Erdoğan'dan gençlere: Teksir nedir bilir misin yavrum'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, önümüzdeki yerel seçimlerde ilk kez oy kullanacak gençlerin, geçmişteki birçok şeyden habersiz olduğunu ve yaşananları bilmediğini söyledi. "Gençlere sessiz devrimlerimizi anlatmak zordur." diyen Erdoğan,...
- Ege Postası
- 20.09.2013 - 14:44
"Gençlere sessiz devrimlerimizi anlatmak zordur." diyen Erdoğan, "Yaşı 20'nin altındaki gençlere koalisyonu sorun. Kamuoyu araştırmalarında görüyorum ki koalisyon bilen çok az. Dün unutulursa yarın aynı şeyler tekrar yaşanır." şeklinde ekledi. Başbakan Erdoğan, "2003'te sırasının üzerinde kitapları bulan gençler sıraların üzerinde hep kitap vardı zannediyorlar, ama o kitap yoktu yavrum. Biz o kitaplar için kırtasiyenin önünde çok bekledik. Onları bulamazdık. Kitapların birini ikisini bulabilirsen diğer ikisini bulamazdık. Birinci hamur kitaptan sıraların üzerinde. Biz üst sınıftaki abilerimizden teksir notunu parayla alamazdık. Teksir notu nedir biliyor musun yavru? Saman kağıdından yapılmış, mürekkepleri dağılmış, zor okursun. Onları bile zor satın aldık." ifadelerini kullandı.
Konuşmasının başında seçim ekonomisi konusunda önemli mesajlar veren Erdoğan, “Bizim için seçim süreçleri sandıklar kapandığı anda başlar. Seçimden seçime görünen bir parti asla değiliz. Seçim ekonomisi AK Parti ile tarihe karıştı. Seçim geliyor diye, ilimize, ilçemize daha fazla para aktarsak teklifiyle kimse gelmesin. Seçim kazanma hırsıyla ülke hazinesinin talan edilmesini, para basılmasını her keseden para dağıtılmasını emanete hıyanet olarak görmeye devam ediyoruz.” dedi.
"PARADAN ALTI SIFIR ATILMASI BİR DEVRİMDİR"
Yaptıkları ekonomik yatırımlar ve reformlardan örnekler veren Erdoğan, “11 yıl oldu karşılıksız para basıldığını duydunuz m? Ama geçmişte karşılıksız para basmak suretiyle emisyon hacmini altüst eden, enflasyonlarda 3 haneyi gören ve halk tarafından ödenen, cebinde büyük paralar olduğunu zanneden vatandaşımın hiçbir alım gücü yoktu. Delikli 2,5 kuruşla gittiğimiz tuvalete 1 milyonla gider olduk. 6 sıfırı atacağız dedik, bize hakaret eden malum pravdalar, köşe yazarları, amiral gemisi bilmem nerde yazanlar ne diyorlardı; '6 sıfır atılırsa enflasyon patlar' diyorlardı. Patlamadı çatladı. 6 sıfır olayı sıradan bir olay değil, bir devrimdir. Bu devrimi görmek istemediler. Hala uyutuyorlar. Vatandaşımın cebindeki paranın satın alma gücü sıfırların atılmasıyla sıçrama yapmıştır. Vatandaşım artık hamallık yapmıyor, beyler gibi dolaşıyor. Artık ben Türküm derken onurla söylüyor. Türklüğün istismarını yapanlar ise bol bol sıfır ilave ettiler. Akşam yattık bir başka, sabah kalktık bir başka.” şeklinde konuştu.
"20 MİLYAR LİRA SOSYAL YARDIM"
Sosyal devlet anlayışı ile yaptıkları yardımların 'seçim ekonomisi' diye eleştirildiğini kaydeden Erdoğan, “20 milyar lira doğrudan sosyal yardım gerçekleştirdik. Sosyal yatırımları buna dahil ettiğimizde 11 yılda 110 milyar liralık harcama yaptık. Kimsesizleri, yaşlıları, hastaları, engellileri bulduk. Ellerinden tuttuk. Şehit yakınlarına, gazilerimize, yoksul ailelere el uzattık. Onların tebessüm edebilmesi için devletin tüm imkanlarını seferber ettik.” ifadelerini kullandı.
"BENİM MİLLETİM OYUNU SATMAZ"
Muhalefetin vatandaşı 'makarnacı, kömürcü, göbeğini kaşıyan adam' sıfatlarıyla aşağılamaya çalıştığını sözlerine ekleyen Başbakan Erdoğan, “Benim engelli kardeşimin, gazi kardeşimin, şehit annesi, babasını ve çocuğunun devletten aldığı her kuruş anasının ak sütü gibi helaldir. Benim vatandaşım bir paket makarnaya, bir çuval kömürü, bir kilo pirince oyunu satmayacak kadar onurludur, gururludur, şereflidir. Muhalefettekiler, bir yoksulun sofrasına oturup o hanenin gönül dünyasını paylaşmayı bilmezler. Yoksul çocuğun soğuk küçücük elini tutmanın ne büyük gönül sıcaklığı olduğunu bilmezler.” dedi.
Ardından Gezi Parkı olayları sırasında kamuoyunda gündeme gelen Zahide nineyi örnek veren Erdoğan, “İstanbul'da çapulcuların arasına giren kameraların önünde para teklif ettiler. Zahide nine ağızlarının payını verdi. Belli rantlar karşılığında kuklalık yapıyor, bizi de öyle zannediyor. Bunların tarihlerinde hiçbir zaman paylaşma olmadı. İstanbul, Ankara'nın zengin semtlerinden çıkıp Anadolu'nun, Trakya'nın nabzını tutmak bunların siyasetinde yer bulmadı.” sözlerini kaydetti.
"İDEOLOJİNİN DELİ GÖMLEĞİ"
Erdoğan, şöyle devam etti: “Seçim yaklaşınca temel atanlardan kapanınca temeli unutanlardan değiliz. Seçim kampanyasındaki yasaklara kadar temelde atarız açılışta yaparız. Hizmet başka ideoloji başka bir şey. Biz hizmet iktidarıyız, onlar ideolojinin deli gömleği içinde ayak sürüyorlar.”
YENİ GENÇ SEÇMEN
Konuşmasında önümüzdeki yerel seçimlerde Türkiye'nin daha önce yaşadığı sıkıntılardan habersiz birçok yeni genç seçmenin oy kullanacağına dikkat çeken Erdoğan, şunları söyledi: “2014 yerel seçimlerinde bizi yatırım ve eserlerimiz anlatacak. Bize emaneti devrettiğinde 7 yaşında olanlar bu seçimde 18 yaşına ulaştılar, oy kullanacaklar. Gençler üzerinde özellikle duracağız. Gençlere nasıl bir Türkiye devraldığımızı, 11 yılda Türkiye'nin nasıl değiştiğini, değişmeye devam ettiğini çok vurgulu şekilde anlatmamız gerekiyor. 25 yaşın altında olan gençlerimiz, 27 Mayıs, 12 Eylül ve 28 Şubat'ı bilmiyorlar. Bugünün gençleri faili meçhullere, yasaklara, kısıtlamalara şahit olmadı. Bundan sonra da olmayacak. 27 Mayıs öncesinde gençlerin nasıl sokağa döküldüğünü, ardından da nasıl paçavra gibi kenara atıldığını anlatmak zorundayız. 12 Eylül öncesinde nasıl birbirlerine kıydıklarını, 12 Eylül'den sonra nasıl idam edildiklerini anlatmak zorundayız. Kirli bir elin gençler üzerinden Türkiye'yi nasıl karıştırdığını aktarmak zorundayız.”
Erdoğan, konuşmasında eski Başbakanlardan Adnan Menderes'ten de örnek verdi: “Menderes Ankara'yı ışıklandırıyor, aynı gece Celal Bayar ile birlikte Çankaya'da sabaha kadar ışıklandırılmış halini seyrediyorlar. Bilgisayarların içinde doğmuş gence merhum Menderes'in bu heyecanını tarif etmek çok zordur.”
"TEKSİR NEDİR BİLİR MİSİN YAVRUM'"
Erdoğan, şöyle devam etti: “Gençlere sessiz devrimlerimizi anlatmak zordur. 2003'te sırasının üzerinde kitapları bulan gençler sıraların üzerinde hep kitap vardı zannediyorlar, ama o kitap yoktu yavrum. Biz o kitaplar için kırtasiyenin önünde çok bekledik. Onları bulamazdık. Kitapların birini ikisini bulabilirsen diğer ikisini bulamazdık. Birinci hamur kitaptan sıraların üzerinde. Biz üst sınıftaki abilerimizden teksir notunu parayla alamazdık. Teksir notu nedir biliyor musun yavru? Saman kağıdından yapılmış, mürekkepleri dağılmış, zor okursun. Onları bile zor satın aldık. Biz böyle okuduk. Bakın bunları size yaşatmadık yaşatmıyoruz. Artık akıllı tahtalara tablet bilgisayarlara geçiyoruz. Okuluna git, okulundan dön diyoruz. İsteyen her öğrencinin burs ya da kredi aldığı, 11 yıl önce 45 liracık alıyordu. Şimdi 480 lira. İşte sosyal devlet bu ey Kılıçdaroğlu. Yaşı 20'nin altındaki gençlere koalisyonu sorun. Kamuoyu araştırmalarında görüyorum ki koalisyon bilen çok az. Dün unutulursa yarın aynı şeyler tekrar yaşanır. Ölümü gösterip sıtmaya razı etmek, enkaz edebiyatı yapmak bizim siyaset anlayışımız olmadı. Yaptıklarımızı haşa millete ulufe olsun diye değil, milletin hakkı olduğu için verdik. Okul yapıyorsak, 400 bin derslik inşaa ettiysek milletimizin ihtiyacı olduğu için. Siz hiç 120 kişilik sınıflarda okudunuz mu yavru? Biz okuduk. Şehir hastanelerinde 'Ya Şafi' diyeceğiz şifayı bulup çıkacağız. '7 ay sonraya gün verelim' Kılıçdaroğlu sen böyle yapıyordun. Senin genel müdürlüğün döneminde SSK hastaneleri böyleydi. Rahmetli anam gönderirdi, Okmeydanı SSK Hastanesi'nde sabah namazından sonra kuyruğa girerdik. Ondan sonra doktorun kapısında beklerdik. Ama şimdi her şey numarada, saatini veriyor gidiyorsun tedavini oluyorsun.”
Yorum Yazın