Erdoğan'dan önemli açıklamalar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan AK Parti İl Başkanları toplantısında konuşuyor.
- Ege Postası
- 25.06.2014 - 11:55
İçinde bulunduğumuz coğrafyada hemen her Ramazan buruk geçti. Filistin’de buruk yaşandı. Mısır 10 yıllar boyunca baskı ve zulümle yönetildi. Özgürlük geldi derken bir kez daha baskı ve zulüm dönemi başladı. Suriye aynı şekilde. 10 yıllarca Ramazan dikta rejimlerinin gölgesinde buruk geçti. Son 4 yıldır buna bir de kan eklendi. Kitlesel katliamlar eklendi. Irak derseniz aynı şekilde. Dikta rejimi, ardından işgal, ardından iç çatışmalar.
"EN BURUK RAMAZAN OLACAK"
2014 yılı hicri 1435 yılı Ramazan ayı son yüzyılın en buruk Ramazan ayı olarak yaşanacak. Myanmar’dan başlayarak, Afrika’nın batısına kadar her ülkenin baskı zulüm ve yoksullukla idrak edeceği bir Ramazan'a yaklaşıyoruz. "Rabbim isterse büklüm büklüm burulur" diyor ya şair, kul da bunu isterse, acılar hüzünler huzura sükuna dönüşebilir. İşte onun için hep birlikte çok dua edeceğiz.
Bütün mazlum mağdur yoksul kardeşlerimiz için bu Ramazan'da çokça dua edeceğiz. Dua ile kalmayacak, coğrafyamızın içinde bulunduğu durumu tefekkür edecek elimizi oralara uzatacağız. Neden böyle olduğunu, bu güzel coğrafyanın nasıl bu hallere geldiğini etraflıca sorgulayacak, hem kendimizi hesaba çekecek, hem de kardeşlerimizin kendilerini hesaba çekmeleri için gayret göstereceğiz.
"KARDEŞ KAVGALARININ KARŞISINDA OLDUK"
1071’den beri bizler bu coğrafyadayız. Kardeş kavgalarının karşısında olduk. Mezhep çatışmalarına asla prim vermedik. Her zaman yapıcı bir vazife üstlendik. Her halka karşı eşit mesafede durduk. Şu anda Ortadoğu’da devam eden bütün anlaşmazlıklarda, Kuzey Afrika’daki gerilimlerde biz sadece hakkın tarafındayız. Haklının mazlumun barışın tarafındayız. Allah’ın izniyle hiç kimse bizi bu kardeş kavgalarının içine çekemez, çekemeyecek. Tüm vatandaşlarımızın, kardeşlerimizin ve dostlarımızın şunu bilmesini isterim. Biz farklı bir ülkeyiz. Bu coğrafyada en köklü devlet geleneğine sahip olan, bu noktada en büyük tecrübeye sahip olan bir ülkeyiz.
Yüz yıllar boyunca idaremiz altında olan topraklarda barışı kardeşliği hakim kıldık. Huzur ve barışı tesis ettik. Bu sayede de çok büyük bir medeniyeti inşa ettik. Ortadoğu’daki yangının gerilimlerin ülkemize sirayet etmesine biz asla izin vermeyiz. Bizim kendi gündemimiz var. istikrarsızlığa çatışmalara rağmen, biz Türkiye’yi geleceğe taşıma mücadelemizi sürdüreceğiz. Türkiye bugün olduğu gibi yarın da bölgede örnek alınan, gıptayla bakılan bir ülke olmaya devam edeceğiz.
"SEYİRCİ KALAMAYIZ"
Bir nokta yanlış anlaşılmasın. Kendi ülkemizi toplamak adına, huzuru muhafaza etmek adına, bölgemiz ve dünyadaki gelişmelere, haksızlıklar karşısında susanlardan olmayacağız. Ortadoğu’da oluk oluk kan akarken biz seyirci kalamayız. Mısır’da kardeşlerimiz katledilirken, insanlık dramı yaşanırken görmezden gelemeyiz. Suriye’de insanlık ölürken hiçbir şey yokmuş gibi davranamayız. Ya elimizle müdahale ederiz, ya dilimizle müdahale ederiz, bunları yapamıyorsak buğzederiz. (TDK/ Buğzetmek: Kin beslemek, nefret etmek)
Türkiye gerek Musul’da alıkonulan vatandaşlarımızla ilgili olarak, Türkmen kardeşlerimizle ilgili olarak ne yapılması gerekiyorsa fazlasıyla yapılıyor. İnanın cumhuriyet tarihinde örneği görülmemiş bir şekilde, son derece yoğun çok boyutlu derecede yapılması gereken neyse yapıyoruz.
"CHP, MHP DURUMU ZORLAŞTIRIYOR"
AFAD başlatılan insani yardımlar çerçevesinde 40 bin 757 kişilik gıda kolisini, 12 bin 500 kişilik çadır ile, 218 bin ilaç bölgeye ulaştırıldı. AFAD, TİKA ve Kızılay ekiplerimiz insani yardım taleplerini tespit ediyor ve oradaki türkmen kardeşlerimize sivil halka bunları dağıtıyor. Musul’da alıkonulan vatandaşlarımız için, Irak Kürdistan bölgesel yönetimiyle, BM ve NATO, ABD İngiltere Suudi Arabistan ve bölge ülkeleriyle yoğun irtibat halinde olduk. Her türlü seçeneğin üzerinde hassasiyetle duruyoruz. Hazırlıklı durumdayız. Ancak, en başta alıkonulan 80 vatandaşımızın can güvenliğini tehdit edecek girişimlerden de sakınıyoruz. Hem CHP hem MHP şu anda bölgedeki durumu, vatandaşlarımız aleyhine zorlaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Tarihleri boyunca hiçbir zaman bu milletin sorumluluğunu üzerlerine taşımadılar. Vatandaşlarımızı ve Türkmenleri zora sokacak tavır içindeler.
Onların yandaş medyası tekrar tekrar bizim IŞİD’a karşı kışkırtıcı bir uslüpla konuşmamız için baskı yapıyorlar. CHP, MHP onların yandaş medyası acaba bize neden bu konuda konuşmamız için baskı yapıyorlar. Herkes elini vicdanına koysun. Bizim 80 vatandaşımız bir örgütüne linde alı konulmuş haldeler. Bizim bu örgütle ilgili kışkırtıcı açıklama yapmamızı, yangına körükle gitmemizi bekliyorlar. İşte bu kanlı bir siyasettir. Musul’da Allah korusun vatnadaşlarımızın başına bir şey gelsin de hükümeti eleştirelim diyecek kadar akıldan vicdandan yoksun bir hale geldiler.
"ÇARESİZ HALDELER"
CHP de MHP de son derece çaresiz bir haldeler. Ne MHP de ne CHP de ilke kalmadı, sınır kalmadı, fikir zaten hiç kalmadı. Devlet Bahçeli MHP’yi aldı. CHP’nin yedeği, marjinal sol örgütlerin maymunu haline getirdi. CHP’nin genel müdürü o koltuğa oturdu. Mustafa Kemal’in partisi diyue övündüğü partiyi paçavraya çevirdi. Bu iki genel başkandan önce en azından bir kimliği bir ağırlığı vardı. CHP de MHP de kimliksiz ilkesiz fırsatçı partilere dönüştü. Şu hale bak. CHP genel müdürü çıkmış AYM’yi övüyor. Ama kısa bir süre önce de Silivri’de afedersiniz sövmenin dışında her şeyi onlara söylüyordu.
Meclis’te biz bu yasayı çıkarmak için verdiğimiz mücadelede bunlar salonda söylenmedik şey bırakmadılar. Biz bunlara rağmen hep 330’u yakalamanın mücadelesini verdik. Onunla da kalmadık ülkeyi dağ taş demeden dolaştık sonra milletimiz yetkiyi verdi, evet dedi ve bu yasayı çıkardık. Gerçi CHP genel başkanı sandığı bulamayıp hayır diyemedi. Balyoz ve Ergenekon davasından dolayı Pensilvanya’ya demedikleri kalmamıştı şimdi Pensilvanya yargısını savunuyorlar. Bir ipte bu kadar cambazlık yapılmaz. Bakın kafa üstü çakılacaklar. Bahçeli çıkıyor her hafta hakaret ediyor. Yılların MHP’sini aldın altın tepsi içinde şantaj çetelerine teslim ettim.
Çıkmış bizi Pınarhisar ile tehdit ediyor. Sen bizi kendin gibi şantaja tehdide boyun eğecek mi sandın.Biz Pınarhisar’a neden gitti? Tekrar etmekte fayda var. Talim Terbiye Yüksek Kurulu’nun tüm okullara tavsiye ettiği “minareler süngü kubbeler miğfer camiler kışlamız müminler asker..” Ve bunula bizi yargıladılar. Sağ olsun daha sonra Pınarhisar’da bizi misafir ettiler. Bu millet, Bahçeli size, 5 yıllığına yetki vermişti ama 3,5 yılda gittiniz. Gölcük depreminin Düzce depreminin altında kaldınız. Vatandaş daktiloları filan Başbakanlığın önünde atıyordu. Biz ihtiyacımız olan ürünleri bulamaz hale gelmiştik. Petrolü alamaz hale gelmiştik. Siz bize böyle bir Türkiye teslim ettiniz. Biz bu yola ülke için bayrak için ölmeye yola çıktık. Bahçeli senin tehditlerine pabuç bırakmayız.
"ADAY DAYATTILAR"
Her şeyden önce bizim için ölüm mukadderdir. Bu böyle bir mücadelede de olabilir. Veyahutta giderken bir trafik kazasında olabilir, veyahutta bir ayağın bir taşa takılır, gayet normal giderken kalp. Her şey olabilir. Çünkü her nefis er veya geç ölümü tadacaktır. Mesele ölümden korkmak değil, bir Müslümana bu yakışmaz. Mesele yine şairin ifadesiyle ölümü korkutmaktır. Biz bunun için buradayız. 200 yılında devlet bahçeli başbakan yardımcısıydı. DSP ANAP MHP birlikte iktidar idiler. Bir cumhurbaşkanı adayını dayattılar hatırlayın. MHP vekili adaylığını açıkladı dilekçesini yırttılar. Meclis içinde dövdüler. MHP bu ya. Ya bunlarda ne ararsan ilkellik adına var. kendi arkadaşlarını dövüyorlar. Aracına, insanlar tekme tokat dövülür de bunlar arabayı da dövüyorlar. MHP o gün DSP ve ANAP’ın oyuncağıydı. Şimdi CHP’nin oyuncağı. Bugün de aynı şekilde aday dayattılar.
Tezgah aynı. MHP’nin kendi iradesi yok m? Belki kazanamaz, belki yenilir ama en azından izzetiyle yenilir. Ben inanıyorum ki MHP’ye gönül veren kardeşlerim bu seçimlerde de sen bizim irademize saygısızlık yaptın diyecekler ve kendi iradelerini en güzel şekilde sandıkta değerlendireceklerdir. Aynı şey CHP’ye gönül veren kardeşlerimiz için de geçerli.
Şimdi MHP hem yeniliyor hem de bu genel başkan yönetiminde izzetini kaybediyor. 10 ağustos’ta bir kez daha yenilecekler, ama izzetleriyle değil alınlarındaki lekeyle yenilmiş olacaklar. Benim milletim artık omurgalı siyaset istiyor. Millet her rüzgarın önünde eğilen, üzerien bir de ağır yenilgi alan zavallı siyasetçi gerekmiyor. Bu CHP ve MHP’nin düştüğü çukura bakında sorumluluğumuzun ne kadar büyük olduğunu idrak ediyoruz.
Biz muhalefetin bu zavallı haline bakacak, rehavete kapılmayacak tam tersine saflarımızı sıklaştıracağız. Hepinzin çok ama çok iyi bildiği hususları bugün genişletilmiş il başkanları toplantımızda tekrar hatırlatmak isterim. Bu ülkede yıllar boyunca siyaseti bir rant kapısı olarak görenler oldu. milletin oyuylai ş başına geldiler. Bir iki sene hükümette görev aldılar. Her seferinde ülkeyi millete çok ağır faturalar yükleyerek gittiler. Milletin derdini hiçbir zaman dert edinmediler.
Yorum Yazın