Engin'e karşı ilk somut adım!

CHP’nin İzmir’de 8 ilçeyi kaybetmesinin ardından İl Başkanı Ali Engin’e karşı hem istifa sesleri yükselmeye başladı hem de imza hareketi için düğmeye basıldı. İlk somut adım ise , İl Disiplin Kurulu Üyesi Birol Soylu’dan geldi.İl delegeleriyle toplantıların startını verdiklerini belirten Soylu, “Başarısızlık ortada. Süreçte anti demokratik uygulamalarda oldu.Şuan da kılcal damarlardan ana damarlara kadar tıkanıklık var. Taban harekatı bu tıkanıklığı giderme bir nevi anjiyo yaparak kan akışının sağlıklı olması için yola çıkmıştır” dedi.

Ege Postası
03.04.2014 - 13:20

SERCAN AVCI/HABER SERVİSİ - İzmir’de 30 ilçenin 29’unda sahip olduğu başkanlık koltuklarının 8’ini kaybeden CHP’de İl Başkanı Ali Engin’e karşı istifa sesleri yükselmeye başlarken, imza hareketi içinde düğmeye basıldı. Engin’in “istifa etmeyeceğim” mesajı ve Ankara’dan İzmir’e yönelik “operasyon yok” sinyalinin gelmesi sonrası tabanda hareketlilik arttı.30’da 30 hedefiyle yola çıkan İl Başkanı Ali Engin’e karşı ilk somut adım, İl Disiplin Kurulu Üyesi, Herkes İçin Demokrasi Derneği Genel Başkanı Birol Soylu’dan geldi.

Olağanüstü kogreye gidilmesi için il kongre delegeleriyle toplantıların stratını verdiklerini söyleyen Soylu, seçim sonucundaki başarısızlık ile belediye başkan ve meclis üyesi aday belirleme sürecindeki yönteme dikkat çekti.

MATEMATİK GAYET BASİT: 8 İLÇEYİ KAYBETTİK
İzmir’de 8 ilçe kaybedildiğini, ülke genelinde partinin oylarının artmasına rağmen İzmir’de düştüğünü ifade eden Soylu, “ Büyükşehir Başkanı’nın oyları 2009’a göre düştü. AKP’nin oyları artı. Bu gelecek adına hepimizi kaygılandırmaktadır. Seçim sonuçlarının partimize yapılmış bir uyarı olduğunu düşünüyorum. Bu uyarıyı görmezden gelemeyiz. 8 ilçe kaybuna rağmen buna başarı diyenlerin açıklamlarını şaşkınlıkla izliyoruz. Matematik gayet basit. 8 ilçe kaybedildi. Bunun hesabı görülmek zorundadır" dedi.

ANTİ DEMOKRATİK YÖNTEM İZLENDİ
Aday belirleme sürecinde anti demokratik yöntem izlendiğini savunan Soylu, “ Aday belirme süreci part tabanında rahatszlık yarattı. Atamalarda ve özellikle meclis üyesi belirlemelerinde İzmir’in ülkenin partinin çıkarları mı güdüldü yoksa ahbap çavuş ilkişkisi mi güdüldü bu bnce çok açık ortadadır. Atamaların kriterlerinin ne olduğu hala izah edilmedi. İzah edilme gereği duyulmadı. Sonuçta CHP bu ülkede demokrasi mücadelesi veren en büyük kurumdur. Unutmamak gerek. Kendi içinde demokrasiyi oturtamayanlar ülke için demokrasden bahsedemezler”ifadelerini kullandı.

ANJİYO GEREK!
İzmir’de partinin bütününde parti içi demokrasinin gerektiğini söyleyen Soylu, “ Kimseyi ötekileştirmeden hiçbir partiliyi ayırt etmeden tamamını kucaklayacak bir yapıdır İzmir’de istediğimiz. Bizim Ali Engin ve il yönetimiyle bir sorunumuz yok. İl disiplin kurulunda görev yapmaktayım. Küçük insanlar kişilerle uğraşırlar akıllı insanlar meselelerle uğraşır. Sorunumuz meselenin kendisi. Meselenin adı parti içi demokrasi. Şuan da kılcal damarlardan ana damarlara kadar tıkanıklık var. Taban harekatı bu tıkanıklığı giderme bir nevi anjiyo yaparak kan akışının sağlıklı olmasını sağlamak için yola çıkmıştır. Amacımız partimizi bütünlük içinde daha güzel günlere taşımak. İl ilçe tüm örgütlerin özgür biçimde siyaset yapmaktır. Tüm belediye başkanı arkadaşlarıma sesleniyorum. Yardımcı olmak için çaba sarfedeceğiz. Onlarda unutmasın ki, asıl işleri belediye başkanlığı yapmaktır. İl seçimleriyle delege seçimleriyle uğraşmasınlar. Bunları örgütlere bıraksınlar”

İLLEDE DEMOKRASİ İLDE DE DEMOKRASİ’
“İllede demokrasi ilde de demokrasi” sloganıyla yola çıktıklarını ifade eden Soylu, izlenmesi gereken yöntemle ilgili olarak şunları söyledi; “ Mevcut delege bazında çalışma yürütüyoruz. Yarımadadan Bakırçay’a metropolden tüm ilçelere kadar bir noktaya varıldı. Birol Soylu olarak il başkanı olmak hevesi ile yola çıkmadım. Bahsettim nedenler biz bu noktaya itti. Bu işi yapmaya gönüllü arkadaşlar isteklerini ortaya koyar. Delegelerin kendi arasındaki oylamasıyla aday belli olur. Belirlenecek aday kimsede herkes sonuna kadar arkasında durur. Demokrasi budur. Tepeden inme dayatma istemiyoruz. Bu bir taban harekatıdır. Tabandan çıkan bu sese kulak verin. Tabanı yok sayanların sonu hüsranla bitmiştir. Unutmamak lazım ki mevcut il yönetimi delegelerin yüzde 40’ının oyuyla seçildi. Yüzde 60’ı yok saymak büyük bir gaflet olur”

İl Başkanlığı için Birol Soylu dışında, eski İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu, Konak eski İlçe Başkanı Aytekin Tunus, Karşıyaka Belediyesi eski başkanı Cihan Türsen Kocaoğlu’nun seçim kampanyasını yürüten Yekta Varnalı ve partiden 2014 için ‘vize’ alamayan Cevat Durak ile Sıtkı Kürüm’ün isimleri geçiyor.

Olağanüstü kongre için 301 imza toplanması gerek.