Emek ve Demokrasi güçlerinden ortak tepki
Önceki akşam İstanbul’da gerçekleşen ve 44 yurttaşın yaşamını yitirdiği bombalı terör saldırısına bir tepki de İzmirli Emek ve Demokrasi güçlerinden geldi. Emek ve Demokrasi güçlerinden ortak tepki:
- Ege Postası
- 12.12.2016 - 16:11
İZMİR - İstanbul Beşiktaş'ta Vodafone Arena çıkışı ve Maçka Parkı'nda gerçekleştirilen çifte bombalı saldırıda şehit sayısı 44’e yükselirken, teröre tepki dinmek bilmiyor.
44 kişinin hayatını kaybettiği terör saldırısının ardından dün İzmir’de gerçekleşecek miting için iptal kararı alan Emek ve Demokrasi Güçleri ortak bir basın bildirisi yayınladı. Saldırıyı kınayan DİSK, KESK, TMMOB “Ölüm değil çözüm istiyoruz” başlığı ile yayınladığı ortak yazılı açıklamada şu ifadelere yer verdi: “Alışmak istemediğimiz ancak artık bizleri şaşırtmayan bombalı saldırılar silsilesinin sonuncusunda, 10 Aralık günü 40’ın üzerinde yurttaşımız katledildi. Öncelikle, kutsallığı sorgulanamayacak belki de yegâne değer olan insan yaşamını hedef alan bu saldırıyı kınıyoruz. Ancak bunu, kınama ve lanetlemelerin yaşanan sorunun çözümü için yeterli olmadığının bilinciyle yapıyoruz. Ölümleri durdurmak için hep birlikte “Artık yeter” diyerek inisiyatif almak, elimizi taşın altına koymak zorundayız.
Henüz yaşamını yitirenlerin cenazeleri kaldırılmamışken, “Öncelikli işimiz intikam almaktır” diyen İçişleri Bakanı’nın, geldiğimiz noktanın karşılıklı intikamlar sürecinin bir sonucu olduğunun, sorunun çözümünün şiddetten geçmediğinin farkında olmaması imkânsızdır.Demokrasiyle, demokratik değerlerle sorunu olduğu açık bir şekilde bilinen iktidar, OHAL aracılığıyla demokratik alanı daraltma, ifade özgürlüğünü kısıtlama konusunda sınır tanımamaktadır. Oysa şiddet eylemlerinin, terörün araç olarak görülmesini engellemenin yolu daha fazla demokrasi ve özgürlükten geçmektedir. “Ya başkanlık ya kaos” diyenler, gelinen noktadaki sorumluluklarının üstünü hamasete boğulmuş söylemlerle örtmeye çalışmaktadırlar. Saldırıda yaşamını yitiren Berkay Akbaş’ın, “Ben istemiyorum oğlum şehit olsun” diyen babası, bu saldırıların mağdurlarının hislerine tercüman olmuştur. insanlar dostlarının, eşlerinin, çocuklarının “şehit” unvanı kazanmasını değil, mutlu, sağlıklı yaşamalarını istemektedirler. Durum böyleyken, hepimizin şahit olduğu üzere ölümü en çok kutsayanlar, ölümlerin sona ermesi için gerekli adımları atmayan iktidar sahipleridir.
Şiddete, ölümlere, bombalara ve bunlara karşı çözüm olmayan OHAL’e teslim olmayacağız. Çatışmalara, saldırılara, ölümlere karşı formül basittir. Kürt sorununda çözümün yolu diyalogdan ve demokratikleşmeden geçmektedir. Ülkemizde on binlerce insanın yaşamına mal olan çatışma sürecinin kazananı yoktur, şiddet sürdükçe de olmayacaktır. Yurttaşlarımızı hedef alan, son 1 yılda yüzlerce insanımızın yaşam hakkını elinden alan bombalı saldırılar bir daha tekrar olmamalı, her bireyin yaşam hakkına saygı duyulmalıdır. Yasal siyasetin önü açılmalı, tüm toplumsal kesimlerin temsilcilerinin dahil olacağı müzakere arayışları başlamalı, herkes üzerine düşen sorumluluğun gereğini yerine getirmelidir.
Emek ve meslek örgütleri olarak, failinin kim olduğuna bakmaksızın insan yaşamını hedef alan her türlü şiddet eylemine karşı sesimizi yükseltmeyi öncelikli sorumluluğumuz olarak görmekteyiz. Bu sorumluluğumuzu yerine getirirken bir yandan da daha fazla demokrasi ve acil barış talebimizi dile getirmeyi sürdüreceğimizi bildirir, saldırıda yaşamını yitirenlerin yakınlarına başsağlığı, yaralananlara acil şifalar dileriz.”
Yorum Yazın