Dolar 34,1623
%0.08
Euro 38,1653
%-0.21
Altın 2.918,510
%-0.51
Bist-100 9.777,00
%-0.53

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Erdoğan Köln'de de acıları ayrıştırdı

Erdoğan Köln'de de acıları ayrıştırdı

Erdoğan'ın yapacağı konuşma için Türkiye'deki miting pratiklerinin bir benzeri yaşanıyor. Seçilen alan özellikle Türk nüfusun yoğun olduğu yerden seçildi. Yapılacak etkinlik için İngiltere ve Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinden insanlar getirildi. Erdoğan'ın uzun konuşması boyunca kitle bir yuhladı bir alkışladı. İl Başkanları toplantısında Berkin Elvan için 'ölmüş gitmiş neyini anıyorsunuz' diyebilen Erdoğan, Mısır'da öldürülen Esma'yı andı. Rabia işaretini yapan Erdoğan "benim işaretim" demeyi ihmal etmedi.

  • Ege Postası
  • 25.05.2014 - 09:56
Büyük protestolar arasında Almanya'ya giden Erdoğan'ı Köln Havalimanı'nda Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Türkiye'nin Berlin Büyükelçisi Hüseyin Avni Karslıoğlu, Köln Başkonsolosu Hüseyin Emre Engin ve Düsseldorf Başkonsolosu Alaattin Temür karşıladı

ERDOĞAN ALMANYA'YA 200 BİN EUROYA MAL OLDU
Erdoğan Almanya'ya da koruma ordusuyla gitti. Kölner Express gazetesinin haberine gere “Başbakan Erdoğan'ın Almanya'nın Köln kentine gelişi sadece polis giderleri olarak Alman vergi mükelleflerine yaklaşık 200 bin Euro'ya mal oluyor". Ayrıca Eyalet İçişleri Bakanlığı bin 100 polis memurunun Erdoğan'ın güvenliği için görev yapacağını ve bin polisinde acil durumlar için hazır bekletileceğini bildirdi.

ERDOĞAN İÇİN ÖZEL GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
Toplantının yapılacağı Arena'nın müdürü ise gazeteye salonun geniş kapsamlı olarak şeffaf barikatlarla abluka altına alınacağını ve 350 özel güvenlikçinin görev yapacağını açıkladı. Bu giderleri ve tel örgü için 7 bin Euro'yu salonu kiralayan Avrupa Türk Demokratlar Birliği (UETD)'nin üstleneceği açıklandı.
Öte yandan, Erdoğan'ın gideceği Avrupalı Türk Demokratlar Birliği'nin (UETD) kuruluşunun 10'uncu yıldönümü etkinliğinin yapılacağı Lanxess Arena Spor Salonu'na yalnızca bileti olanların alındı. 
Lanxess Arena'daki tören konuşmalarla başladı. Başbakan Erdoğan'ın konuşmasından önce, Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler konuştu. Erdoğan ise coşkulu bir konuşmayla anons edildi.
Konuşmasına selamlarla başlayan Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle;
-Bizler de gurbeti içimizde yaşıyoruz.
Yarın 25 Mayıs'ta vefatının 31'inci yıldönümünü anacağımız üstad Necil Fazıl ne güzel demiş "Dağda dolaşırken yakma kandili,
Fersiz gözlerimi dağlama gurbet
Ne söylemez akan suların dili,
Sessizlik içinde çağlama gurbet"
-Sizlerin sabrı, ahde vefası için teşekkür ediyorum.
-Soma'da yaşadığımız felaketin acısını sizler de burada hissetiniz. Sizlere maddi desteğiniz ama en çok da dualarınız için teşekkür ederim.
-Geçtiğimiz hafta Soma'dan bir grup işçi ile görüştüm. Ardından sayın Merkel ile görüştük (Merkel'in adının anılmasıyla birlikte salonda yuhhh sesleri yükseldi. Erdoğan yuh seslerinin bitmesini bekledikten sonra konuşmasına devam etti)
Kendilerine çok teşekkür ediyoruz. Burada okunan duaların kabul edilmesini istiyorum.
-Soma faciasından nemalanmak isteyenler oldu. Ne yazık ki anamuhalefet partisi de bu illegal örgütlere katıldı. Okmeydanı'nda da geçtiğimiz günlerde bir kardeşimiz yaşamını yitirdi. Bundan da nemalanmak istedi.

(SALONDAN YUHHH SESLERİ YÜKSELDİ)
ALMAN BASININI DA FIRÇALADI

-Kardeşlerim benim gelişim öncesinde burada da tartışıldı. Hatta bir dergi şahsımı cehenneme yollamak istedi. (YUHH SESLERİ) Nasıl biliyorlarsa bu cehennemin yolunu. İşin manidar olan yanı Türkiye'deki bazı yayın  kuruluşları da bunlarla birlikte hareket etti.
-Yarın burada seçim var Erdoğan'a saldırırak burada oy devşiremezsiniz.
-Milletim tüm bunlara yanıt vermiştir.

BOĞAZIN KARŞISINDA DEMLENEN MADENLERİ BİLMEZ
-Bunlarbenim madenlere inen kardeşlerime bidon kafalı dediler, 'göbeğini kaşıyan adam' dediler. Bunlar madenin kokusunu bilmez. Ben madene indim 4-5 km yürüdüm, kömür çıkarttım. Ama bunlar boğazın o güzel sularına bakarak demlenenlerden. Benim bakanım Soma'da bu ocaklara girdi. o da girdi oraya. o da iftarını onlarla yaptı.

POLİSİMİZ NE YAPACAKTI'
-Okmeydanı'nda Soma'yı bahane edenler benim polisimin içinde bulunduğu araca molotof kokteyli attı. İki polisimiz orada yandı. Polisimiz ne yapacaktı'

ENTEGRASYONA ‘EVET’ ASİMİLASYONA ‘HAYIR’
“10. Kuruluş yıldönümünü idrak ettiğimiz Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin kuruluşunda emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Bundan sonra da başarılar diliyorum. Hacı Bektaş’ın dediği gibi bir oyacağız, iri olacağız, diri olacağız. Referansımız her zaman hukuk olacak, barış olacak, demokrasi olacak. Uyumu savunduk. Uyumlu bir toplum olmak üzere yürümeyi savunduk. Kendi öz kültüründen, öz dilinden taviz vermeden entegrasyonu teşvik etmeyi savunduk. Entegrasyona devam edeceğiz ama bunu bazı medya organizasyonları farklı yöne çekiyor. İnanıyorum ki entegrasyon noktasında sizler hiçbir zaman zorluk çıkarmadınız. Ama asimilasyon dersek, hayır. Ben yine aynısını söylüyorum. Çünkü biz dinimizden, dilimizden, kültürümüzden taviz veremeyiz.
2014 yılında 1. Dünya Savaşı’nın 100. Yıl dönümünü ifa ediyoruz. İşte şimdi bakın G 20’de beraberiz Almanya ile. Çok daha enteresan bir şey söyleyeceğim, her yıl 4 milyon Alman turist Türkiye’yi tercih etti, hatta çok sayıda Alman turist Türkiye’ye yerleşti.
NATO’da, AGİT’de örnek bir işbirliği sergiliyoruz. Bu ilişkileri her alanda çok daha ilerilere taşıyacağız inşallah. Türkiye’de her fırsatta ifade ettiğim bir hususu burada hatırlatacağım, bizim babalarımız, dedelerimiz, bizler hep birlikte çok büyük acılar yaşadık, büyük badireler atlattık, beklentilerimiz, hep yok sayıldı. Kimliklerimiz, değerlerimiz hep hakir görüldü. Türk, Kürt, Arap, Çerkez, Abaza, Alevi, Sünni, başörtülü, sakallı, namaz kılıyor dediler. Maneviyatımızı yok saydılar. Hüngür hüngür okulların kapısında ağlayan anneler babalar bilirim. Üniversitede başörtüleri güvenlik görevlileri tarafından söküp alınan kızlarımızı bilirim. İşçisin sen işçi kal, yoksulsun sen yoksul kal dediler. Sen doktor olamazsın, avukat olamazsın kapıcı olabilirsin dediler. Sen parlamentoya giremezsin dediler. Ne dediler parlamentoda, ‘atın şu kadını dışarı’ dediler. Sorunların için mücadele verme dediler. Çok sevdiğimiz başbakanımız Merhum Adnan Menderes’i iktidardan indirdiler, idam ettiler. Kardeşlerim bu unutulur m? Ama o kararı verenler unutuldu, onları kimse hatırlamıyor. Onlar da hesabı o büyük hesap gününde verecek. Ne zaman Anadolu’nun, milletin sesi yükseldiyse darbe yaptılar. İktidarları sınırladılar. Sandık her şey değildir diyerek milletin tercihleri önüne engel koydular. 12 yıl boyunca demokrasi, hukuk, milli irade için mücadele verdik.”

‘DARBE SENARYOLARI HAZIRLADILAR’
“Güzel ülkemizde darbe senaryoları hazırladılar, hepsini alt üst ettik. Çetelerle tehdit ettiler, terörle üzerimize geldiler, geri adım attılar. Size cumhurbaşkanı seçtirmeyiz dediler. Millete gittik, milletten güç aldık ve milli iradeyi Abdullah Gül kardeşimizi seçtirmek suretiyle tecelli ettirdik. Geçen yıl Gezi olayları dediler, ağacı yeşili bahane ederek Türkiye’nin istiklaline, büyümesine, istikrarına saldırdılar. Onlara da eyvallah demedik. 3 milyarı bulan fidan ve ağaç dikimiyle rekorlar kıran bir çevreci iktidar var. 17 Aralık’ta yolsuzluk kılıfı altında seçilmiş iktidara darbe yapmak istediler.

KARŞIMIZA PENSİLVANYA ÇIKTI
Bu arada bir de karşımıza Pensilvanya çıktı. Uluslararası çevrelerin maşası olanlar benim ülkemin istikbaline kastetti. Ülkesine ihanet etti. Türkiye’de kendi tercihlerini milletin üstünde göre elit bir zümre var.

KİBİR ABİDELERİNE DUR DEMİŞLER!
Alışmışlar millete tepeden bakmaya. Biz işte bu kibir abidelerine, millete tepeden bakan bu elitlere dur dedik. Bu ülkede biz de varız dedik. Biz milletiz dedik, 77 milyon bu ülkenin sahipleriyiz dedik. En önemlisi de kardeşlik dedik. 12 yıl boyunca tarihi nitelikli reformlar yaptık. Terör meselesini hamdolsun çözüm yoluna koyduk. Başörtüsünü sadece üniversitede değil kamuda dahi özgürlüğüne kavuşturduk. Artık benim başörtülü kızım okuluna gidebiliyor, devlet dairelerinde çalışabiliyor. Zaman zaman dışarıda da böyle kibir abidelerinin olduğunu görüyoruz. Türkiye’ye parmak sallamayı kendisine hak görenler var. Türkiye’nin büyümesini farklı şekillerde engellemeye, yavaşlatmaya çalışanlar var. Onlara da söylüyorum. Türkiye artık eski Türkiye değil. Türkiye o sizin bildiğiniz Türkiye değil artık. Köprünün altından çok sular geçti.”

KILIÇDAROĞLU'NA ALMANYA'DAN DA ÇATTI
-TOBB Genel Kurulu'nda karşımda anamuhalefet başkanı oturuyordu. Dedim ki ona sen Başbakana diktatör diyemezsin. Bu ülkeyi diktatör yönetseydi sen konuşabilir miydi? Sonra devam etti gitti TOBB'un yanına baktım orada da aynı açıklama. Al birini vur ötekine. Aslında anlaşmazlar haaaa! Neymiş Cumhurbaşkanı belirleyeceklermiş!
Erdoğan daha sonra konuşmasını düzeltti. Barolar Birliği yerine TOBB demişim. Barolar Birliğini de bilirsiniz beni çok sever!

SALON DIŞINDAKİ EYLEMLER
Salon dışında bazı eylemler oluyor biliyorsunuz (yuhhh sesleri) Onlar da bizim vatandaşımız. Sakin olup hiçbir olaya mahal vermeyeceğiz. Türkiye'deki olaylar nasıl burada kışkırtma amacıyla kullanılıyorsa burada da aynı oyun sergilenmek isteniyor.

BERKİN ELVAN İÇİN ÖLMÜŞ GİTMİŞ DİYEN ERDOĞAN ESMA'YI ANDI
Türkiye’nin gerçek fotoğrafının Avrupa’da görülebilmesi için Almanya’da yaşayan Türk vatandaşlarına büyük sorumluluk düştüğünü ifade eden Erdoğan, “Biz istiyoruz ki Avrupa, Türkiye’ye bakarken, sadece elitleri, sadece belli kesimleri, belli zümreleri değil, 77 milyonun tamamını görebilsin” dedi.
Başbakan Erdoğan, kendilerinin medya ve sosyal medyayla ile ilgili şikayetlerini eleştirenlerin kendi ülkelerindeki uygulamaları incelemeye davet eden Erdoğan, “Mısır’da darbeye ‘darbe’ diyemeyenlerin, en azından Türkiye’de, bir kısım yargı ve emniyet mensupları vasıtasıyla yapılan darbe girişimini iyi okumalarını arzu ediyoruz. Avrupa’da idam var m? Türkiye’de da yok. Avrupa'da da yok. Peki soruyorum, acaba Avrupa Birliği ülkelerinden bugüne kadar Mısır’daki verilen idam kararlarına yönelik bir kez güçlü bir ses çıktı m? Çıkmadı. Niye susuyorsunuz, niy? Bak hamile hanımlara bile idam kararı verdiler ya. Genç, yaşlı idam kararı verdiler ya. Esma kızımızı kurşunlayarak şehit ettiler ya.  Özgürlük bu değil, hukuk bu değil. İşte sıkıntı burada. Ama biz nefes alıp verdiğimiz müddetçe hak neredeyse biz oradayız. Kim ne senaryo yazarsa yazsın, kim hangi tuzağı kurarsa kursun, hangi provokasyonu hazırlarsa hazırlasın, biz yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.