Ege-Koop Danışma Kurulu’ndan koalisyon açıklaması
Ege-Koop Danışma Kurulu, sosyal sorumluluk bilinci içinde, "Halkımızın 7 Haziran'da verdiği sandık mesajı ile ortaya koyduğu beklenti ve isteklerini karşılayacak, ülkenin çözüm bekleyen önemli sorunlarını çözecek bir koalisyon hükümetinin kurulması" çağrısı yaparken; Kurul, girilen "yeni" süreçte, siyasetçilerden ve de yeni kurulacak koalisyon hükümetinden "neler yapması gerektiğine dair" görüşlerini kamuoyuyla paylaştı. Ege-Koop Danışma Kurulu’ndan
- Ege Postası
- 09.07.2015 - 14:32
Kurul, koalisyon hükümeti kurulma çağırısıyla birlikte yeni hükümetten beklentileri sıraladı.
İŞTE EGE-KOOP'UN O AÇIKLAMASI;
Türk halkı seçim sandığında ülkeyi yönetenlere ve yönetmeye talip olanlara “ne istediğini, ne istemediğini ortaya koyan” çok önemli bir mesaj vermiştir. Artık siyasetçilerimizin ve partilerinin “bu mesaja uygun” hareket etmelerinin, ülkenin içinde bulunduğu ve “acil önlemler isteyen” şartların altından kalkabilecek bir hükümeti kurmalarının zamanıdır.
Bilinmelidir ki, “Meclis’in feshi ile bir erken seçim sürecine girilmesi” ya da “ülkeyi erken seçime götürecek bir hükümetin kurulması” zaman kaybından başka bir işe yaramayacak ve ülke sorunlarını daha da ağırlaştıracaktır.
Bu görüşler ışığında siyasetçilerimize ve partilerine “halkın beklentilerine uygun olarak” şu çağrısı yapmayı bir “milli görev” sayıyoruz:
* Demokrasilerin temel unsurlarının başında gelen ve bugün en fazla ihtiyaç duyduğumuz ana sorun olan “uzlaşı ve barış”, yeni hükümetin öncelikli konusu olmalıdır. Kurulacak koalisyon, anayasamızda öngörülen ve değiştirilemez olan Atatürk ilkeleri ile laik ve demokratik hukuk devleti ilkelerinin yeniden tavizsiz uygulanmasını sağlamalıdır.
* Yeni koalisyon hükümeti, Cumhuriyet değerleri ile özgürlükçü, çoğulcu, katılımcı demokrasi ve hukukun üstünlüğü ilkeleri ışığında anayasamızın temeli olan “kuvvetler ayrılığı” ilkesinin titizlikle uygulanmasını sağlamalı ve yargı sistemimize bağımsızlığını, tarafsızlığını ve güven etkinliğini yeniden kazandırmalıdır.
* Demokrasilerde 4. kuvvet olan ancak geçmiş dönemin baskı, yönlendirme ve korku süreci içinde tarafsızlığını kaybetmiş olan basına, özgürlüğü çağdaş demokrasilerin ilkeleri içinde iade edilmelidir.
* Adım adım çağdaş ve laik düşünceden uzaklaştırılan eğitim sistemimiz yeniden Atatürk ilkeleri rotasına sokulmalıdır.
* Bürokrasi “kişi ve parti vesayetinden kurtarılarak” devlet hizmetine iade edilmelidir.
* Yatırımcı, sanayici ve iş dünyası üzerinde kurulan haksız ve keyfi baskılar kaldırılmalıdır.
* Ekonomiyi rant kültüründen kurtaracak tedbirler alınmalı, yeniden sanayileşme ve ileri teknolojiye dayalı üretim sistem ve modellerine geçişi sağlayacak atılımlar yapılmalı, işsizliği önleyici yatırımlara öncelik verilmesi sağlanmalıdır.
* Emeklisi, dulu, yetimi ile sabit ve dar gelirli milyonlarca Türk insanını “yeterli yaşama imkanlarına kavuşturacak” tedbirler alınmalı ve insanların “bir siyasi partiye atfedilen küçük yardım imkanları ile oy verdiklerine dair” ayıplı görüntü ortadan kaldırılmalıdır.
* Güneydoğu sorunu, toplumsal bütünleşmeyi, katılımı, demokratikleşmeyi, kalkınma ve refah artışı ile çağdaşlaşmayı sağlayacak bir uzlaşma süreci içinde çözülmelidir.
* Dış politikamız acilen yeniden gözden geçirilerek, “Yurtta sulh, dünyada sulh” ilkesi ışığında, ortadoğu bataklığının aşiretler ve figüranlar düzeyindeki ilişkilerinin üstüne çıkarılmalıdır.
* Çağa uygun, ülke gerçeklerine uygun ve makul bir baraj oranını getirecek bir seçim yasası ve “parti sultasını ortadan kaldıracak” bir siyasi partiler yasası çıkarılmalıdır.
* “Kapatılarak” kamu vicdanını yaralayan ve yasama – yürütme – yargı erklerine güveni azaltan yolsuzluk dosyaları, yasal ve bağımsız yargı süreci içinde yeniden açılmalıdır.
Oluşturulacak koalisyon hükümetinin, toplumun bu beklentilerine cevap verebilecek nitelik, etkinlik ve zihniyette olması durumunda, ülkemizin kaosa değil, müreffeh bir Türkiye hedefine onurla yürüyeceğine inancımız tamdır.
Yorum Yazın