Erdoğan'dan ABD dönüşü kritik açıklamalar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York dönüşü önemli açıklamalarda bulundu. Yerel seçimlerde ittifak ve MHP'nin af teklifine değinen Erdoğan, "Bahçeli ile bir araya gelerek değerlendirilebilir. 1. olduğumuz yerde aday çıkmamayı tabana anlatamam. Seçmen tabanı küserse toparlayamazsınız. Devlet Bahçeli ile her an görüşebiliriz. (Af teklifi) Çalışılması talimatı verdim, dönünce karar veririz." dedi.
- Ege Postası
- 28.09.2018 - 06:11
Cumhurbaşkanı Erdoğan, MHP'nin İstanbul adayı çıkarmama kararını ise bir nezaket olarak değerlendirdiğini ifade etti. Erdoğan, Trump ile karşılaşmasına dair, "Sadece muhabbet havasında bir karşılaşma oldu. Trump, 'görüşürüz' dedi ama akşam yemeğine gitmedim. Onun masasında Mısır Devlet Başkanı Sisi vardı, onun için zaten o masaya gitmem söz konusu olamazdı" ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan Trump’ın BM kürsüsünde yaptığı konuşmada da pek çok çelişki bulunduğunu kaydetti. Erdoğan, Münbiç ve İdlib konusunda ABD’ye, “Amerika Münbiç’te yol haritasına, takvime kesinlikle uymamıştır, PYD/YPG o bölgeyi terk etmemiştir. Amerika burada sözünü tutmadı. 90 gündü, 90 gün aldı başını gidiyor." sözleriyle yüklendi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD'nin New York şehrine yaptığı ziyaretin dönüşünde çeşitli açıklamalarda bulundu.
Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Selçuk Tepeli’nin de yer aldığı bir grup gazetecinin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
YERELDE İTTİFAK
Her an gelebiliriz, hazırız. Mehmet Özhaseki kardeşimizi görevlendirdim. Onlar da Sadır kardeşimizi görevlendirdiler. Mehmet Bey ile görüşme yaptılar. Bunu genişletebilir, geliştirebilirler. Oradan çıkacak neticeleri, biz de bir araya gelmek suretiyle değerlendirebiliriz. Ama piyasada konuşulan şeyler falan bunlar siyasette olacak şeyler değil. (Aday göstermeme konusu mu') Her siyasi partinin ilkeleri vardır. AK Parti şu anda bir numaralı parti. Türkiye’de gerek milletvekili sayısı gerek oyuyla konumu, yeri belli olan bir siyasi parti. Son seçimlerde birinci olduğumuz yerde aday çıkarmamayı nasıl anlatırım tabanım? Seçmen tabanı küserse toparlayamazsınız. (MHP Lideri Bahçeli’nin İstanbul için aday göstermeyecekleri açıklaması) Onu yapılan bir nezaket olarak değerlendiriyorum.
MHP'NİN AF TEKLİFİ
Henüz bana bir rapor ulaşmış değil. Arkadaşlara gereken talimatları verdim. ‘Bu konuyla ilgili olarak, gerek Anayasa gerek Adalet Komisyonu’ndaki arkadaşlarımızla, ayrıca onların dışında ekip oluşturulsun, çalışma yapılsın’ dedim. Ama benim bu konudaki temel prensibim şu: Devlete karşı işlenen suçları devletin af yetkisi vardır. Şahıslara karşı işlenen suçları devletin af yetkisi yoktur. Bu bizim temel ilkemiz. Dönünce göreceğiz. Konuşur, inceler, ona göre nihai kararımızı veririz.
TRUMP İLE KARŞILAŞMA
"Sadece öyle bir muhabbet havasında bir karşılaşma oldu. ABD yönetiminden o malum kişiler de vardı yanında. Mike Pence olsun, Mike Pompeo olsun... Ulusal Güvenlik Danışmanı Michael Bolton oradaydı. Sonra hanımefendi Trump oradaydı. ‘Görüşürüz’ dedi ama ben dün (önceki) akşam yemeğine gitmedim. Malum, aile fotoğrafı oluyor bu toplantılarda. Öğlen yemeğinde malum, yan yana masalardaydık. Onun masasında Mısır Devlet Başkanı Sisi vardı, onun için zaten o masaya gitmem söz konusu olamazdı, arkadaşlara bunu söyledik. Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov’la bol bol Suriye meselesini konuşma fırsatını bulduk ve oradan ayrılıp diğer görüşmelerimize geçtik.
"MASASINDA SİSİ VARDI"
Bizim ortaya koymuş olduğumuz küresel barış vizyonuna karşılık, ABD yönetiminin tek taraflı ve dayatmacı dünya perspektifini sürdürmesi dikkati çekiyor. Trump’ın küresel ticaretten Latin Amerika’ya, mültecilerden Ortadoğu’ya kadar uzanan çeşitli konularda dile getirdiği görüşler pek çok dünya liderinin tepkisini çekti. ‘Güçlüyüm öyleyse haklıyım’ mantığıyla, adil ve barışçıl bir dünya düzeni kurulamaz. Nitekim Trump’ın ekonomik durumunu, vesaireyi anlatınca salonda gülüşmeler olması, katılımcıların nasıl bir yaklaşım içinde olduklarını açıkça ortaya koymuştur.
TRUMP'IN YAPTIĞI KONUŞMA
Mesela bazı ülkeleri sınır ötesi operasyonlarıyla suçluyor. Peki sahiplendiği İsrail ne yapıyo? İsrail 1948’de neredeydi, şimdi nered? Diğerlerine bunu söylerken işgalci ülkelerin arkasında duruyorsun. Filistinliler konusunda ise ‘Verdiğim parayı artık vermeyeceğim’ diyorsun. Bu tavırlar, asil, onurlu bir devlete yakışmıyor. Kaldı ki ABD’nin daha önceki liderleri bunun taahhüdünü yapmış, onun için de koskoca BM burada kurulmuş. Başka bir yerde de kurulabilirdi. Şimdi tutup, ‘Bundan sonra yüzde 25’i vermeyeceğim. Filistin’e 250 milyon doları vermeyeceğim’ denilmesini anlayışla karşılamak mümkün değil. Ortada bir tutarsızlık var. Dünyanın bunu iyi değerlendirmesi lazım
ABD'NİN İRAN'A YAPTIRIM KARARI
Gerekirse Çin'de de doğalgaz alacağız. Doğalgaz gibi stratejik ürünlerde geri adım atamayız
MÜNBİÇ'TE PYD/YPG VARLIĞI
Amerika Münbiç’te yol haritasına, takvime kesinlikle uymamıştır; PYD/YPG o bölgeyi terk etmemiştir. Bölgenin gerçek sahipleri hâlâ oraya yerleşememiştir. Amerika burada sözünü tutmadı. 90 gündü. 90 gün aldı başını gidiyor. Bundan sonraki süreçte ne gibi gelişme olur göreceğiz. Soçi ile ilgili biz ‘Amerika ne der’ diye düşünmedik. O konuda Rusya ile hareket ettik. İran’ı da dışlamadık, işin içinde tuttuk. Özellikle gözlem noktaları önem arz ediyor. 12 gözlem noktası bizde, 10 gözlem noktası Rusya’da, 6 gözlem noktası da İran’da. Başka gözlem noktası olan ülke yok. Ancak 15-20 km olayı önem arz ediyor. Buranın güvenliği Rusya’nın kontrolünde. 10 maddelik muhtıraya savunma bakanlarımız imzayı attı. Orada bunların hepsi yer alıyor. Şu ana kadar hamdolsun iyi gidiyor. Temenni ederim ki bundan sonra da iyi gider süreç. Detaylarda sıkıntı olduğunda, heyetlerimiz bir araya gelip görüşüyorlar. Süreç oradan güç kazanarak devam ediyor. Arzumuz burada herhangi sıkıntıya düşmeden süreci götürebilmek.
"ABD'NİN TEK SİLAHI DOLAR"
(BM reformu) (Bu konudaki kitabımı) Gözden geçirmek suretiyle liderlere göndereceğim. Daha sonra belki Türkiye’de bu liderleri davet edip, üç-dört partide veya hepsiyle olabilir. Böyle bir sempozyum şeklinde yapabiliriz. Ancak birçoğunda korku var. Amerika, Rusya ve Çin’e karşı mı konuşacağız gibi bir maalesef korku ve ürkme havası hissediyorum. İnşallah bunlar aşılırsa ben de BM Güvenlik Konseyi’nde yer alacağım, er veya geç bana da sıra gelecek düşüncesinde olduğunu görenler böyle bir şeyi sahiplenebilirler. Buranın elinde tek silahı var, o da biliyorsunuz doları. Onun dışında kabul edilebilir yanı yok, devamlı da itibar kaybediyor. Diğerlerine bunu söylerken işgalci ülkenin arkasında duruyorsun. Filistinliler konusunda ise ‘Verdiğim parayı artık vermeyeceğim’ diyorsun. Bu tavırlar asil, onurlu bir devlete yakışmıyor.
RUSYA İLE İDLİB MUTABAKATI
Radikal grupların ağır silahlarının tasfiyesine büyük önem veriyoruz. En büyük yük bizim MİT başkanlığımızda. Çalışmalar iyi gidiyor. İdlib’de 3.5 milyon insanın bombardımana uğraması halinde fatura çok ağır olurdu. Bize doğru bir göç dalgasına yol açabilirdi. Allah göstermesin, oralardan 500 bin ya da 1 milyon insan daha gelse altından kalkmak çok zor olur. Hamdolsun, şu an itibarıyla, işler yoluna girmiş görünüyor. Hatta dün 50-60 bin kişi evine döndü. Bunlar güzel gelişmeler. Temenni ederim ki bu devam eder.
Rusya ile görüştük. Onu başarabilirsek yeniden inşa süreci başlatabilirsek, bölgede bunları yeniden ayağa kaldıralım istiyorum. Bunları Almanya’da Merkel ile görüşeceğim. Muhammed bin Selman G-20’de görüşme yapmak istemiş. Onun verdiği sözler de vardı. Bölgede yeniden inşa sürecini başlatabilmek önemli. Bunun başlaması, oradaki tahribatı gidermeye de vesile olacaktır inşallah. (İdlib’e bombardıman iddiaları) Şu anda öyle bir şey söyleyemeyiz. Kesin konuşamayız. Ama an itibarıyla öyle bir şey yok. Temennimiz odur ki böyle bir şey olmasın. Bunlar bize Sayın Putin’in vaatleri. Bu arada bir de İstanbul’da bir dörtlü zirve yapacağız. Almanya, Rusya, Fransa ve Türkiye olarak İstanbul’da bir araya geleceğiz. Ön görüşmeler yapıldı, şimdi tarih belirlenmesi gerekiyor.
Yorum Yazın