yolculuğunu “film şeridi” gibi sunacak olan ESHOT’un, 70 yıllık macerası süresince en önemli emektarları arasında yer alan troleybüsler de İzmirlilerle buluşacak. Türkiye’de, Ankara’dan sonra ilk defa 1954 yılında troleybüsleri kullanmaya başlayan ESHOT Genel Müdürlüğü, 1992 yılında gelişen teknoloji ile birlikte emekli olan bu tarihi araçlarını Tarihi Havagazı Fabrikası’nın bahçesinde sergileyecek.
BOYNUZLU MAVİ TROLEYBÜSLER
Serginin en dikkat çeken aracı olarak göze çarpan koyu mavi renkteki Ansoldo marka troleybüs ise en dikkat çeken araç olarak göze çarpıyor. İzmir’de, deyim yerindeyse kent tarihini anlatan ve ulaşım filosuna katılışı 1954 yılına uzanan troleybüsler, üç kapı, geniş bir şoför mahali ve sağ köşede geniş bir motordan oluşuyordu. Türkiye’de ilk kez çalıştığı Mithatpaşa Caddesi üzerinde yer alan tellerin sökülmesi ile artık tamamen unutulan troleybüs araçları, son dönemlerinde sembolik olarak aynı güzergah üzerinde seferlerine devam etmiş, ancak kent içi ulaşımda verimi sağlamadığı ve ulaşıma olumsuz etki yarattığı gerekçesi ile zaman içerisinde tamamen kaldırılmıştı. Elektrik hatları üzerinden arşları (boynuzları) ile sefere devam eden araçlar kullanıldığı yıllarda sıkça kazaları ile gündemde kalırken, sefer esnasında yere düşen boynuzları sebebi ile sıkça yolda kalıyor ve arkadaki araçların korkulu rüyası oluyordu. Nostaljik troleybüslerin bir diğer çilesi olan elektrik kesintileri ise sık sık yolda bırakan bir diğer etkendi. Kimi zaman da elektrik hatlarından ayrılan araçlar yolda kalır, yine şoförlerin tellere değen uzun çubukları hatta bağlaması ile yola kaldığı yerden devam ederdi.
İZMİR ÖNCÜ OLMUŞTU
Geldiği yıllarda tramvayları rafa kaldıran ve ulaşımda devrim olarak nitelenen troleybüs araçları, İzmir’de öncü olmuş ve diğer illerce de ulaşımda örnek alınmıştı. Kara ulaşımında atlara bağlı çekici gücü de ortadan kaldıran araçlar, hem hızlıydı, hem rahattı, hem de 100 kişiye yaklaşan yolcu kapasitesi ile göz dolduruyordu. Dönemin yerel yönetimi tarafından kredi ile yurt dışından alınan araçların bakımı ise, Güzelyalı’da şimdiki Ahmet Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin bulunduğu noktada yer alan troleybüs garajında yapılıyordu.
HURDALAR KÖRFEZE ATILMIŞTI
Yıllarca yolları arşınlayan ve İzmir’in trafik çilesini çeken troleybüslerin yolculuğunda emeklilik de kolay olmuyordu. Seneler geçtikçe yeni araçlar filoya katılırken, içlerinde körüklü troleybüslerin de bulunduğu yeni araçların gelmesi ile birlikte eskileri emekli ediliyordu. Güzelyalı Troleybüs Deposu’nun kapatılması ile birlikte İzmir’de resmen tarihi yolculuğu noktalanan troleybüslerin yanı sıra, ömrünü ve gönlünü bu işe veren çalışanlar da 30 yıla yakın emek verdikleri sektörden emekli olacaktı. Hatta, troleybüs ile toplu taşıma dönemleri devam ettiği 80’li yıllarda ilginç bir “emeklilik hikayesi” de yaşanmıştı. 1984 yılında, kullanılamayacak durumda olan ve hurdaya çıkan 15 troleybüs karoseri balıklara yem olması amacı ile körfeze atılmıştı.
TROLEYBÜS TARİHİNDEN KISA KISA…
İlki 1954 yılının Mart ayında dönemin belediye başkanı Selahattin Akçiçek tarafından satın alınan troleybüsler, Almanya ve İtalya gibi ülkelerde yaygın biçimde kullanılan toplu taşıma araçlarıydı. Diğer yandan troleybüs alanında ilkleri yaratan ve öncü olan İzmir, 1958-1990 yılları arasında kullanılan 3 adet Viberti marka körüklü troleybüs ile Türkiye’deki ilk ve tek örneğe de sahipti. Yine Türkiye’de ilk defa Güzelyalı’daki ESHOT Troleybüs Atölyesi’nde 1964-1966 yılları arasında 18 adet troleybüs üretilmiş ve bu hamle de büyük ses getirmişti.
TROLEYBÜS MACERASININ “EN”LERİ
Troleybüs anıları şehir efsanesi gibi devamlı anlatılır durur. Kimisi yağmurlu havada ıslak zemini tuttuklarında elektrikten çarpıldığını, kimisi araçtaki kasketli biletçileri, kimisi de araç hızla giderken titreyen camları, kimisi ise inmek istedikleri zaman çektikleri naylon kordonu ve duyulan kapı zilini anlata anlata bitiremez. Genelde koyu mavi renkte olan troleybüsler, 80’li yıllarda dönemin belediye başkanı Burhan Özfatura’nın aldığı ilginç karar sonrasında, İzmir sokaklarında renk renk ve Karagöz ve Hacivat desenleri ile boy göstermişti. Diğer yandan bugünkü belediye otobüslerinin aksine, troleybüsler dış cephelerine aldıkları boy boy reklamlarla seferlere çıkıyordu.
2 NUMARALI “EFSANE” TROLEYBÜS
1985 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin hat numaralarını değiştirmesi ile birlikte “2” sefer sayısını alan eski “11” sayılı Fahrettin Altay (O günkü adı ile Kennedy)- Alsancak hattı, bugünkü Üçkuyular Pazaryeri ve semt garajı önünde yer alan Fahrettin Altay Meydanı’ndan kalkarak, Güzelyalı Troleybüs Deposu önünden, Mithatpaşa Caddesi istikametinde devam eder ve Konak Meydanı’nı geçerek Cumhuriyet Meydanı, Vasıf Çınar Bulvarı, Talatpaşa Bulvarı üzerinden Alsancak Tren Garı’nın bulunduğu son durakta seferini bitirirdi.
Yorum Yazın