Erdağan: 'Ve şimdi inlerinden çıkarılıyor'
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlenen "Tokatlılar Buluşması" etkinliğine katıldı.
- Ege Postası
- 29.03.2015 - 15:47
Tokat yöremizin o meşhur hey 15’li türkümüz, bir diğer tanımıyla ağıtı işte bunları anlatır. Bu türkü Rumi takvimle 1315 doğumlu, 1897 doğumluların 1916’da askere alınması üzerine yakılmıştır. Henüz 18 yaşında olan bugünkü lise öğrencisi durumundaki gençlerden oluşuyordu. “Hey 15’li 15’li, tokat yolları taşlı. 15’liler gidiyor kızların gözü yaşlı”
“ONLAR BİR GÜL BAHÇESİNE GİRER GİBİ TOPRAĞA DÜŞTÜLER”
Evet sadece kızların değil tüm milletimizin yaşlı gözlerle askere uğurladığı 18 yaşındaki bu civanlardan pek azı geri dönebildi. Onlar bir gül bahçesine girer gibi toprağa düştüler. Ve analar bu evlatlarının eline kınaları yaktı ve öyle gönderdi. Biliyorsunuz bizde öyle kına rastgele yakılmaz. Biz evlenecek kızımıza, askere gönderilen yavruya. Ama bize üzerinde bir asırdır özgür şekilde yaşadığımız bu vatanı bıraktılar.
Mehmet Akif Ersoy Çanakkale ve tüm şehitlerimiz için bakın nasıl dua ediyor “Millet için etti mi ordum sefer, kükremiş arslan kesilir her nefer. Döktüğü kandan göğü vursun zafer, toprağa bir damlası boşa akmasın. Amin desinler hep birden yiğitler, Allahu ekber gökten şehitler. Amin amin, Allahu ekber”
“ANAYI GÖRÜYOR MUSU? BİZİM ANALARIMIZ BÖYLE ANA”
Çanakkale’de verilen mücadele şarkın sevgili Sultanı Selahaddin’in, Sultan Alparslan’ın, Fatih Sultan Mehmet’in verdiği mücadelenin devamıydı. Ve Gazi Mustafa Kemal ile süren bu kara savaşları da işin farklı bir boyutuydu. O gün cepheye koşanlar geride “ey anne ağlama” diye mektuplar bırakırken, nereye gittiklerini, niçin gittiklerini ve akıbetlerini çok iyi biliyorlardı. Anneler de ağlamak dövünmek yerine kolunun o yarası 100 bin Müslümanın namusunu kurtardı diyerek adeta sevinçlerini ifade ediyorlardı. Anayı görüyor musu? Bizim analarımız böyle ana. Böyle rastgele değil. Babalar yazdıkları mektuplarda şunu söylüyorlardı “ya gazi olup avdet, ya şehit olup dahili cennet ol” diyorlardı.
“EY İMAMLAR NİYE KAÇIYORSUNUZ'”
Paralel devlet yapılanması diye ifade ettiğimiz şer cephesiyle ülkemizde ve dünyada verdiğimiz mücadele de aynı tarihi mücadelenin parçasıdır. Ey imamlar niye kaçıyorsunu? Bunlar bizim arkamızda saf tuttuğumuz imamlar değil ha. Bunlar farklı bir cins imamlar. Niye kaçıyorsunu? Yoksa bir suçunuz e durun burada, niye gidiyorsunuz'
“VE ŞİMDİ İNLERİNDEN ÇIKARILIYOR”
Yani başbakanın ofisine böcekleri yerleştirmek suretiyle, kalkıp da başbakan hangi bakanla, başbakanla neyi konuşuyor bunu takip etmek isteyenler siz değil miydini? Madem dürüstsün, sen başbakanın yanında bir görevlisin ya, sen ne zamandan beri ajanlığa casusluğa başladı? Nereye kaçarsanız kaçınız sizi bulacağız. İşte Romanya’ya kaçtınız orada yakalandınız. Dedik ya, bunları inlerinden çıkaracağız. Ve şimdi inlerinden çıkarılıyor. Bu yapıyla mücadele milletimizin kaderinde var.
“BİZİM HIZA İHTİYACIMIZ VAR, ÇOK BAŞLILIK ASLA”
400 milletvekilini vermeye hazır mıyı? Bizim hıza ihtiyacımız var, çok başlılık asla. Karar vermeyi ne kadar hızlandırabilirsek, Türkiye nasıl ki 12 yılda 230 milyardan 820 milyar dolara yükseldiyse, bizim 30 yıllık sürece, 12 yıllık süreci geride kaldı. 4 milyar doları yakalamamız lazım. Bunu yakalar mıyız yakalarız. Bütün mesele inanmak, inanç.
Kendi adıma bir şey istemiyorum. Türkiye cumhuriyetinin geleceğini ancak bu şekilde garanti altına alabiliriz.
Birileri ülkemizi bölme gayreti içindeler. 6-7-8 Ekim olaylarını yaşadık değil m? Ne bekliyorlard? Ve cam çerçeve tüm kamu araçları özel vatandaşlarımızın araçları bütün bunlar yakılırken, insanlar öldürülürken ne bekliyorlardı'
Yorum Yazın