Erdoğan: Esad ile görüşmeye kapalı değiliz
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’nin tekrar Arap Birliği’ne dönmesinin anımsatılması ve “Suriye ile normalleşme sürecine ilişkin beklentiniz nedir” sorusuna şu yanıtı verdi: “Bizim, Suriye ile kapıyı kapama gibi bir durumumuz söz konusu değil, kapı açık. Dörtlü zirveler yapılsın, ama biz Beşar Esad ile görüşme noktasında kapalı değiliz, görüşürüz. Onların bize yaklaşım tarzı önemli. Suriye’de Esed, Türkiye’nin Kuzey Suriye’den çıkmasını istiyor. Böyle bir şey olamaz. Çünkü biz orada terörle mücadele ediyoruz."
- Ege Postası
- 17.07.2023 - 13:54
- Güncelleme: 17.07.2023 - 16:58
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan'a hareketinden önce Atatürk Havalimanı'nda basın toplantısı düzenledi. Erdoğan, şu mesajları verdi:
KAZAN-KAZAN ANLAYIŞI İLE NELER YAPABİLECEĞİMİZİ DEĞERLENDİRECEĞİZ: Bu sene hem Katar, hem de Birleşik Arap Emirlikleri ile diplomatik ilişkilerimizin tesisisin 50. Yıl dönümünü kutluyoruz. Suudi Arabistan ile diplomatik ilişkilerimiz de 1929 yılında tesis edilmişti. İlişkilerimizin dayandığı sağlam temelleri, geniş bir iş birliği alanına yaymayı arzu ediyoruz. Ziyaretlerimiz esnasında, öncelikli gündemimiz; bu ülkelerle önümüzdeki dönemde yürüteceğimiz ortak yatırım ve ticari faaliyetler olacak. Kazan-kazan anlayışı ile neler yapabileceğimizi değerlendireceğiz. Körfez ülkeleri ile ikili ticaret hacmimiz, son 20 yılda 1,6 milyar dolardan yaklaşık 22 milyar dolara yükseldi. Düzenlenecek iş forumları ile bu rakamı çok daha ileri taşımanın yollarını arayacağız. Özellikle İslam dünyasında yaşanan krizler, Türkiye ve Körfez ülkeleri arasında yakın istişare ve iş birliğini gerekli kılıyor. Ziyaretlerimiz esnasında kardeş ülkelere nasıl yardımcı olacağımızı da enine boyuna konuşma fırsatı bulacağız.
SUUDİ ARABİSTAN’IN BÜYÜK ÇAPLI PROJELERİNDE TÜRK FİRMALARININ DAHA FAZLA ROL OYNAMASINI ARZU EDİYORUZ: Bölgemizin en önemli ülkelerinden biri olan Suudi Arabistan; ticaret, yatırımlar, müteahhitlik hizmetleri gibi alanlarda özel bir konuma sahip. Müteahhitlerimizin, son 20 yılda; Suudi Arabistan’da üstlendiği projelerin toplam rakamı yaklaşık 25 milyar dolardır. Suudi Arabistan’ın büyük çaplı projelerinde Türk firmalarının daha fazla rol oynamasını arzu ediyoruz. Bu sene; Covid-19 salgınından sonra Hac ibadeti yeniden, hiçbir kısıtlama olmadan, yeniden yapılabildi. Diyanet İşleri Başkanımdan da aldığım rakamlarla, 88 bin hacımız bu yıl hacca gidebildi. Suudi Arabistan makamları, depremzede vatandaşlarımızın hac farizasını yerine getirebilmeleri için ülkemize ilave kota sağladığı gibi, organizasyondaki başarısı sebebiyle de Diyanet İşleri Başkanlığımız orada ödül almaya hak kazandı. Kendilerine verdikleri ilave kota için müteşekkir olduğumuzu tekrar ifade etmek istiyorum.
KATAR İLE İLİŞKİLERİMİZ, HER DÜZEYDE MÜKEMMEL ŞEKİLDE SEYREDİYOR: Cidde’nin ardından stratejik ortağımız ve yakın iş birliği içinde olduğumuz dost ve kardeş, Katar’ı ziyaret edeceğiz. Katar ile ilişkilerimiz, her düzeyde mükemmel şekilde seyrediyor. Ziyaretimiz vesilesi ile ikili münasebetlerimizin yanı sıra, mevcut bölgesel meseleler hakkında, fikir teatisinde bulunacağız. Körfez turumuzun son durağı, ilişkilerimizin her alanda gelişme gösterdiği Birleşik Arap Emirlikleri olacak. Birleşik Arap Emirlikleri, Körfez bölgesinde ticaretimizin son dönemde en yüksek seyrettiği ülkedir. Bu rakamı, iki ülkenin gerçek potansiyeline yaraşır bir seviyeye çıkarmak istiyoruz. Bu üç ülkeyi ziyaretimizde, ayrıca Türkiye’nin gurur kaynağı olan elektrikli otomobilimiz TOGG’un muhataplarımıza verilmesi teşkil edecek.
ERCAN HAVALİMANI’NIN YENİ TERMİNAL VE PİSTİNİN AÇILIŞINI GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ: Abu Dabi’deki temaslarımızın ardından Kıbrıs Barış Harekatı’nın 49. yıl dönümü münasebetiyle düzenlenecek 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenlerine katılmak üzere, Lefkoşa’ya geçeceğiz. Ziyaretim vesilesi ile Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar ile bir araya gelerek Türkiye-KKTC ilişkilerinin daha da güçlendirilmesi amacıyla atılacak adımları ele alacağız. Ercan Havalimanı’nın yeni terminal ve pistinin açılışını gerçekleştireceğiz.
PUTİN’İN BU İNSANİ KÖPRÜNÜN DEVAMINI İSTEDİĞİNE İNANIYORUM: Dünya gündemini meşgul eden bir hususa değinmek istiyorum. Rusya-Ukrayna arasındaki çatışmaların daha fazla yıkıma, gözyaşı ve drama yol açmaması için yoğun çaba harcıyoruz. İlk günden itibaren savaşın kazananın, barışın kaybedeni olmaz diyoruz. Birinci yılına girmek üzere olduğumuz, Karadeniz Girişimi; insani mülahazaların çatışma dinamiklerine galebe çaldığını ispatlayan bir projedir. Bu girişim önemli bir diplomatik başarı olarak şimdiden tarihe geçmiştir. Girişim sayesinde, dünya piyasalarına 33 milyon tondan fazla tahıl ürünü sevk edildi. Böylece gelir seviyesi düşük birçok ülkenin gıda krizine sürüklenmesinin önüne geçildi. Karadeniz Girişiminin devam etmesine atfettiğimiz önemi farklı vesilelerle dile getirdik. Bu amaçla, diplomatik gayretlerimi son günlerde yoğunlaştırdık. Girişimin bu noktaya gelmesine katkıda bulunan ilgili tüm taraflara tekrar teşekkür ediyorum. Bugün yapılan açıklamaya rağmen, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı dostum Putin’in bu insani köprünün devamını istediğine inanıyorum. Bu arada, Dışişleri Bakanım muhatabı ile görüşmelerini yapacak. Biz de seyahatten döner dönmez, Sayın Putin ile ben de görüşmelerimi yapacağım. Kendisi ile ağustos ayında ülkemizde bir araya geldiğimizde tüm bu hususları görüşme fırsatını da bulacağız. Ayrıca Rus tahıl ve gübresinin sevkinin önünün açılması noktasında nasıl hareket edebileceğimizi de istişare edeceğiz.
RUSYA İLE GÖRÜŞME YAPIP, ONLARDAN ANTONOV TEMİN ETME YOLUNA GİDECEĞİZ: Bu arada maalesef, yangınlar ülkemizi şu anda yine sarmış durumda. Dün itibarıyla ağırlıklı olarak gerek Muğla gerek Mersin gerek Çanakkale; bütün buralarda beş ayrı noktada yangınlar oldu. Bunlar, büyük oranda kontrol altına alındı. Ve ben İçişleri bakanımla, Orman bakanımla görüşmelerimi yaptım. Onlar da yoğun bir şekilde çalışıyorlar. Şu anda bütün gece görüşlü helikopterlerimiz, uçaklarımız hepsi yoğun çalışma içerisinde; kontrol altına alma, soğutma; bu çalışmalarını devam ettiriyorlar. Bütün bunların yanında ayrıca, yine Rusya ile görüşme yapıp, onlardan özellikle Antonov, yangın söndürme ile ilgili büyük gövdeli uçaklardan temin etme yoluna gideceğiz. Onlarla da bunu hallettiğimizde inanıyorum ki bu yaz sezonu içinde bu işleri çok daha seri, çok daha yoğun halletme imkanına kavuşacağız.”
“80 BİN ÇADIRI TAMAMEN KALDIRIP, YERLERİNE KONTEYNER YERLEŞTİRME ÇALIŞMALARINI BAŞLATIYORUZ”
Erdoğan, açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularına yanıt verdi.
Körfez ülkelerinin deprem bölgesi özelinde yeni yardım ve yatırımlarının gündeme gelip gelmeyeceği ile ilgili soru üzerine Erdoğan, “Özellikle gerek konteyner noktasında, başta Katar olmak üzere; çok ciddi bize konteyner desteği verdiler. Deprem bölgelerine taksim ettik, yerleştirdik. Bir hafta öncesine göre 80 bin çadır vardı, şimdi de bu 80 bin çadırı tamamen kaldırıp, onların yerlerine de konteyner yerleştirme çalışmalarını başlatıyoruz. Gerek yerli gerek ithal; burada Kızılay’ı da devreye sokmak suretiyle, çadırların yerine tamamen konteyner yerleştirelim diyoruz. Tabi kalıcı konutların, köy konutlarının inşası devam ediyor. Artık çadır bu bölgelerde kalmasın” dedi.
“BİZ NEYİN SATILACAĞINI, NEYİN SATILMAYACAĞINI ÇOK İYİ BİLİRİZ”
Ziyaretlerde çeşitli uluslararası anlaşmaların yapılım yapılmayacağı ile ilgili soruya ise Erdoğan, “Bu ziyaretin, zaten iki ana başlığı var: Bir yatırımlar, bir diğeri de finans. Her ikisinde de umudumuz çok çok var. Oralarda yatırım söz konusu, aynı zamanda ülkemizde yatırımlar söz konusu. Bunun sinyallerini aldık. İnşallah bu ziyaret, bu sinyallerin devamı olacaktır. Bazı cambazların söylediği gibi, yok BOTAŞ’ı satacaklar, böyle bir şey yok. Biz neyin satılacağını, neyin satılmayacağını çok iyi biliriz. 21 yıldır bu tecrübe ile hamdolsun bugünlere geldik. Bundan sonra da yine aynı tecrübe ile yolumuza devam edeceğiz” yanıtını verdi.
“TEMENNİ EDİYORUM Kİ ARALIK VERMEDEN YOLUMUZA DEVAM EDERİZ”
Tahıl koridoru anlaşması ile ilgili soru üzerine Erdoğan, şu değerlendirmeleri yaptı:
“İstanbul’da Tahıl Koridoru ile ilgili çalışmaları yürüten bir heyet var. Bunlar, şu an itibarıyla; Milli Savunma Üniversitemizde, bu çalışmayı birlikte yürütüyorlar. Dışişleri Bakanım muhatabıyla bir görüşme yapacak. Temenni ediyorum ki, süratle bir mesafe alırız ve aralık vermeden yolumuza devam ederiz. Belki bu arada, ağustosu beklemeden Sayın Putin ile de bir telefon görüşmesi ile adımlarımızı atarız.”
“SINIRLARIMIZDA BU TERÖRİSTLER VARKEN, NASIL ÇIKARIZ?”
Erdoğan, Suriye’nin tekrar Arap Birliği’ne dönmesinin anımsatılması ve “Suriye ile normalleşme sürecine ilişkin beklentiniz nedir” sorusuna şu yanıtı verdi:
“Bizim, Suriye ile kapıyı kapama gibi bir durumumuz söz konusu değil, kapı açık. Dörtlü zirveler yapılsın, ama biz Beşar Esad ile görüşme noktasında kapalı değiliz, görüşürüz. Onların bize yaklaşım tarzı önemli. Suriye’de Esed, Türkiye’nin Kuzey Suriye’den çıkmasını istiyor. Böyle bir şey olamaz. Çünkü biz orada terörle mücadele ediyoruz. Sınırlarımızdaki teröristlerle mücadele ediyoruz. Sınırlarımızda bu teröristler varken, nasıl çıkarız? Devamlı oradan tehdit altında olan bir Türkiye var. Aynı ifadeyi farklı ülkelere kullanabiliyor mu, kullanamıyor. Adil yaklaşım arıyoruz. Bu adil yaklaşım olduktan sonra mesele yok, bunların hepsini aşarız.”
Yorum Yazın