Dolar 34,6500
%0.04
Euro 36,6899
%0.26
Altın 2.936,310
%-0.02
Bist-100 9.640,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Erdoğan: AYM kararına saygı duymuyorum

Erdoğan: AYM kararına saygı duymuyorum

Başbakan Erdoğan, seçim sonuçlarının kendilerine büyük bir güven olarak yorumladı. Erdoğan 3 dönem ve Cumhurbaşkanlığı konusunda da açıklama yaptı.

  • Ege Postası
  • 05.04.2014 - 00:51
İSTANBUL(ANKA)- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Twitter’a dair Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karara uymak zorunda olduklarını belirtirken, "Saygı duymak zorunda değiliz” diye konuştu. Partisinin 30 Mart seçimlerinde güvenoyu aldığını belirten Başbakan Erdoğan, bu sonucu "dış politikaya destek" olarak yorumladı. Erken seçim tartışmalarına da Erdoğan, "2015 Haziran ayına kadar seçim yok" diyerek nokta koydu. 
Erdoğan, özel uçak "ANA" ile saat 10.00’da Azerbaycan’ın başkenti Bakü’ye gitti. 
Erdoğan’ı Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi’nden Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu ve diğer ilgililer uğurladı. 
Başbakan Erdoğan ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz da Bakü’ye gitti.
“30 MART SEÇİMLERİNDE GÜVENOYU ALDIK”
Ziyareti öncesinde açıklamalarda bulunan Erdoğan, 30 Mart seçimlerinden güvenoyu aldıklarını söyledi. Erdoğan, “Bu güvenoyu tartışılmazdır. Bir yerel seçim olmasına rağmen aziz milletimiz gerek Büyükşehir, gerek il ilçe, Belde Belediye Başkanlıkları, gerekse Belediye Meclis Üyeliklerinde, partimizi tekrar birinciliğe taşıdı, hem de rekor seviyeye taşıdı. Elbette sandıktan çok sayıda mesaj çıktı. Bunlardan en önemlilerinden biri, dış politikamıza olan destektir. Türkiye’nin barışçı, diyalogdan yana, hakkı ve hukuku savunan dış politikası, milletimizden bir kez daha tam not almıştır. İlk resmi ziyaretimizi, Azerbaycan’a yaparak bizde dış politikamızdaki öncelikleri, tekrardan uygulamış oluyoruz. Kardeş Azerbaycan’a yapacağımız ziyaretle, bölgesel barışa, dayanışmaya, kardeşlik ve dostluğa verdiğimiz önemi tüm dünyaya tekrar gösteriyoruz. Herkesin bilmesini isterim ki! 30 Mart seçimlerinde sadece partimiz, sadece Türkiye değil, esasen bütün bölgemiz kazanmış, barış kazanmış, dayanışma kazanmıştır. Türkiye tarihinden ve kültüründen aldığı güç ile içeride ve dışarıda demokrasiyi, hukuku, temel hak ve özgürlüklerini en güçlü şekilde savunmaya devam edecekti” dedi.
-AZERBAYCAN–TÜRKİYE İLİŞKİLERİ-
Azerbaycan Ziyaretine de değinen Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
“Elbette Türkiye Azerbaycan ilişkileri açısında önemli bir ziyaret gerçekleştiriyoruz. Ziyaretimiz sırasında Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile gerçekleştireceğimiz görüşmelerde, ikili ilişkilerimizi ve iş birliğimizi geliştiren, konuları çeşitli yönleri ile ele alacağız. Ayrıca bölgesel ve uluslararası gelişmeler hakkında, görüş alış verişinde bulunacağız. Türkiye Azerbaycan ilişkileri bugün, istisnai ve örnek alınacak bir nitelik kazanmıştır. Türkiye ve Azerbaycan örnek alınacak stratejik nitelikteki ikili ilişkilerin yanı sıra, Kafkasya ölçeğinde başarılı girişimlere ve projelere imza atıyor. Bu çerçevede Gürcistan’ında katılımı ile hayata geçirdiğimiz Bakü- Tiftis- Ceyhan Boru Hattı, ve Bakü- Tiftis- Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı, stratejik nitelikte refah ve istikrara katkı sağlayan, küresel çapta projelerdir. Azerbaycan doğalgazını ülkemize ve ülkemiz üzerinden, Avrupa’ya taşıyacak olan Trans Anadolu Boru Hattı, projesinin hızlanması için cabamız devam ediyor. Aynı şekilde 29 Ekim 2013’te açılışını yaptığımız Marmaray ile birlikte Pekin’den Londra’ya kesintisiz ulaşımı sağlayacak olan Bakü- Tiftis-Kars Demir yolu hattı ile ilgili çalışmalarımız sürüyor” diye konuştu.
YUKARI KARABAĞ SORUNU
Türkiye olarak Güney Kafkasya’daki gelişmeleri de yakından izlediklerini ifade eden Başbakan Erdoğan, Bölgede kapsamlı ve sürdürülebilir bir barışın tesis edilmesi yönündeki çalışmalara aktif bir şekilde katkı sağladıklarını, Yukarı Karabağ, itilafının Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü ve egemenliği temelinde çözüme kavuşturulması yönündeki çabalarla ilgili görüş alış verişinde bulunacaklarını söyledi.
Başbakan Erdoğan ayrıca, ziyaretin iki ülke arasında derin tarih, kültür ve dil birliğinden güç alan, dostluk ve kardeşlik ilişiklerini daha da güçlendireceğine vurgu yaptı.
ÇANKAYA SİNYALİ
Basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını da yanıtlayan Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin, “Sayın cumhurbaşkanımızın bu konuyu aramızda müzakere ederek karara varırız” kanaatini kendisinin de paylaştığını belirti.  Köşk’e çıkmanız konusunda baskı hissediyor musunu? sorusuna ise "Onlar ayrı bir konu. Yani farklı. Onu konuşmak şu an bana göre gereksiz" diye yanıtladı.
ERDOĞAN'DAN 3 DÖNEM AÇIKLAMASI
Partisinde uygulanan 3 dönem kuralı konusunda görüşünün değişmediğini anımsatan Başbakan Erdoğan, “3 dönem kuralı ile alakalı olarak, tabandan partimi içinde bu konu da kanaat belirtenler var. Ben bu konuda daha önce kanaatimi belirtim, bu konu biz partinin kuruluşunda tüzüğümüze, bunu uzun istişareler neticesinde koyduğumuz bir konu. İnanıyorum ki bunun Türkiye’de bir karşılığı var. Bundan sonra bu konu ile ilgili karar verecek merci, bazı arkadaşlarım Merkez Karar Yürütme Kurulu diyor ama tüzük tadili ile ilgili konu, Genel Kurulun işidir, bu Olağan üstü Genel Kurulda olur, Olağan Genel Kurulda olur, Genel Kurul tüzük tadiline giderse ancak böyle bir değişiklik olur. Benim kanaatim, 3 dönemden yanadır. 3 dönemle siyasi hayat bitmiyor, 3 dönemden sonra 1 dönem ara, ondan sonrada devam etme şansı herkes için söz konusu” şeklinde konuştu.
ERGENEKON GEREKÇELİ KARARIN AÇIKLANMASI
“Ergenekon davasında mahkemenin gerekçeli kararı sonrası sizde karşı dava açacak mısınız'" yönündeki soruya Başbakan Erdoğan, “16 bin sayfa dosya, şu anda ilgili arkadaşlarım bunun üzerinde çalışma yapıyor. Bu çalışmadan sonra, gerek merhum Ecevit, gerekse bizim dönemle alakalı neler ve? Neler yo? Onları görme ve değerlendirme fırsatı bulacağız. Şu an böyle bir şeyi görme fırsatı bulamadım. Tel fırsat buldum Yavuz Sultan Selim Köprüsünü inceledim” dedi.
AYM KARARINA SAYGI DUYMUYORUM
Anayasa Mahkemesi'nin verdiği Twitter kararını uymak zorunda olduklarını dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: 
"Karara uymak zorundayız ve uyduk ama saygı duymak zorunda değiliz. Bu karara saygı da duymuyorum. Alınmış olan bu karar, birinci mahkemelere müracaat edilmeden hukuk yolları tüketilmeden, Anayasa Mahkemesine götürülmüştür. Bir kere hukuk olarak Anayasa Mahkemesi bunu 'ret' etmelidir. İkincisi özgürlükler yaklaşımını, doğru bulmuyorum. Zira bu bir şirkettir, ve bu ticari şirketin ortada bir ürünü vardır. Ticari şirket sadece Twitter değil Youtube da ticari şirkettir Facebook da ticari şirkettir ve bunun ürününü alıp almamak herkesin serbest tasarrufundadır.
“BUNUN ÖZGÜRLÜKLE ALAKASI YOK”
Bunun özgürlükle alakası yok. Böyle bir konuda özgürlük noktasında, temel haklar noktasında şuanda Anayasa Mahkemesi’nde bekleyen dosyalar varken 2 gün içerisinde, Anayasa Mahkemesinin birincil mahkemelere başvuru yapılmadan direkt, kendilerine başvurulmak suretiyle böyle bir kararı almasını ben 'milli' bulmuyorum. Milli bulmamanın yanında Amerikalı bir şirketin böyle bir ürününün savunması yapılırken, öbür tarafta bizim milli, ahlaki, her türlü değerlerimiz bir tarafa konuluyor. Bu Ülkenin Başbakanına hakaretten tutun, bakanlara hakarete varıncaya kadar her şey ortada buna yönelik atılan bir adım var. Burada iki gün içerisinde alınan bir karar var. Bu konuyla ilgili özellikle, mahkemelerin bu dosyalarla ilgili vermiş olduğu karar var. Bu kararların hiç birini göz önüne almıyorsunuz. Ve böyle bir kararı alıyorsunuz. İster istemez farklı düşünmek zorunda kalıyoruz. Ha nedir, Anayasa Mahkemesinin verdiği karara uyma zorunluluğu olduğu için uyarız ama saygı duymuyorum. Bu sadece bir yasaya uymaktır. Burada bir hukuki uygulama yok. Bir yasal uygulamayı, maalesef usulü de ters olarak ortaya koymuşlardır. Ben bunu milletimin takdirine bırakıyorum. Bu karar alınırken, ne Amerika, ne Fransa, ne İngiltere, ne İspanya da bu konuyla ilgili alınan kararlar, göz önüne alınmamıştır.”
BU HUKUK DEĞİL
Bu konuyla ilgili özellikle alt mahkemelerin, başka dosyalarla ilgili vermiş olduğu kararlar var. bunları göz önüne almıyorsunuz, yok farz ediyorsunuz böyle bir kararı alıyorsunuz. O zaman ister istemez farklı düşünmek durumunda kalıyoruz. Biz bu karara uyarız olay bu. Ama saygı duymuyorum. Bu sadece bir yasaya uymaktır. Bu hukuk değildir onu söyleyeyim. Hukuk başka bir şey. Burada hukuki bir uygulama yok. Ben bunu milletimin takdirine bırakıyorum. Ama şunun bilinmesini istiyorum ki bu karar alınırken ne ABD ne Fransa ne İspanya, bu konularda verilmiş kararlar dahi göz önüne alınmamıştır.
SEÇİMLERE YAPILAN İTİRAZLAR
30 Mart seçimlerinin ardından gelen itirazlar hakkında da konuşan Başbakan Tayyip Erdoğan, “İstanbul’da yaklaşık 700 bin oy farkı var. 'İstanbul’a itiraz edip buradan bir şey çıkarabilir miyiz'' diyorlar. Ankara’da 30 bine yakın oy farkı var. 'Acaba buradan bir şey çıkartabilir miyiz'' Samimi olarak dürüst olarak itirazlarını yapabilirsiniz. Fakat eylemler niye, ahlakı olmayan ifadelerle oralarda böyle Molotof, havai fişek bunlarla niye. Gelirsiniz, müracaatınızı siyasi parti olarak ilçe seçim kuruluna yaparsınız. Bizim denediğimiz yol budur, biz bunu yapıyoruz, sen de bunu dene, ondan sonra da çıkacak sonuca saygı duy. Bunlarda bu yok, Şanlıurfa'da olan olaylar, silah tehditleri, ve bunlar akıl almaz işler, böyle seçim olur m? Bunlar bildikleri yerde aldıkları yerleri kaybetmeye gelemiyor, tekrar silahlarla, geri almanın mücadelesini veriyor. Ceylanpınar’da yaşanan bu, Birecik’te yaşanan bu, Viranşehir'de yaşanan bu. Samimi olacaksın dürüst olacaksın.” 

ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI
Başbakan Erdoğan, erken seçim tartışmalarına da son noktayı koydu. Erdoğan, “Genel seçim ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin birleştirilmesi mümkün değil. Zaten Cumhurbaşkanlığı seçim takvimi açıklanmıştır. Erken seçim konusunda partimizin ilke kararı vardır. Biz Türkiye’de normalleşmeden yana olduk. İstikrar buradadır. Çok Partili dönemde, 16 ayda bir seçim olmuştu. 16 ayda bir seçim olan ülkede istikrar olur m? bu ülkeye yatırımcı gelmez.Erken seçim asla. 2015 Hazirana kadar bu ülkede seçim yok” dedi.
BÜTÜN AJANSLARIN GENEL MÜDÜRLERİ GENEL MERKEZİMİZE GELİRLER
Bakıyorsunuz ana muhalefetin genel müdürü şu ifadeyi kullanıyor veya diğerleri neymi? Ajansın genel müdürü partimizin genel merkezine gelmiş. Yani buna hayda denir. Niy? Bütün ajansların genel müdürleri, yöneticileri bizim genel merkezimize gelirler. Kaldı ki bu bizim aynı zamanda devletimizin ajansıdır. Diğer ajansların genel müdürleri yöneticileri genel merkezimie geldiği zaman rahatsızlık olmuyor da, AA genel müdürü geldiği zaman niye rahatsız olunuyo? Daha önce benim danışmanım olduğu için mi rahatsız olunuyo? Böyle saçmalık olmaz.
ANADOLU AJANSI PARTİNİN DEĞİL DEVLETİN
İkili ilişkilerimize gölge düşürenler olmuştur. Onlara da mesafeliyim söyleyeyim. Eğer ahlak çerçevesi içerisinde yürütmüş olsalar, kucaklayıcı olurdum. Anadolu Ajansı ne bir partinindir, sadece devletindir. Milli kuruluşumuza karşı böyle bir tavrı doğru bulmuyorum. Yapılan yayınla da ağı genişletmek suretiyle burada rekabet alanı doğmuştur.
AJANSLAR SEÇİMDE BAŞARILI OLAMADILAR
Ha ajanslar bu seçimde başarılı olmamışlardır. Bütün ajansları kast ediyorum. Bu seçimde adeta, çoğu iflas etmişlerdir. Sağlıklı ve kısa sürede netice verme noktasında böyle bir çalışma içerisine girmemişler. Bazı ajanslar ise siyasi partilerin sandık kurulu üyeleri gibi çalışma görevini yürütünce, asli görevlerini unutmuşlardır.
'BİZ ARKADAŞIMIZI MONTAJ YAPANALRDAN DAHA İYİ TANIYORUZ''
Geçtiğimiz günlerde AB Eski Bakanı Egemen Bağış’a ait olduğu iddia edilen ses kayıtları internete düştü. Bağış’ın dalga geçmesinden her kesimden tepki geldi. Bağış’ın partiden ihracı söz konusu mu'
Bir defa bakın gazetecisiniz, ama arkadaşımızın açıklamasını bile duymamışsınız. Böyle bir şeyin olmadığını, bunların hepsini zaten kendisi çok açıkça ortaya koydu. Şimdi biz arkadaşımızı bu tür uydurma montajdan yapanlardan daha iyi tanıyoruz. Böyle bir şeyi yapanla zaten bizim yürümemiz mümkün değildir. Arkadaşımız kendisi çok sert olarak yapmış durumda. Daha fazla bir şeyi söylemeye gerek yok.
Ben de Cuma namazı kılmıyorum biliyorsunuz. Benim için de bunu söylüyorlar. Biz Cuma namazının nerede nasıl kılınacağını onlardan çok daha iyi biliriz. Bunu da ben kalkıp da vakit namazını şöyle Cuma namazını böyle kılıyorum diye mi anlatacağım. Şimdi de geldiler başbakan Cuma namazı kılmıyor. Bunlar sahtekar ya, bunlar müfteri. Takiyye var yalan var her şey var. söylemeye gerek yok.
ZAMAN GAZETESİ MUHABİRİNE: BENCE YER DEĞİŞTİRİN
Bence yer değiştirin, hiç durma oralarda. Utanmıyor musunuz bu iddiaları atmaya diyebilirseniz mutlu olurum.
ERKEN SEÇİM ASLA
Seçimlerin birleştirilmesi söz konusu değil. Erken seçim noktasında bizim partimizin ilke kararı vardır. İstikrar nerededi? Buradadır, eğer siz cumhuriyet tarihinde bize kadar 16 ayda bir seçim olmuştur. Böyle bir ülkede istikrar olur m? Bu ülkeye yatırımcı gelmez. 17 Aralık yapıldı niy? İstikrarı bozmak için. Kaos dediler, gezi olayları bunun için. Niye bizi yıkamadıla? İçten ve dıştan. Tek sebebi istikrar var, güven var. bir anda seçim daha açıklanmaya başladı, piyasalar olumlu tepki vermeye başladı.
Borsa 70’in üzerine çıktı. Faiz düşüyor. MB’de para kurulunu olağanüstü toplar, nasıl Avrupa’da yeni bir ayarlamayı düşünüyorsa, FED’de açıklamasını yapacaktır. MB’de gözden geçirip, bu defa da bunu düşürmesi gerekir. Çünkü faiz düştüğü anda Türkiye’de yatırımcı şevke gelecektir. Daha çok yatırım yapacaktır. Ekonomik olarak gidişatımız gayet iyi şekilde devam ediyor. Erken seçim asla. Bu bizim ilke kararımızdır. Biz işimize bakalım. Yatırımcımız da 2015 haziran’ına kadar bu ülkede seçim yok. Dolayısıyla çalışmalarımıza bu şekilde devam edelim diyecek.
Muhalefetten istifa o bizi ilgilendirmez.
Seçim sonuçlarından sonra ortaya çıkan tablo, Doğu ve Güneydoğu’da Ak Parti’nin ciddi anlamda oyu var. Çözüm süreci bundan sonra nasıl devam edece? BDP’nin talepleri var. İmralı’nın bu görüşmelerin yasallaştırılması konusunda talepler var. Bu süreç nasıl ilerleyecek'
Biz çözüm süreciyle ilgili cumhuriyet tarihinde atılmamış adımları şu 12 senede attık. Bitti m? Bitmez. Sürekli güncellenir bu. Bu tür adımlar atılır. Fakat İmralı’yla ilgili yasayla biz zemine oturtulması bu çok ciddi bir yanlıştır. Bu sadece İmralı’yı değil tüm cezaevini ilgilendiren bir konudur. Kimin hangi haklara sahip olduğu, savcının bakanlığın yetkileri bellidir. Başka atacağımız herhangi bir adım yoktur.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.