Dolar 35,8593
%0.24
Euro 37,3032
%-0.03
Altın 3.222,830
%0.23
Bist-100 10.082,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Elektrik faciasında savcı mütalaasını açıkladı: Tutukluluğun devamı talebi!

Elektrik faciasında savcı mütalaasını açıkladı: Tutukluluğun devamı talebi!

Alsancak’ta 12 Temmuz'da sağanak sırasında su birikintisine basan Özge Ceren Deniz (23) ve İnanç Öktemay'ın (44) elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesine ilişkin savcı mütalaasını açıkladı. Savcı mütalaasında tutukluların, tutukluluklarının devamını ve adli kontrollerin devam etmesini ve eksikliklerin giderilmesini istedi.

  • Ege Postası
  • 24.01.2025 - 11:25
  • Güncelleme: 24.01.2025 - 11:30

ŞİLAN KOCADAĞ/EGEPOSTASI- Alsancak’ta 12 Temmuz'da sağanak sırasında su birikintisine basan Özge Ceren Deniz (23) ve İnanç Öktemay'ın (44) elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesine ilişkin yargı süreci devam ediyor. 

Olayın ardından açılan davada 13’ü tutuklu 42 sanık "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22,5 yıl ile yargılandığı dava sürüyor.

DOSYALAR AYRILMIŞTI

İZSU Kanalizasyon Daire Başkanlığı'nda şube müdürü tutuklu sanık Ömer Karabilgin ile İZSU'da Kanalizasyon Daire Başkanı tutuklu sanık Barış Koç'un devlet memuru olmaları gerekçesiyle dosyaları ayrıldı ve tahliye edildi. Ayrıca tutuksuz sanıklar Ali Hıdır Köseoğlu, Serdar Sadi, Gürkan Erdoğan ve Ezgi Nazaroğlu hakkında da devlet memuru olmaları gerekçesiyle izin alınması için dosyalarının ayrılmasına, izin alındıktan sonra soruşturmalarının devam etmesine, adli kontrol şartlarının kaldırılmasına karar verilmişti. 

11 KİŞİ TUTUKLU

13 sanıktan 11'inin tutukluluğuna devamına karar vermişti. Bugün 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen  duruşmada bilirkişi raporu bekleniyor. 

Duruşmada tanık Zabıta Adil Çıra,“Olay günü bize ihbar geldi elektrik çarptığına dair. Gediz elektriği aradım. Ancak ulaşamadım. Ambulansa bilgi verdim. Başka bir çocuk geldi o da elektrik çarpmasıyla ilgili bir şey söyledi. Onunla ilgili de ambulansı aradım. İki kişinin öldüğü yerin on metre ilerisinde elektrik kaçağı vardı. Bahsedilen yerde ızgara bulunup bulunmadığını bilmiyorum. Kaçak olduğu için sadece Gediz'i aradım” dedi. 

MÜTALAA BÖYLE 

Gediz'in avukatı Özkan Yücel ve hakim arasında gergin anlar yaşandı. 

Hakimin söz hakkı alın demesi üzerine Avukat Yücel, "Söz hakkı istemiyorum. Ne söyleyeceğimi dinleyin. Mütalaadan sonra mı?" diye sordu. 

Hakim ise, "Mütalaadan sonra söz hakkı vereceğiz. CMK böyle dedi" dedi. 

SAVCI MÜTALAASINI OKUDU 

Savcı mütalaasında tutukluların, tutukluluklarının devamını ve adli kontrollerin devam etmesini ve eksikliklerin giderilmesini istedi.

SUÇUM VARSA SURATIMA SÖYLEYİN 

Tutuklu sanıklardan Mehmet Zeki Aytulum savunmasında, "Ben 195 gündür cezaevindeyim. Ben işçi adamım, benim imza yetkim yok. Kontrolü ben nasıl yapabilirim. Suçum varsa suratıma söyleyin. Buraya mazgal yapılacak cümlesini kullandım. İmalatta, tamiratta yokum. 195 gündür ben cezaevindeyim. Suçsuzum. Beraatimi talep ediyorum" ifadelerine yer verdi.

“MAZGAL YAPIMININ OLAYLA İLGİSİ YOK”

Mehmet zeki Aytulum’un avukatı müvekkiline epilepsi tanısı konulduğunu belirterek, “Tutuklu sanıkların içinde yaşı en büyük olan ve ısrarla sorumluluğunu merak ediyor. Müvekkilimin tutuklu kalmasının bu dosyaya faydası yok. Yaşamını yitiren bu aileye ne kadar baş sağlığı dilesek de olmaz. Ancak ihmali ve kusurun arasındaki ayrımın yapılması gerekir. Keşif sırasında birçok şey aydınlığa kavuştu. Orada ne yağmur sularından dolayı çamur yoktu. İddia edilen belirtilenlerden birisi yapılan mazgalların çamur ve suyla dolu olması gerekirdi. O gün doğal olarak yağmur suyuyla dolması çok normaldir. Elektrik çarpmasından yaşamanı yitiren iki insanın ölümünde mazgalla ilgili bir iddia atıldı. Bu tespit edilemedi. Bu müvekkil yönünden kabul edilemez. Bu bölgeye mazgal yapılması mı kusurdur. Mazgal yapılmakla bu iki insanın ölümü nasıl ilişkilendirilebilir? Bunları defalarca dile getirmeye devam edeceğim. Müvekkilimin hem akıl sağlığının hem beden sağlığı için serbest bırakılmasını istiyoruz.” dedi. 

HABERSİZ DURUŞMA

11 Aralık 2024 tarihinde duruşma yapıldığı, Aytulun müdafi tarafından ifade edildi. Aytulun müdafi, duruşmaya sadece seyirci olarak katılabildiklerini, duruşmadan tesadüfen haberi olduklarını ve savunma haklarını kullanamadıklarını söylerken, “SEGBİS açılması, açılsaydı belki o çelişki ve yanılgı ortaya çıkardı. Ama artık bunu geri döndüremeyiz, geçti. Geçmiş olsun” diye konuştu.

“HİÇBİR İLLİYET BAĞI YOK”

Aytulum’un avukatı devamında, “Adil yargılanma hakkını uzun uzun anlatmayacağım. 7 aya yakındır müvekkilimin hiçbir illiyet bağı olmadığı halde tutulmaktadır. O duruşmada bize söz verilmediği için biz savunma yapamadık. Müvekkilim İZSU’da çalışan bir işçi, emek vermiş ve bizzat sahada da çalışmış bir insan. Aynı zamanda arıza onarım bakım alanında personeli görevlendiren bir kişi. Bu işi bizzat müvekkilim yapmadı. Bu iş ihaleyle verilmiş. İhale sözleşmesinde İZSU ile ilgili bir şey yok. Neyi ihmal etti çok merak ediyoruz. Bu sorunun cevabını almadan tutuklu kalmasının da bir hükmü kalmamıştır. Bir sorumluluğu olmayan bir insanın tutulması doğru değil.” ifadelerine yer verdi.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.