Erdoğan'dan "kara para" tepkisi: Hesabını soracağız
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun "kara para" iddiası hakkında, "Bu zatın önceki gün bizi, bakanımızı, Emniyet'i uyuşturucu satıcılarıyla aynı cümle içinde kullanarak sergilediği kepazelik sınırların aşıldığı anlamına gelir. Bu iftiranın hesabını hukuk önünde de soracağız" dedi. Öte yandan Erdoğan, CHP’nin başörtüsü için verdiği kanun teklifine ilişkin, "CHP ve şürekasının bu oyununa, başörtülü veya başı açık tüm kadınların kılık kıyafet özgürlükleri ile birlikte ailenin korunmasını esas alan anayasa değişikliği teklifi ile karşılık verdik. Bu aralar, başörtülü kadın kardeşlerimize rozet takma yarışına girdi. Önümüzdeki seçimlerde başörtülü aday da çıkarırlarsa şaşmayın" dedi. Erdoğan, "Bay Kemal, biz bunları unutmayız. Bütün bunlara rağmen sıkıysa önümüzdeki seçimde hadi bakalım başörtülü adayları koy. Seni de görelim. HADEP (HDP) koydu bir tane öyle veya böyle. Sen de koy. Sizin geçmişteki ağababalarınız Meclis'ten başörtülü kızlarımızı dışarı atmanın gayretindeydi. Kimi? Seçilmişleri. Hani demokrasi, hani hak ve özgürlükler. Biz de başörtülü kızlarımızı Meclis'e koymak suretiyle size ders verdik. ‘Hak verilmez, alınır’ diyorduk, bu hakkı eninde sonunda aldık" diye konuştu.
- Ege Postası
- 02.11.2022 - 12:42
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin bugünkü grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun uyuşturucu konusundaki açıklamaları için, "Adam ne diyor ya. Biz, cari açığımızı uyuşturucu satışı ile kapatıyormuşuz. Vicdansıza bak ya. Bu ne akıl ya. Sen kendinde misin? Uyuşturucu satışı yanında bağımlıları ile mücadelede de önemli mesafe kat ettik" dedi.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"İKTİDARA GELİŞİMİZİN MÜJDECİSİ 3 KASIM: Yarın 3 Kasım 2022. Yani iktidara gelişimizin müjdecisi olan 3 Kasım 2002 seçimlerinin 20'nci yıl dönümü. Aziz milletimizin takdir ve teveccühü ile 3 Kasım 2002 tarihinde başlayan hizmet yolculuğumuzda 20 yıllık kesintisiz iktidarla bir rekora daha imza atmış oluyoruz. Rabbimize, bizlere her karışı mübarek şehit kanlarıyla sulanmış bu vatana hizmet etme, milletimize hizmetkar olma şerefi verdiği için hamdediyoruz. Girdiğimiz 15 seçimin tamamında, demokrasi ve kalkınma yolculuğumuzun her adımında bizlerden desteğini, duasını esirgemeyen necip milletimizin tüm fertlerine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.
DAVA ERLERİNİ RAHMETLE YAD EDİYORUM: Türkiye'nin büyümesi, gelişmesi, güçlenmesi, milletimizin hak ettiği hizmetlere kavuşması için partimiz çatısı altında farklı kademelerde görev yapmış tüm yol ve dava arkadaşlarımızdan da Allah razı olsun diyorum. Geride hayırla, güzellikle, takdirle anılacak eserler bırakarak ebediyete irtihal eden tüm arkadaşlarımızı, özellikle partimiz saflarında mücadele ederken bölücü terör örgütü tarafından şehit edilen dava erlerini burada rahmetle yad ediyorum.
FAKİR FUKARAYA BİZ SAHİP ÇIKTIK: Geri bıraktığımız 20 yılda, bizden önceki 80 senede yapılan hizmetlerin katbekatını ülkemize kazandırmayı başardık. Birileri sürekli engellemenin, takoz olmanın peşinde koşarken biz eğitim, sağlık, adalet, emniyet, ulaşım, enerji, spor tesisleri, bütün bu alanları geliştirdik. Yollar, konutlar, havalimanları inşa ettik. Fakir fukaraya, garip gurebaya biz sahip çıktık. Savunma sanayimizi dışa bağımlılıktan kurtardık. Ülkemizi pek çok yenilikle tanıştırdık.
HAK VE ÖZGÜRLÜKLERDE TÜRKİYE'Yİ PARMAKLA GÖSTERİLEN ÜLKELERDEN BİRİSİ HALİNE GETİRDİK: Yatırımlarla birlikte, hak ve özgürlüklerle de Türkiye'yi dünyanın parmakla gösterilen ülkelerinden birisi haline getirdik. Milli iradenin üstünde yıllardır demokrasin kılıcı misali ne varsa gerektiğinde canımız pahasına verdiğimiz mücadele ile hepsini de tehdit olmaktan çıkardık.
KEFENİMİZİ GİYEREK ÇIKTIĞIMIZ BU YOLCULUKTA GERİ ADIM ATMADIK: Elbette bu süreçte, sokak teröründen darbe girişimlerine, vesayet teşebbüslerinden partimizin kapatılma davasına kadar pek çok saldırıya, hainliğe, sayısız hukuksuzluğa maruz kaldık. Milletimiz ile aramıza nifak sokmak için ellerinin altındaki tüm piyonları üzerimize saldılar. Cumhuriyet mitinglerinde ordumuzu kışkırtarak, Gezi olaylarında sokaklarımızı ateşe vererek, 17-25 Aralık girişiminde yargı ve emniyet birimlerimizi kullanarak, çukur eylemlerinde vatan topraklarının bütünlüğünü hedef alarak, 15 Temmuz gecesi doğrudan canımıza ve demokrasimize kastederek, velhasıl her yol ve yöntemi kullanarak bizi yıldırmaya, korkutmaya, yolumuzdan çevirmeye çalıştılar. Bunların hiçbirine eyvallah etmedik. Kefenimizi giyerek çıktığımız bu yolculukta zorluklar karşısında geri adım atmadık.
TÜRKİYE'NİN YENİ PRESTİJ MARKASI: İnşallah şubat ayında satışı, mart ayında teslimi başlayacak TOGG, vatandaşlarımıza verdiği umut ve heyecanın yanında Türkiye'nin yeni prestij markası olarak ülkemizi dünyada başarı ile temsil edecektir. İlk günden beri projeyi çökertmeye yönelik kirli propagandalara aldırmadan bizlere milletimizin 60 yıllık hayalini de gerçekleştirmenin bahtiyarlığını ve gururunu yaşatan tüm arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.
ALMANYA'DA HAMBURGERİ BIRAK, ORADA DÖNER VAR, DÖNER YERSİN: Cumartesi günü inşallah Gaziantep'e gidiyoruz. Orada da tamamlanan eserleri hizmete açıyoruz. Aşk ile çalışan yorulmaz. Bu inançla ülkemiz, milletimiz ve aydınlık yarınlarımız için koşturmaya, ter dökmeye devam ediyoruz. Durmak yok, yola devam. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı'nı planlarken CHP ve yoldaşlarının nelerle uğraştığını sizler de takip ediyorsunuz. Her biri ayrı bir mutfak kültürü olan illerimizi ziyaret etmek, vatandaşın sofrasına oturmak varken utanmadan, sıkılmadan 10 bin kilometre ötesine hamburger turları düzenliyorlar. Bilmiyorum, İngiltere'nin hamburgeri Amerika'dan daha mı iyi? İngiltere'nin ardından Almanya'ya gidecek. Almanya'da hamburgeri bırak da orada döner var, döner yersin. Şimdi de geçmişte renklere ayırarak, son dönemde ‘çete’ diye itham ederek şevklerini kırdığı kendi yatırımcılarımızdan özür dilemeden güya Londra'ya temiz yatırımcı aramaya gidiyormuş. Dört farklı dilde uluslararası yatırımcıları tehdit eden sanki kendisi değilmiş gibi yatırımdan bahsediyor. Yatırım kim, sen kim.
BAŞÖRTÜLÜ KADIN KARDEŞLERİMİZE ROZET TAKMA YARIŞINA GİRDİLER: Ülkenin gerçeklerinden kopuk olduğunu, Türkiye'nin ne olduğunu, hangi meseleleri aştığını dahi bilmeyecek seviyedeler. Öyle ki bizim uğrunda ömrümüzü verdiğimiz, çözüme kavuşturduğumuz başörtüsü konusunda kabuk bağlamış yaraları tekrar deşme pahasına bir gece yarısı tekrar gündeme taşıdılar. Bunu da içerisinde türlü sinsiliklerin, tuzakların, sapkınları meşrulaştıran belirsiz ifadelerin olduğu bir yasa teklifi ile yaptılar. Biz de CHP ve şürekasının bu oyununa başörtülü veya başı açık tüm kadınların kılık kıyafet özgürlükleri ile birlikte ailenin korunmasını esas alan anayasa değişikliği teklifi ile karşılık verdik. Bu aralar, başörtülü kadın kardeşlerimize rozet takma yarışına girdi. Önümüzdeki seçimlerde başörtülü aday da çıkarırlarsa şaşmayın. Buna yönelik adımlar atacaklar. Bugüne kadar niye yoktular. Çünkü onların cibilliyetinde böyle bir şey yok. Daha düne kadar genel başkan yardımcısı olarak partinizde olan hanımefendinin ikna odalarında kızlarımıza neler çektirdiğini siz nereye kaçıracaksınız?
SIKIYSA ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMLERDE BAŞÖRTÜLÜ ADAYLAR KOY: Üniversitelerimizin kapılarında kızlarımızın başörtülerini açtıran siz değil miydiniz ya? İşte o hanım, ikna odalarının kurucusu, kızlarımıza az mı çektirdi. Polis kardeşlerimizi de acımasız bir şekilde kullandılar. Kızlarımızın başından başörtülerini alarak onlara zulmettiler. Bunları sen bize nasıl unutturacaksınız? Bay Kemal, biz bunları unutmayız. Bütün bunlara rağmen sıkıysa önümüzdeki seçimde hadi bakalım başörtülü adayları koy. Seni de görelim. HADEP (HDP) koydu bir tane öyle veya böyle. Sen de koy. Sizin geçmişteki ağababalarınız Meclis'ten başörtülü kızlarımızı dışarı atmanın gayretindeydi. Kimi? Seçilmişleri. Hani demokrasi, hani hak ve özgürlükler. Biz de başörtülü kızlarımızı Meclis'e koymak suretiyle size ders verdik. ‘Hak verilmez, alınır’ diyorduk, bu hakkı eninde sonunda aldık.
KİMİN DEMOKRASİDEN, KİMİN FAŞİZMDEN, SAPKILIKTAN YANA OLDUĞUNU GÖRÜLECEK: Arkadaşlarımız, anayasa değişikliği teklifimizi Cumhur İttifakı ortağımız MHP ile Meclis'te grubu bulunan diğer siyasi partilerle görüşmeye başlıyorlar. Cumhur İttifakı olarak, MHP ile yetkili arkadaşlarımız ile arkadaşlarımız görüşmelerini yapacaklar ve bu görüşmelerden sonra inşallah bugün tamamlanacak görüşmeler akabinde teklifimize nihai halini verip Meclis'e sunacağız. Bu teklifin, başörtüsü meselesini bir daha açılmamak üzere ülkemizin gündeminden çıkartmanın yanında muhalefet için de turnusol kağıdı olacağına inanıyorum. Hadi bakalım. Teklif görüşmeleri başlayınca kimin demokrasiden, özgürlüklerden ve aileden, kimin de faşizmden ve sapkınlıktan yana olduğu görülecektir.
YOK YOK SAKIN, O ONLARA KALSIN: Bilhassa başörtüsü… Bay Kemal, sana sesleniyorum; ‘Bir metrelik bez parçası’ diyerek aşağılayan sen değil miydin ya. Sen unutturmaya çalışıyorsun ama televizyonların arşivleri bunları unutturmuyor. (Yuhalama sesleri gelmesi üzerine) Yok yok, sakın. O, onlara kalsın. Bize yakışmaz. Oralarla biz bunlara hem hukuk hem ahlak hem de şimdi kurulacak aile kurumunun dersini vereceğiz. 2008'deki düzenlemeyi iptal için koşa koşa Anayasa Mahkemesi'ne götüren Bay Kemal'in kendi kirli ve yasakçı geçmişi ile yüzleşme imkanını kaçırmaması gerektiği kanaatindeyiz.
TELAŞA KAPILDIKLARI ANLAŞILIYOR: 2023 seçimlerine sayılı aylar kalmışken daha cumhurbaşkanı adaylarını dahi belirleyemeyenlerin şimdiden telaşa kapıldıkları anlaşılıyor. Esasen bunların her işleri gibi helalleşme çağrıları da yalan dolan, göz boyamadan ibarettir. Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da Tuzla Belediye Başkanı’mıza yönelik… Tebrik ediyorum; orada yapılan linç girişimi, helalleşme maskesinin ardında CHP'nin asıl yüzünü ortaya serdi. ‘Açılışını yapıyorum’ dediği atık temizleme ile ilgili o tesisler, benim belediye başkanlığı, Veysel Bey'in de İSKİ'nin başında olduğu dönem yapılmış olan tesistir. Şimdi bunları tekrar açma gayreti içine girerek hava atıyorlar.
SEN NASIL MİLLETVEKİLİSİN VEYA MİLLETVEKİLLERİSİNİZ: Yalova'da yargıya yapılan saygısızlık, mahkeme heyetine savrulan hakaretler, teşebbüs edilen zorbalık da bunların karakterini ortaya seren bir diğer örnektir. Bu ne haldir ya. Sen nasıl milletvekilisin veya milletvekillerisiniz. Yargının temsilcilerine bu şekilde hakaret mi olur? Anayasa'da bunlarla ilgili yasal düzenlemeler belli. Bunların takipçisi olacağız. Bunların hesabını yargı ile beraber sorduracağız. Yargının kararlarını beğenmeyip eleştirmek başka bir şeydir, yargının temsilcilerine hakaret etmek, saldırı teşebbüsünde bulunmak başka bir şeydir. İlkinin demokraside yeri vardır, ikincisi ise düpedüz faşizmdir.
AKIL VE İNSAF DIŞI İTHAMLAR YOĞUNLAŞTI: Bu zatın önceki gün bizi, bakanımızı ve emniyet teşkilatımızın tamamını uyuşturucu satıcıları ile aynı cümle içinde kullanarak sergilediği kepazelik, artık tüm sınırların aşılması anlamına gelmektedir. Kendisinin siyasetin değil, tıp ilminin konusu olduğu tespitimi doğrulayan bu iftiranın hesabını elbette hukuk önünde de soracağız. Canlarını dişlerine takarak ülkemizin güvenliği, şehirlerimizin huzuru, her bir insanımızın hayatından ve geleceğinden emin olması için çalışan kolluk güçlerimizin kahraman mensuplarımızın haklarını korumak da boynumuzun borcudur. Dikkat ederseniz polisi ve jandarma ile tüm güvenlik teşkilatlarımızı izham eden bu tür akıl ve insaf dışı ithamlar 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yoğunlaşmıştır. Hele bugünler çılgına döndü.
BAY KEMAL BURAYA DİKKAT: Sadece geçtiğimiz yıl, Bay Kemal buraya dikkat, 198 bin uyuşturucu olayına müdahale eden kolluk güçlerimiz, 153 bin kişiyi yakalamıştır. Bunlardan 22 binden fazlası da uyuşturucu ticareti suçundan tutuklanmıştır. Uyuşturucu ticaretine dünyadaki en ağır cezaları veren ülkelerin başında biz geliyoruz Bay Kemal, biz. Geçtiğimiz 5 yılda çökertilen uyuşturucu şebekesi sayısı bini geçmiş, cezaevlerimizde uyuşturucu suçundan yatan tutuklu ve hükümlü sayısı 35 binden 117 binin üzerine çıkmıştır. Tüm bu gayretlerimiz sayesinde ülkemizde uyuşturucuya bağlı ölümlerin sayısı yılda 941'den, geçtiğimiz sene itibariyle 270'e düşmüş, bu yıl ise yüzde 25 daha azalış eğitimi göstermiştir.
VİCDANSIZA BAK YA. BU NE AKIL. SEN KENDİNDE MİSİN: Bunu niye söylüyorum. Adam ne diyor ya. Biz, cari açığımızı uyuşturucu satışı ile kapatıyormuşuz. Vicdansıza bak ya. Bu ne akıl ya. Sen kendinde misin? Uyuşturucu satışı yanında bağımlıları ile mücadelede de önemli mesafe katettik. Tedavi merkezlerinin sayısını 79'dan 138'e çıkarırken 81 ilimizde 105 Yeşilay Danışmanlık Merkezi'ni hayata geçirdik. Tedaviyi zorunlu hale getirdik.
BİZİM UYUŞTURUCU GELİRLERİ İLE CARİ AÇIĞIMIZI KAPATMAK GİBİ BİR DERDİMİZ YOK: Akıl izan sahibi olan tüm muhalefet gruplarına sesleniyorum. Bizim uyuşturucu gelirleri ile cari açığı kapatmak gibi bir derdimiz yok. Birilerinin kendi siyaset açığını uyuşturucu ile kapatmak istediği de kesindir. Üstelik bu kişinin ekonomik krize çare olarak uyuşturucu ve organ kaçakçılarından vergi almayı teklif eden bir zihniyete de sahip olduğunu tekrar hatırlatmak isterim.
SİRK ÇADIRINI ANDIRAN ALTILI MASA: Ülkemizde ve bölgemizde meydana gelen her gelişme, bir sirk çadırını andıran Altılı Masa'dan bir şey çıkmayacağını ortaya koyuyor. Her seçimde olduğu gibi 2023 seçimlerinde de şöyle derli toplu, sıkletimize uygun bir muhalefet ile yarışmayı isterdik. Ama bahtımıza çıka çıka kavgadan, kumpastan, birbirlerine laf yetiştirmekten, şehit yakınlarımız dahil milletimize hakaret etmekten başka hiçbir vasfı olmayan ekip çıktı. Bırakın ülkenin mesellerine derman olmayı kendi en basit meselelerini çözemeyen bu toplama yapının akıbeti karanlıktır, başarısızlıktır, Allah'ın izniyle büyük bir hüsrandır."
Yorum Yazın