Erdoğan: Başkanlık sistemi konuşulmaz yaşanır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda muhtarlarla bir araya geldi.
- Ege Postası
- 10.03.2015 - 17:10
Ülkenin seçilmiş cumhurbaşkanına, iktidarına diktatör yaftası vuruyorlar. Bu şekilde iftira ettikleri kişi, bir değil, iki değil, üç değil tam dokuz defa, hem de oylarını sürekli artırmak suretiyle milletin desteğine mazhar olduğunu göstermiş biri.
"OLMAYAN HADİSELERİ OLMUŞ GİBİ GÖSTERMEDE BUNLAR PEK MAHİRDİR"
Zannediyorlar ki bu millet değerlendirmesini yapmıyor. Bu millet çok uyanık ya. Milletimizle kimse dalga geçmesin, cevabını sandıkta alır. Muhalefetin başındakiler böyle bir destek elde etse, bana hemen anında milli şefliğini ilan etmeye kalkar. Bunların geçmişinde iktidarı ele geçirmek, her şeyi meşru sayan bir kültür var. Olmayan hadiseleri olmuş gibi gösterip kamuoyunu galeyana getirme konusunda bunlar pek mahirdir. Dökülürler sokağa, üniversitelileri sokağa dökmeye kalkarlar. Bu yaptıkları işler bizi hep geriye götürdü.
"3,5 MİLYAR FİDAN VE AĞAÇ DİKTİK"
12 Eylül öncesinde kardeşi kardeşe kırdırmak için kurulan tezgahları, katledilen evlatlarımızı unutmadık. Gezi olayları sırasında sergilenen, panzer insanları ezip geçti, annelerin kucaklarından çocuklarını alıyorlar ahlaksızlıklarını unutmadık. Bunları unutmadık. Dönemimizde 3,5 milyar fidan ve ağaç diktik biz. Bize kalkıp Taksim'de 12 tane ağacın söküldüğünü, şöyle yapıldı böyle yapıldı, hepsi yalan.
Sökülerek, modern imkanlarla, ağacı söker bir başka yere de gider diker. Taksim'den alınıp hürriyet tepesine dikilecek ağaçlarla ilgili kıyameti kopardılar.
"YALOVA'DA KESİLEN CANIM CANIM ÇINARLARI GÖRDÜNÜZ"
Ama Yalova'da asırlık çınarı kestiler, hiç onların sesi çıkmadı. Sarıyer'de sesleri çıkmadı. Neredesiniz tencere tavacıla? O canım canım çınarların nasıl kesildiğini gördünüz.
"BU KONUŞULMAZ, BU YAŞANIR"
Demokratik sistem içinde hızlı karar alabilme, bunları uygulama mekanizmalarına ancak başkanlık sistemiyle sahip olunabilir. Bunu 12 yıllık başbakanlık dönemimde yaşadım, gördüm. Yani damdan düştüm. Damdan düşerek de nerede sıkıntı var, bunu bizzat yaşadım. Nerede eksik var, bunu bizzat yaşadım.
Bu konu sıradan bir teori olayı değildir. Teorinin pratikle, uygulamayla bütünleşme olaydır. Bu konuşulmaz, bu yaşanır. Ben bunu aynı zamanda yaşadığım için anlatıyorum. Bugün G7 ülkelerinin de G20 ülkelerinin de önemli bölümü, başkanlık veya yarı başkanlık sistemiyle yönetiliyor. Bu adamlar akılsız m? Bunlar şimdi en ileri olan ülkeler. Bunlar niye acaba başkanlık sistemiyle yönetiliyo? Geri kalmış ülkelere baktığınız zaman, oralarda da rastgele şeyler görürsünüz.
“GEZİ OLAYLARINI YENİDEN ALEVLENDİRME RÜYASINI GÖRENLER VAR”
Hala masum gençlerin canı pahasına üniversiteleri kavgaların merkezi haline getirme, Gezi olaylarını yeniden alevlendirme rüyasını görenler var. Türkiye o karanlık günleri geride bıraktı. Artık hiçbir vatandaşım bu provokasyonlara rağbet etmiyor, etmeyecek. İçinde şiddet olduğu hiçbir hareketin grubun milletimizden güç almak mümkün değildir.
Bir spot film gösterildi. Bu film internette televizyonlarda yayınlanıyor. Belki seyretmeyenler vardır diye, bunu sizlerle birlikte bir daha seyredelim. Ne diyoruz bu filmde, kadına şiddet insanlığa ihanettir. Kadın erkek engelli çocuk yaşlı dediğimiz herkes insandır. Neşet Ertaş, kadın insan, erkek insanoğlu diyor. O meşhur roman şarkısında ne diyorlar, o da Allah kuludur her kim olursa olsun. Karşımızdakine kadın diyerek, erkek diyerek, şu mezhepten diyerek değil de insan olarak baktığımızda pek çocuk meselenin kendiliğinden çözüm yoluna girdiğini görürüz.
MUHTARLARDAN BİRİ: İDAM CEZASI İSTİYORUZ
Ah ah ben Uşak'ta 2006 orada konuşmamda dedim ki, "devletin bireysel suçları yani bir kişinin bir kişiyi öldürmesine karşı affetme yetkisi yoktur. Öbürünün affetme yetkisi mağdurundur, mazlumundur. Diyelim ki Özgecan'ın annesi babası affederse affedebilir. Devlet Özgecan'ın katilini failini ki hemen yakalandılar, affetme yetkisine sahip değildir"
Ağırlaştırılmış müebbet hapisle bu süreç şu anda işliyor. Bu konuda artık sorumluluk yargınındır. Yargı bu konuda adaletle karar vermek durumundadır ki o anne o baba ne yapsın, huzura ulaşmaz ya, kısmen biraz huzur bulur.
“KADINLAR ALLAH'IN TÜM İNSANLIĞA BİR EMANETİDİR”
Mahallesinde şiddete uğrayan mazlum durumuna düşen kadınların bulunduğu muhtarımız, eğer bu sıkıntı kendi aile fertlerinden birinin başına gelmiş gibi hissedip gerekli mücadeleyi verecektir. Allah'ın emanetine sahip çıkmayan milletin emanetine de sahip çıkamaz. Kadınlar Allah'ın tüm insanlığa bir emanetidir.
Ben bunu söyledim diye, bir kadın STK'sının başında olan kadın diyor ki "kadın emanetmiş nasıl söylenir" diyor. Bu yüceltmedir, kadının önemini ortaya koymadır. İnsan emanetinin kıymetini bilmezse insan değildir. Emanete hıyanet neyse odur. Ben muhtarlarımızdan bu konuda çok daha fazla hassasiyet bekliyorum.
“HAVAİ FİŞEKLER CAN ALIYOR”
Eskiden eğlence için üretilen hava fişekleri artık can almaya dönüştü. Biz sapanı eskiden çocuklukta farklı kullanırdık. Bunlar sapanı demir bilyeyle insan canı almakta kullanıyor. Silah neyse, molofot da o, sapan da o, havai fişek de o. Cezaları şimdi arttı, arttığından dolayı rahatsızlar.
“ERKEKSEN PANTOLONUNLA DOLAŞ, NİYE ETEK'”
Bakınız çok daha enteresan. Maskeyle dolaşıyorlar. Niye dolaşıyorsu? Eğer terörist değilsen maske takmana gerek yok. Niye ete? Erkeksen pantolonunla dolaş, niye ete? Orada da yine hanım kardeşlerimize saygısızlık var. Tanınmayalım diyor, etek giyiyor, maske takıyor.
Bir kısmı da maskeyle parlamentoda oturuma katılıyor. Nasıl bir milletvekilisiniz siz y? Neymiş poşu takmış, o öyle takılmaz. Yasal olmayan şeyleri meşrulaştırma gayretleri var.
Yorum Yazın