Engelsiz Yaşam Köyü ile istihdama katılacaklar
İzmir'de, her yaştan zihinsel engelli ve otizmli birey, 7 dönümlük alanda kurulan Konak Engelsiz Yaşam Köyü ile hem özel eğitim, rehabilitasyon ve fizyoterapi hizmeti alacak, hem de istihdama katılacak. Her biri 40'ar metrekare büyüklüğündeki 6 ağaç evin yapıldığı proje kapsamında engelli bireyler atölyelerde el becerilerini geliştirecek.
- Ege Postası
- 19.03.2020 - 09:25
Konak ilçesindeki Eşrefpaşa Hastanesi'nin arkasında yer alan ve Alman Kulesi olarak bilinen vakfa ait tesislerde oluşturulan Konak Engelsiz Yaşam Köyü, nisan ayında kapılarını açmaya hazırlanıyor. Konak Halk Eğitim Merkezi öğrencilerinin hizmet almaya devam ettiği yaşam köyü alanında psikososyal destek merkezi, rehabilitasyon merkezi, iş okulu ve iki kreşin de hizmete açılacağını belirten Narlıdere Zihinsel Engelliler Derneği Başkanı Besim Toker, 7 dönümlük alanda ailelere ücretsiz psikososyal destek sağlanacağını söyledi. Projenin 'Nar Taneleri Sosyal Yaşam Merkezi' adıyla 2018 yılında İzmir Kalkınma Ajansı'na (İZKA) sunulduğunu kaydeden Toker, Konak Belediyesi ile Zihinsel Özürlüleri Yetiştirme ve Koruma Vakfı arasında imzalanan sözleşme ile proje takviminde sona yaklaşıldığını ifade etti. Kısa süre içinde her biri 40'ar metrekare büyüklüğündeki 6 ağaç evin imalatının da tamamlanacağını dile getiren Toker, "İzmir'de çocuklarına engelli tanısı alan aileler bize başvurabilecek. Onlara hakları konusunda yönlendirmelerde bulunup ücretsiz biçimde bazı hizmetlerden yararlanmalarını sağlayacağız. İlk tanıyı alan engelli bireylerin aileleri şok evresinde birçok sıkıntı yaşıyor. Ekonomik ve sosyal anlamda onlara destek vererek özel eğitim almaları gereken çocukları ilgili birimlere yönlendireceğiz" dedi.
TÜKETEN DEĞİL ÜRETEN BİREYLER
Engelli bireylerin hazırlanan atölyelerde vakit geçireceğini anlatan Toker, tam zamanlı olarak çalışmalara katılacaklarını belirtti. Konak Engelsiz Yaşam Köyü'nde el sanatları, takı, seramik, drama, fotoğrafçılık, sabun ve mum imalatı ile müzik çalışmalarının yapılabileceğini söyleyen Toker, aynı zamanda organik tarım faaliyetlerinin sürdürülebileceğini belirterek şöyle konuştu:
"Çocuklarımız domates, biber gibi sebzelerin nasıl yetiştiğini ve nasıl toplandığını öğrenecek. Yaşam köyünde keçi ve koyunlar olacak. Çocuklarımız onların sütlerinden yoğurt, peynir yaparak kendi ürettikleri ürünleri tüketecekler. Zeytin ağaçlarından zeytin toplayacaklar. Sağlıklı doğal beslenmeleri amacıyla ekoçiftlik faaliyetleri yürütecekler. Çocuklara sadece zaman geçirme, bakım hizmeti ve eğitim vermiyoruz. Onları istihdama hazırlayacağız. Servis elemanlığı üzerine teorik eğitim alan çocuklarımız kafede tam zamanlı çalışacak. Ürünlerimizi sergileyip satacaklar ve bir taraftan da misafirleri ağırlayacaklar. 6 zihinsel engelli ve otizmli çocuğumuz cep harçlığını çıkaracak. Eve para götürüp tüketen değil üreten bireyler haline gelsinler istiyoruz."
23 YAŞ ÜSTÜ BİREYLERE TAM ZAMANLI DESTEK
Türkiye'de bir ilk olarak tersine kaynaştırma hizmeti vereceklerini anlatan Besim Toker, normal kaynaştırma programında özel eğitime gereksinim duyan çocukların normal okullara devam ettiğini, tersine kaynaştırmada ise normal gelişim gösteren çocukların yaşam köyü içindeki kreşlere gelebileceğini ifade etti. Zihinsel engelli ya da otizmli bireylerin toplum içinde bazı suiistimallere maruz kalabildiğini savunan Toker, şöyle devam etti:
"Ülkemizde 23 yaş üzeri zihinsel engelli ve otizmli çocuklar devletin tam zamanlı özel eğitim okullarından yararlanamıyor. Bu çocuklar 23 yaşından sonra evlerine dönmek zorunda kalıyorlar. Onlara gereken zamana kadar biz destek vereceğiz. Halk Eğitim Merkezi ile birlikte yaptığımız iş birliğinde 23 yaş üzeri çocukların evden çıkmasını sağlayarak tam zamanlı olarak özel ve meslek eğitimi almalarını sağlayacağız. Narlıdere'de 2009 yılında İZKA desteğiyle hayata geçirilen Nar Taneleri Engelsiz Yaşam Evi'nde aileler ihtiyaç duyduklarında gece 24.00'a kadar çocuklarını bize bırakabiliyorlar. Burada da aynı modeli uygulayacağız. Çünkü ailelerin kendilerine özgür zaman yaratabilme gereksinimi var. Kültürel sosyal faaliyete katılabilmeleri çok önemli. Bırakın sinema ya da tiyatroya gitmeyi bazen baş başa yemek yerken bile sıkıntı yaşıyorlar. O aileler çocuklarını belediye ve halk eğitim ortaklığındaki bu merkeze bırakabilecekler."(DHA)
Yorum Yazın