Erdoğan'dan Putin'e kırmızı halı eleştirisi

Erdoğan: Dert tamamen Kuzey Suriye'yi ele geçirmek. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye'nin Suriye'de savunduğu terörden arındırılmış bölgenin gerekliliği her geçen gün daha iyi anlaşılmaya başlandı ama dert başka. Dert, aslında Türkiye'yi bölmek" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Esad'ın Moskova'da kırmızı halıda karşılanması nedeniyle Putin'e de tepki gösterdi.

Ege Postası
24.10.2015 - 15:07

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Fahri Doktora ve Açılış Töreninde canlı yayında konuştu.
Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:
370 BİN İNSANIN KANINA GİREN BİR KİŞİYİ KIRMIZI HALIYLA KARŞILAMANIN DİPLOMASİDE YERİ OLABİLİR Mİ
Düşünebiliyor musun 370 bin insanın kanına giren bir kişiyi kırmızı halıyla karşılamanın devletler arası diplomaside yeri olabilir m? Ve görüşmelerimizde farklı konuşup sonra farklı uygulamalara girenleri gördük.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptığı konuşmada, "Suriye meselesi, uluslararası toplumun gündeminde her gün daha üst sıralara tırmanıyor. Türkiye'nin başından beri savunduğu terörden arındırılmış bölge, uçuşa yasak bölge, eğit-donat uygulamalarının gerekliliği her geçen gün daha iyi anlaşılmaya başlandı ama dert başka. Dert, aslında Türkiye'yi bölmek. Şu anda 911 kilometre Suriye'ye sınırı olan, öbür tarafta Irak'a 350 kilometre sınırı olan bir ülke, akrabalık bağları olan bir ülkeden bu gelişmeleri daha iyi değerlendirebilecek birileri olabilir m? Ama birileri adeta 'bu işi biz daha iyi biliriz, daha iyi değerlendiririz' mantığı ile hep öne geçmenin gayreti içindeler. Bundan dolayıdır ki başaramadılar, başaramıyorlar ve başaramayacaklar. Yine er veya geç bizim tezimize gelmek durumundalar. Aksi takdirde biz adımımızı atmak durumundayız." dedi.

"Silahların hangi ülkelerin silahları olduğunu da gayet iyi biliyoruz"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şu anda PYD'nin içerisinde bin 400 PKK mensubu var. Bunu gözden kaçırmanın hiçbir anlamı yok. Bu bir vakıa, gerçek. Ama bunu maalesef bize dost görünen ülkelerin hepsi de tam aksi istikamette ifade etmeye çalışıyorlar. Bunlara silah yardımı geliyorsa bunlardan geliyor. Bu silahların hangi ülkelerin silahları olduğunu da gayet iyi biliyoruz" ifadelerini kullandı.

"Dert tamamen Kuzey Suriye'yi ele geçirmek. Buradan açık söylüyorum, biz Kuzey Suriye'yi bir defa bunların yaptıkları planlamaya asla kurban etmeyeceğiz. Zira bu bizim için bir tehdit oluşturmaktadır, dolayısıyla bu tehdide Türkiye olarak 'evet' dememiz mümkün değildir"

DERT KUZEY SURİYE'Yİ ELE GEÇİRMEK
Aynı şeyi işte Kuzey Suriye'deki gelişmelerde görüyoruz. Şu anda Telabyad'da hemen bir kanton ilan etme olayı var. Kanton ilan ederken acaba orada sadece terör örgütü mensuplarının dışında sivil vatandaş olarak kim va? Dert tamamen Kuzey Suriye'yi ele geçirmek.

Şunu açık söylüyorum. Biz Kuzey Suriye'yi bir defa bunların yaptıkları planlamaya asla kurban etmeyeceğiz. Bu bizim için tehdit oluşturmaktadır. Bu tehdide evet dememiz mümkün değildir. Bu Telabyad'da böyledir, Cerablus'ta da böyledir. İşte Kobani'yle yapılanı gördünüz. Yapılan neyd? Aynıydı. Bu insanlar kaçtığı zaman bu millete sığındılar.

HEP LAF VAR
Bize gelip "Size çok teşekkür ediyoruz... Şu anda 2,5 milyon insanı siz hakikaten insanı barındırıyorsunuz. Size bugüne kadar yardımcı olamadık, ama bundan sonra yardımcı olmamız lazım."

Tamam da hep laf var. Uygulamaya gelince bir şey yok. Bakın 8 milyar dolar şu ana kadar yaptığımız harcama, sadece kamplarda. Bugün sadece İstanbul'da 500 bine yakın Suriyeli mülteci var. Aynı şekilde Gaziantep'te kampların dışında sayılar hak getire... Bunları da belediyelerimiz, STK'lar hepsi desteklemek suretiyle altından kalkıyoruz. Ama Batı duyarlı mı değil. O ne yapıyor kapısını kapatıyor. Almam diyor. Denizde boğuluyorlar, bırakın boğulsun diyor. Oralarda sahil güvenlik botlarımız gidiyor kurtarıyor. Alıyor ülkemize getiriyor, sonra da gönderiyor.

NOBEL ÖDÜLÜ MESELESİ ÇIKTI
Nobel ödülü meselesi çıktı. Filanca ülke 30 bin mülteci alacak, hemen bir nobel verelim... Nobeli aslında hak edenler, sınırlarına gelen insanlara kapılarını kapatanlar değil. Ülkelerinin özgürleştirilmesini bekleyen Suriyeli kardeşlerimizdir. Ve onlara sahip çıkan Gaziantepli İstanbullu kardeşlerimdir.
Benim de soğuk algınlığı neticesinde sesimdeki sıkıntıdan dolayı, biraz sonra gençlikle de Gaziantep'te bir arada olacağız.