Dolar 34,6338
%-0.03
Euro 36,4705
%0.25
Altın 2.954,550
%0.78
Bist-100 9.679,00
%0

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Erdoğan: Müzakere, taviz verme, pazarlık asla ve asla söz konusu değil

Erdoğan: Müzakere, taviz verme, pazarlık asla ve asla söz konusu değil

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecinde 'Türkiye'nin başını öne eğecek, şehitlerin ruhunu incitecek, şehit ailelerini rencide edecek hiçbir girişimin içinde olmadıklarını' söyledi. Erdoğan, "Müzakere, taviz verme, pazarlık...

  • Ege Postası
  • 29.04.2013 - 14:35
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, çözüm sürecinde 'Türkiye'nin başını öne eğecek, şehitlerin ruhunu incitecek, şehit ailelerini rencide edecek hiçbir girişimin içinde olmadıklarını' söyledi. Erdoğan, "Müzakere, taviz verme, pazarlık asla ve asla söz konusu değildir. Ana muhalefetin genel başkanına, yavru muhalefetin genel başkanına varsa bu düşünce de olanlar ona sesleniyorum, Bizi İmralı ile pazarlık sürecindeymişiz gibi gösterenlere sesleniyorum: 'Biz bugüne kadar kimseyle bu ülkenin bu milletin menfaatlerini pazarlık konusu yapacak kadar düşmedik, alçalmadık, asla da alçalmayız.'" dedi.

Erdoğan, Kızılcahamam'da kamp yapan AK Parti il ve ilçe başkanlarına hitaben yaptığı konuşmada çözüm sürecine ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, "Geride bıraktığımız 10 yılda birkaç istisna dışında attığımız her adım yaptığımız her reform ve uygulamanın karşısında bir blok cephe oluştu. Bir tarafta AK Parti oldu diğer tarafta Meclis dışından sağduyulu bir kaç parti bizim yanımızda yer aldı; ama blok halinde tespih taneleri gibi dizilmiş muvazzaf, müteaddid ve mütekaid siyasetçiler oldu. Her ne yaparsak yapalım bunlar karşımızda yer aldı." dedi.

MUHALEFET İŞÇİ PARTİSİ ÖNDERLİĞİNDE YENİDEN KUCAKLAŞTI

10 yıl içinde gerçekleşen seçimlerden örnekler veren Erdoğan, bu seçimlerde milletin gereken cevabı gereken dersi verdiğini söyledi. Erdoğan, "Bunlar derslerini defalarca aldılar ama ezberlerini yapamadılar. Şu anda, çözüm sürecinde, aynı blok, aynı cephe, birkaç eksiğiyle, fazlasıyla, yine tespih taneleri gibi AK Parti'nin karşısında dizildiler. CHP, MHP, Türkiye Komünist Partisi, emekli siyasetçiler, milletin defterini dürdüğü siyasetçiler, sandığa gömülüp oradan çıkamayan siyasetçiler, dikkatinizi çekiyorum, İşçi Partisi'nin önderliğinde, yeniden kucaklaştılar. Dün lakabı 'çoban' olanlar, şimdi İşçi Partisi'nin koyunu oldular. Güya ulusalcı CHP, İşçi Partisi'nin piyonu oldu. Güya milliyetçi MHP, İşçi Partisi'nin yedeği haline geldi." ifadelerini kullandı.

MHP İLE İŞÇİ PARTİSİ ARASINDA İTTİFAK VAR

Önceki gün MHP Genel Başkanı'nın MÜSİAD Genel Kurulu'ndaki ifadelerinden dolayı yazılı açıklama yaptığını belirten Erdoğan, şöyle devam etti: "Yine hakaret iftiralar ithamlar...Edepsizlik yapınca İşçi Partisi ile ittifaklarının görülmeyeceğini zannediyor. MHP'nin İşçi Partisi'nin yedeği haline getirildiğine dair tatmin edici cevap vermiyor. Çünkü böyle bir ittifak var. MHP'li kardeşlerimin bu ittifakı çok iyi görmeleri lazım. MHP'nin, terör örgütüne akıldanelik yapan İşçi Partisi'yle nasıl kucak kucağa olduğunu benim MHP'li kardeşim çok net olarak görüyor. Şu anda şehirlerde, bir avuç çapulcunun, Akil İnsanlar Heyeti'ne karşı gerçekleştirdiği eylemleri, İşçi Partisi ile bir avuç sözde MHP'linin yan yana yaptığını benim milletim de MHP'ye gönül vermiş kardeşim de görüyor. İşçi Partisi'nin şu anda Silivri'deki lideri, 1990'lı yıllarda Beka Vadisi'ne gitti, terör örgütü liderleriyle sarmaş dolaş fotoğraflar çektirdi. MHP, CHP, İşçi Partisi, ortak eylemlerinde bir zahmet o fotoğrafları da kullansalar da kimin ne olduğunu millet daha iyi görse. CHP'si, MHP'si, İşçi Partisi, Komünist Partisi, Emekli Siyasetçisi, bugün bir araya gelmiş değiller. Bunların fikir ve gönül birliği sadece bugüne ait değil. Siyaset sahnesinde oldukları dönemde de böyle bir birliktelik içerisindeler. Kavga ediyormuş gibi yapıyor statükoyu ayakta tutuyorlardı. Yoksul gariban ailelerin çocukları dağa çıkıyor, ölüyor, cenazeleri geliyor. Benim gariban Mehmed'i davulla zurnayla askere gidiyor, şehit oluyor, naaşı geliyor. Bu kan ticareti içinde işte bu beyefendiler al gülüm ver gülüm geçinip gidiyorlardı. Şimdi tuzak bozuldu, tezgah alt üst oldu. Şimdi bir kez daha takke düştü, maske düştü. Bunların ellerinde tek bir tutunacak dal vardı, o da terördü. Şimdi o da sona eriyor. Bunlar son sığınaklarını kaybetmenin telaşı içinde. CHP'si, MHP'si, İşçi Partisi, Komünist Partisi, emekli siyasetçisi can havliyle, terör bitmesin diye çırpınıyorlar. Kolay değil. On yıllardır kurdukları tezgah alt üst oluyor. Ekmek teknelerini kaybediyorlar. Ellerinde, milleti korkutacak, sindirecek, hizaya getirecek, siyaseti dizayn edecek hiçbir malzeme kalmıyor. Çok açık söylüyorum…İnanın, bunlar farz-ı muhal iktidara gelseler, Kandil'e davetiye gönderir, Türkiye'den çıkacak teröristleri mağaralarına geri buyur ederler. Bu yönetimlerle bu partiler, teröristsiz bir ortamda ayakta kalamazlar. İstedikleri kadar birbirlerinin yedeği olsunlar, bir arada sokakları terörize etmeye kalksınlar, bunların ittifakına değil milletin ittifakına bakarız. Millet kan dursun acılar sona ersin diyor, biz milletin partisiyiz milletle ittifak yapar milletin rotasında yürürüz."

Erdoğan, çözüm süreci için kendileri hakkında ortaya atılan iddialara da "Buradan bir kez daha açık açık ifade ediyorum. Çözüm sürecinde Türkiye'nin başını öne eğecek, şehitlerimizin ruhunu incitecek, onların ailelerini rencide edecek hiçbir girişimin içinde değiliz. Müzakere taviz verme pazarlık asla ve asla söz konusu değildir. Ana muhalefetin genel başkanına yavru muhalefetin genel başkanına, varsa bu düşünce de olanlar ona sesleniyorum: Bizi İmralı ile pazarlık sürecindeymişiz gibi gösterenlere sesleniyorum: Biz bugüne kadar kimseyle bu ülkenin bu milletin menfaatlerini pazarlık konusu yapacak kadar düşmedik, alçalmadık, asla da alçalmayız." diye cevap verdi.

"TAYYİP ERDOĞAN'I YARATAN ALLAH KÜRT MEHMET'İ DE YARATTI"

Şiddetin ve silahın çözüm yöntemi olmadığı, silah ve şiddetle hiç bir şey elde edilemeyeceğinin anlaşıldığını söyleyen Erdoğan, "Biz Türk kardeşimle Kürt kardeşimin aynı zeminde kucaklaştığı bir vatan toprağını tesis ettik ediyoruz. Biz yeni anayasaya da bir kavram oturttuk. Biz ne MHP'nin anladığı manada Türk milleti kavramını anlarız ne de başkasını anladığı. Bizim Türk milletini kavramı anlayışımız içerisinde Türkiye'de ne kadar etnik unsur varsa hepsi bu kavramın içindedir. Bizim yeni anayasa önerimizde de bu yerini aldı. Ama bunlar hep hedef saptırıyorlar. Ben Kürt kardeşime diyorum ki sakın siyasi Kürtçülük yapmayın diyorum. Ama Türk kardeşime de dönüp sen de siyasi Türkçülük yapma diyorum. Aynı şekilde Laz'a da, Gürcü'ye, Abaza'ya Boşnak'a siz de siyasi Boşnakçılık, Arnavutçuluk yapmayın diyorum. Yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz. Bu ülkede bugüne kadar hangi başbakan Kürt vatandaşına kardeşim ded? Bizde ret politikaları yok, inkar politikaları yok. Tayyip Erdoğan'ı yaratan Allah, Güneydoğu'daki Kürt Mehmet'i de yarattı. Seveceğiz birbirimizi, Allah için seveceğiz. Bu ülkenin yüzde 99'u Müslüman değil m? O İslam kardeşliği çok bambaşka bir zenginlik. Bütün bunları düşünerek birbirimize sarılacağız. Birbirimize düşman nazarlarla bakmayacağız. Güneydoğu'ya 40 katrilyonluk yatırım yaptık. Bu yatırımları yapacağız, Türkiye'yi 780 bin kilometre kare ile ayağa kaldıracağız." şeklinde konuştu.

TÜRKİYE'DE TARİH YAZILIYOR

İl ve ilçe başkanlarına "Akil insanlar illerinize ilçelerinize geldiğinde onlarla buluşun kucaklaşın. 2 aylık süreçte onlara gerekli desteği verin" çağrısında da bulunan Erdoğan, son olarak "Silahın şiddetin olduğu hiçbir ortamda siyaset ve fikir sağlıklı olmaz. silahlar susacak, sağlıklı çözümler üreteceğiz. Bu süreçten Türkiye güçlenmiş, büyümüş olarak çıkacak. Allah'ın izniyle milletimizin desteği ile Türkiye artık çok güzel sabahlara aydınlık sabahlara uyanacak. Şu anda Türkiye'de, unutmayın, tarih yazılıyor." diye kaydetti.

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.