Ekmek kavgası değil, sendika çatışması!
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde Kent Ekmek işçilerinin grevi 20'inci gününe girerken, dar gelirli vatandaşların ve çölyak hastalarının yaşadığı mağduriyet artarak devam ediyor. Yaşanan zam krizi nedeniyle taraflar arasında henüz anlaşma sağlanamazken, yetkili Tek Gıda İş Sendikası ve Sosyal-İş Sendikası'ndan aynı işyerinde örgütlü bulunan Toley-İs Sendikası'na sert tepki geldi. Ekmek kavgası değil
- Ege Postası
- 17.11.2015 - 15:27
İKİNCİ GREV DE KAPIYA DAYANDI!
Günde yaklaşık 60 bin adet ekmek üreten Kent Ekmek Fabrikası'nda 19 gün önce üretim durdu, belediyeye ait 54 satış büfeleri de grev nedeniyle kepenk kapattı. Yaşananlar sonrasında çölyak hastaları büyük mağduriyet yaşarken, 65 kuruştan ekmek satın alan dar gelirli vatandaşlar da duruma isyan etti. Belediyenin sendikaya önerdiği yüzde 8'lik zamla umutları suya düşen 65 işçi düzenledikleri çeşitli eylemler ile haklarını ararken, tepkileri de geçtiğimiz günlerde belediye önüne kadar taşınmıştı. Gelişmeler sonrasında süreci ve belediyenin izlediği tutumu değerlendiren işçilerin örgütlü bulunduğu Tek Gıda İş Sendikası'ndan ise zehir zemberek açıklamalar geldi.
"TOLEY-İS SENDİKASI İŞÇİYİ YOLDA BIRAKTI"
Üç ayrı sendikanın örgütlü bulunduğu Grand Plaza şirketi bünyesindeki Kent Ekmek Fabrikası'nda yetkili olan Tek Gıda İş Sendikası 7 No’lu Şube Başkanı İbrahim Bircan yaptığı açıklamada, sendikalar arasında yaşanan çıkmaza da açıklık getirdi. Grev kararı öncesinde aynı işyerinde örgütlü olan DİSK'e bağlı Sosyal İş Sendikası, TÜRK-İş'e bağlı Tek Gıda İş Sendikası ve Toley-İs Sendikası olarak ortak hareket etme kararı aldıklarını belirten Bircan, "Ne yazık ki bizimle birlikte hareket edeceğini belirten Toley-İs Sendikası bundan üç gün sonra gidip yüzde 8'lik sözleşmeye imza attı ve yüzlerce işçiyi bağlayan bu kararla birlikte bizleri de mağdur etti. Aldığımız karara uymadılar, bizi ve işçiyi yolda bıraktılar. Biz şimdiye kadar olduğu gibi DİSK'e bağlı Sosyal-İş Sendikası ile birlikte hareket etmeye ve direnmeye devam edeceğiz. Onlar da bu hafta grev kararı alıyorlar ve haftaya iş bırakacaklar. Çölyak hastaları mağdur, dar gelirli vatandaşlar mağdur, işçiler mağdur. Herkes şapkasını önüne koyup düşünmeli... İşçiler Toley-İs Sendikası'ndan hesap sormalı. İşçilerin cephesinde bu tutumundan ötürü diğer sendikaya karşı büyük bir tepki var" dedi.
"KOCAOĞLU BİLDİĞİNİ OKUYOR"
Bircan sözlerinin devamında greve devam edeceklerinin altını çizerek verilen sözlerin yerine getirilmesini talep etti ve şunları kaydetti: "Bu fabrikanın grev sebebiyle 19 günde ettiği zarar neredeyse bizim toplam üç yıllık taleplerimize denk geliyor. Dayatma devam ettiği müddetçe biz de grevi sürdüreceğiz. Gelip bizim halimizi, derdimizi soran yok. Her fırsatta işçinin yanındayız diyen, seçimden önce bizlerle görüşen CHP'li vekiller bu süreçte bir gün bile yanımıza gelip bizimle olmadı. İşçiler CHP'ye tepkili. Belediyenin işçiye olan tutumu artık tartışma konusu olmuş vaziyette. Onca randevu talebimize karşın 19 gündür bir kez olsun belediyeden bizi görüşmeye çağıran olmadı. Seçim öncesi CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğümüzde, sorunla bizzat ilgileneceğini ve Büyükşehir Belediye Başkanı ile görüşeceğini belirtmişti. Siz eğer daha belediye başkanınıza söz geçiremiyorsanız, ülkeyi yönetmeye nasıl talip oldunuz'"
"BU NASIL SOSYAL DEMOKRATLIK: SUYA YÜZDE 10, İŞÇİYE YÜZDE 8"
Geçtiğimiz hafta Büyükşehir Belediyesi önünde gerçekleştirdikleri eylem sırasında Başkan Aziz Kocaoğlu ile yaşadığı diyaloğu aktaran Şube Başkanı Bircan, "Kendisi ile görüştüğümüzde, Diğer sendikaya yüzde 8 zam verdim. Size de aynısını vermek zorundayım. Greve devam edin" diyerek bize gözdağı verdi. Bizim çalışma şartlarımız diğer işçilerden daha farklı, daha ağır şartlar altındayız. Aynı zammı kabul etmemiz mümkün değil. Kocaoğlu ne yazık ki Toley-İs Sendikası'nı kolluyor ve bildiğini okuyor. İşveren diğer sendikayı bize karşı koz olarak kullanıyor. Suya yüzde on koyup, ülkenin ekonomik durumu ve rakamlar belli iken, işçiye yüzde 8 zammı reva görmek nasıl bir sosyal belediyecilik anlayışıdı? Bu nasıl bir sosyal demokratlıktır'" diye konuştu ve çözüm ile anlaşma çağrılarını yineledi.
"SENDİKACILIĞA YAKIŞMADI!"
Aynı iş yerinde örgütlü DİSK Sosyal-İş Sendikası adına açıklamada bulunan İzmir Şube Başkanı Müfit Eriş ise üç sendikanın ortak kararı sonrasında Toley-İs'in tavrını hayretle karşıladıklarını belirtti ve "Bir işyerinde 3 ayrı sendika var ve bunlardan biri gidip kendi kafasına göre toplu iş sözleşmesine imza atıyor. İki sendika direnme kararı aldığında, Toley-İs ilk görüşmede işveren tarafından önüne koyulan sözleşmeyi imzaladı. İşçiler bu duruma karşı oldukça tepkili. Yaptıkları hareket sendikacılığa yakışmadı. Tamamen sendika ahlakına, işçilerin haklı mücadelesine ve emeğe kesinlikle ters bir hareket. Önümüzdeki günlerde işverenle son kez görüşeceğiz ve ardından işçilerimizle oturup karar vereceğiz. Herhangi bir gelişme sağlanamadığı takdirde 65 büro personeli de greve gidecek" dedi.
DİSK'TEN DE TEPKİ GELDİ: ÇARK EDENLERİ KINIYORUZ
Geçtiğimiz hafta düzenlenen eyleme destek veren ve süreçle ilgili değerlendirme yapan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ise, “DİSK olarak Kent Ekmek işçisinin direnişine sonuna kadar destek vereceğiz. Emekçilerin emeğinin sömürüldüğü her yerde sendika ayrımı yapmaksızın omuz omuza, birlikte olmak zorundayız. Sadece emeği için, döktükleri emekler için bir araya gelen tüm işçiler kardeştir. Biz üç sendika olarak aynı anda başlayan toplu sözleşmesi görüşmelerinde ne yazık ki beraber yürüyen, omuz omuza mücadele eden iki sendika olarak kaldık. Bu yolda çark eden diğer sendikayı emekçinin mücadelesini yarı yolda bıraktığı için kınıyoruz. Burada Tek Gıda İş Sendikası ile birlikteyiz, direnişin arkasındayız" diye konuştu.
Yorum Yazın