Ege Üniversitesi'nde eğitim başladı
İzmir'de, Ege Üniversitesi Kampüsü'nde, iki grup arasında çıkan ve Ülkü Ocakları'nın üniversite sorumlusu Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun öldüğü olaylar nedeniyle, 3 günlük aradan sonra eğitim yeniden başladı. Kimlik kartı olmayan kişilerin alınmadığı kampus girişinde polis sıkı güvenlik önlemleri aldı. Aramalarda öğrencilerin üzerindeki biber gazları, tırnak makasları bile toplandı. Ege Üniversite'sinde
- Ege Postası
- 26.02.2015 - 13:19
EĞİTİM ÜÇ GÜNLÜK ARANIN ARDINDAN TEKRAR BAŞLADI
Ege Üniversitesi Senatosu da, gerilimin büyümemesi için, geçen pazartesi günüden itibaren eğitime 3 gün ara verdi. Bu aranın bitmesiyle eğitime bugün yeniden başladı. Tarafların sağduyu çağrılarıyla eğitim, sakin başladı. Kavgaya karışan grupların, okula gelmedikleri öğrenildi. Eğitimin başlamasıyla hem polis, hem de üniversitenin özel güvenlik görevlileri, kampus girişlerinde sıkı önlemler aldı. Özel güvenlik elemanları, içeriye sadece öğrenci kimliği ve Diş Hekimliği Fakültesi'nde randevu kağıdığını gösterenleri aldı. Öğrencilerin de, çantaları ve üzerleri didik didik arandı. Tırnak makası ve biber gazı da dahil tehlikeli görülen tüm eşyalara el konuldu.
Bu arada, bazı ailelerin de çocuklarını özel araçlarıyla okullarına getirdikleri gözlendi. Ege Üniversitesi tanıtım kartı bulunmayan araçların ise, ruhsatları alındıktan sonra içeriye girmelerine izin verildi. Özel güvenlik görevlilerinin yanı sıra, okulun belirli bölümlerinde, çevik kuvvet, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı olanların yanı sıra takviye gönderilen polisler de hazır bekletildi.
ÖĞRENCİLER SÜREKLİLİK İSTEDİ
Bu arada üzerleri arındıktan sonra okullarına gidebilen öğrenciler ise, genel olarak önlemleri abartılı olsa da yerinde buldularını söyledi. Öğrencilerden Burak İpek, "Bu gerginlikler bir süreden beri devam ediyordu. Önlemler daha önce alınabilirdi. Ama alınmadı. En azından bundan sonra alınsın. Bunlar geçici ama sürekli ve düzenli bir denetim iyi olur" dedi. Halil Engin de, "Kampusümüzde zaten güvenlik zaafiyeti var gibiydi. Şimdi bu alınanlar da abartılı. Belli bir düzende devam etmesi, bizlerin güvenlikleri için de iyi olur kanaatindeyim" dedi.
Sağduyu çağrısı
İzmir Ege Üniversitesi Kampüsü'nde, iki grup arasında çıkan ve Ülkü Ocakları'nın üniversite sorumlusu Fırat Yılmaz Çakıroğlu'nun hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan olayların ardından taraflardan gelen sağduyu çağrılarına sivil toplum örgütleri de katıldı. KESK, DİSK, TMMOB, TTB, İHD, Eğitim Sen, ortak açıklama yaptı. 25 Şubat çarşamba günü Ege Üniversitesi Rektörlüğü'nün ziyaret edildiği bildirilen açıklamada, "İzmir'deki emek ve demokrasi güçleri olarak ortak düşüncemiz, vahim bir tabloyla sonuçlanan şiddet olaylarının, zamanlaması ve olayların meydana geliş şekli itibariyle oldukça düşündürücü olduğu yönündedir. Üniversite içerisindeki barışçıl her türden demokratik hak arayışı çabasını dahi kriminal bir durum olarak değerlendirip hızlıca refleks gösteren emniyetin, gerilimden önceden haberdar edildikleri halde bu vahim olaya yerinde ve zamanında müdahale etmemesi, basına da yansımış olduğu gibi kamuoyu nezdinde cevap bekleyen bir sorudur. Bu yüzden olayla ilgili adli kovuşturma sürecinin şeffaf ve hızlı bir biçimde işletilmesini ve kamuoyuyla paylaşılmasını talep ediyor ve tüm yetkilileri bu konuda hızlıca sorumluluk almaya davet ediyoruz. Bizlerin görüşüne göre üniversite kampüsleri, nefret söylemi içermediği sürece her türlü fikrin özgürce ifade edilebildiği yaşam alanları olmalıdır. Şiddet, genç insanların hayatlarını ve geleceklerini karartmakta, üniversitenin güven ortamını ve ifade özgürlüğünü tehdit etmektedir. Bu nedenle, her tür şiddet eylemini kınıyoruz. Başta tüm öğrenciler olmak üzere ve toplumun tüm kesimlerini özgür ve güvenli bir üniversite ortamı için talepkar olmaya ve yaşanan vahim olay karşısında sağduyulu davranmaya davet ediyoruz" denildi.
İSTİFA ÇAĞRILARI KABUL EDİLEMEZ
Açıklamada ayrıca, "Olay sonrası yaşanan gelişmeler bu olayla ilgili taşıdığımız şüpheleri haklı çıkarır niteliktedir. Türkiye'deki diğer üniversitelerde de benzer olaylar görülmeye başlamıştır. Girilen seçim atmosferi, 'iç güvenlik paketi' adıyla çıkartılmaya çalışılan yasal düzenleme ile birlikte düşünüldüğünde, üniversite üst yönetiminin, bazı öğretim üyelerinin, bazı kesimlerce hedef haline getirilmesi, istifaya davet edilmesi, tehdit edilmesi kabul edilemezdir. Bu süreç içerisindeki savunumuz, üniversitedeki görece demokratik ve özgürlükçü ortam bozulmadan şiddet olaylarının son bulmasıdır. Kampüs güvenliğinin sağlanması adına alınacak tedbirlerin üniversitedeki görece demokratik ve özgürlükçü havaya zarar vermesinden kaçınılmalıdır. Bu temelde kamuoyuna üniversite yönetimine yönelik tehditleri haksız bulduğumuzu bildirerek, üniversitedeki görece demokratik, özgürlükçü ve barışçıl ortamın yeniden tesisi için kamuoyunu sağduyuya çağırıyoruz" sözlerine yer verildi.
Yorum Yazın