Ege Postası Bedia Akartürk'ü ağırladı
Türk Halk Müziği’nin ülkemizdeki en önemli isimlerinin başında gelen Bedia Akartürk’ü Ege Postası olarak ağırlamanın gururunu yaşadık. Akartürk ile sanata başlamasını, Büyük usta rahmetli Neşet Ertaş ile dostluğunu, İzmir’e olan kırgınlığını ve yapmak istediklerini konuştuk
- Ege Postası
- 28.09.2012 - 14:46
Akartürk’ün ofisimize ziyarete geleceği anı heyecan ile beklerken kendisini karşımızda görünce bu heyecanımız daha da arttı. Büyük bir efsaneyi ağırlamanın mutluluğu ile kendisi ile hoş bir sohber gerçekleştirdik.
Büyük usta Neşet Ertaş’ı kaybettik. Sizin yakın dost olduğunuzu biliyoruz. Dostluğunuz nasıl başlamıştı. Ertaş nasıl bir insan nasıl bir sanatçıydı'
Askerliğinden beri tanıyorum Askerliğini İzmir’de yaptı. İzmir Radyosu’na geldi bir gün konuk olarak. Orada tanıdım. Evime davet ettim. Arkadaşlarımız ile türküler söyledik. Türküleri o zamandan büyüledi. Ankara Orduevine gitti bende Ankara’ya tayin oldum Dostluğumuz orada devam etti. Parlamamız onunla beraber Ankara Radyosu’nda oldu.Eşi bulunmaz bir insandı… Çok mütevazi kendi kabuğunda uysal kimse ile münakaşası yoktu. Muhabbet insanıydı. Sanatçılığı ise tartışılmazdı.
Kıymeti bilindi m? Genelde Büyük Ustaların kıymeti aramızdan ayrıldıktan sonra bilinir…
Çok öncesinde değil belki ama son zamanlarda bilindi. Başbakanımız çok ilgilendi. Kendisine ödül verdiler. Her bakımdan ilgilendiler. Türkiye’de Neşet Ertaş gibi sanatçıların kıymeti yaşarken anlaşılmaz. Neşet’i o zamanlarda Almanya’ya göndermeden önce bir yer oda verip masa verip talebe yetiştirilmesi sağlanabilinirdi. Türküleri onun canlı sesinden arşivlenmeliydi.
Bana teklif etiler ücret istemeden koşa koşa gittim. Ilımlı davranacağımı ve filarmoni orkestrasına uyumlu olacağımı tahmin etmediler. Benim radyo tecrübem var. Eğitimini almışım. Uyum sağlayacağımı hocamız bile bilmiyordu. Bilincine varınca ortaya güzel bir iş çıktı. Provasız Bodrum’da Denizli’de konserler verdik. Çok beğenildi. Eksik olmasın Turizm Bakanımız büyük destek veriyor. Kısmetse 8’inde Filarmoni orkestrasında Adnan Saygun’da konser var.
Orhan Gencebay’ın yakın zamanda bir albümü çıktı. 2Orhan Gencebay ile bir ömür’ Bir çok sanatçı Gencebay’ın şarkılarını okudu. Siz böyle bir proje yapmak ister misini? Türküleri genç sanatçılar ile birlikte okuma mesela…
Seve seve yaparım bana kimse haber vermiyor ki. Ben hep hazırım. Bana haber versinler koşa koşa gelirim.
‘Veliahtım’ dediğiniz veya çok beğendiğiniz bir isim var mı'
Veliaht diye bir şey olamaz. Neşet Ertaş’ın yerini tutabilirler m? Herkes kendince bir şahıstır. Bir üslubu vardır. Halkın kulağında bir sesi bir duruşu vardır. Zeki Müren’in sesi taklit edilebilinir m? Çizgi bırakan isimler veliaht bırakamaz Onun üslubuna uygun okuduğu parçayı söylemeye aracı olurlar sadec.. Bütün genç arkadaşlarımızı beğeniyorum. İyi isimler var. Onlar kendince okunuyor ama yörenin havasını vermeleri lazım…
Küçük yaşlarda türkü söylemeye başladınız. Nasıl oldu. Ailenizin tepkisi nasıldı'
Annem çok güzel ud çalardı. Bir kadının ud çalması önemliydi. Babam musiki cemiyetine gidip geliyordu. . O sıralarda adet ud çalmayan kızı evlendirmezlermiş. Hatta babam annemi istemeye gelecekmiş, sorup soruşturmuşlar, ”kızın maharetleri nelerdir diye ”annemlerin kulağına geliyor bu ve annem bunun üzerine hemen ud çalmayı öğreniyor, düşün yani. demiş Musiki Cemiyetinde o yıllarda ben tek kızdım. Babam orada çalardı, bende babamla gidip geldikçe ben cemiyette büyüdüm. Sonra buradan radyoya girdim.
İzmir daha sıraya girmedi. Allah uzun ömür versin de belki öldükten sonra başlarlar. İzmir Fuarı’nın da en önemli sanatçılarındandım. Halktan gelen bir insan olduğumuz için boynumuz daima bükük ama yüreğimiz çok geniştir. Bir çok sanatçıların isimlerini caddelere parklara verdiler. Bir Bedia Akartürk’ün ismi verilmedi. ‘Şu İzmir’den çekirdeksiz nar gelir’ diye bağıran biri varken başkasına bir sokağın ismini vermek…Ödemiş’te adıma müze var., Benimle ilgili ne kadar doküman resim varsa, ödül varsa, aldım gittim işte. Mahmut Badem Beye, Allah razı olsun ondan da.”bu müzeyi bana kur, ben çeyizimi indireyim, bu buraya yakışır”. Gösterdim tüm dokümanları, eve geldiler, evdekileri gördüler. Dediler ki tamam… Sonra karar aldılar ve benim okuduğum ilkokulumun karşısında bir ev tahsis etmişler orasını müze yaptılar.
17 yıl aralıksız İzmir Fuarı’na katıldınız. O günlere bizi götürebilir misiniz'
O zaman matinalar olsun geceler olsun çok güzeldi. Matinaya halk sabahtan gelirdi. Sıra kaparlar masalarına oturur beklerlerdi. Akşam içinde öğlenden gelirlerdi. Halkın Fuara olan ilgisi müthişti. 1 sene önceden yer ayırtırlardı. Bence yeteri kadar fuarı özetliyor.
Peki İzmi? Sizin için ne ifade ediyo?
İzmir’de büyüdüm. İlk radyo hayatım İzmir’de. Burada köklü bir ailenin oğlu ile evlendim. Kızım İzmir’de doğdu. Hatıralarım. Evlilik hayatına başladığım kent İzmir. Nasıl sevmem. Nasıl unuturum.
72 yaşındasınız. Hala dinç ve güzelsini? Bunun bir nedeni var m?
Gende var ancak içki sigara kumar kadın yok( Uzun süre gülüşmelere neden oluyor) ( Bu erkeklere mesaj mı acab? diyoruz) ( gülüşmeler devam etti)
Günümüzde paparazziler var. Magazin dünyası önemli bir yer tutuyor. Siz o yıllar da olaylar ile gündeme gelmediniz hep sanatınız ön plandaydı. Özel bir çabanız oldu mu'
Özeli bir çabam olmadı. En büyük destek eşimden geliyordu. Eşim hep yanımdaydı. Telefonlarıma bakardı. Turnelere beraber çıkardık. Bu turnelerde benim için iyi oldu. Halkla buluştum. Beni yakından görünce beni daha çok benimsediler. Tanıdılar, sevdiler
Yorum Yazın