Erdoğan önemli açıklamalar

Başbakan Erdoğan, partisinin İl Danışma Meclisi toplantısında konuşuyor. Balyoz tahliyelerini değerlendiren Erdoğan'dan CHP lideri Kılıçdaroğlu'na da çok sert sözler geldi.

Ege Postası
22.06.2014 - 13:36

Böcek soruşturmasına da değinen Erdoğan, herkesin serbest kalmasına tepki gösterdi.0Sitene EkleBaşbakan Erdoğan, "Demokrasi, sandıkta başlar ve sandıkta tecelli eder. Her zaman ifade ediyorum; sandık namustur. Bir siyası parti sandıklara sahip çıkamıyorsa sandıkları gözetim altında tutamıyorsa vatandaşın verdiği Oyun sandıkta kaybolmasına, çalınmasına göz yumuyorsa o siyasi parti daha en baştan kaybetmiştir" dedi. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

BALYOZ DAVASI'NDAKİ TAHLİYELER

AYM'ye bireysel başvuru hakkını biz getirdik. AİHM'den bunu sonucu alabilirler miyd? Hayır. Darbelere karşı sadece kendi partimiz için değil Türkiye için dik bir duruş sergiledik.

2010 referendumunda evet oyları yüzde 58'le sandıktan çıkmasa bugün bunlar çıkabilecek miydi'

HUKUK MÜCADELESİNİ KİMİN VERDİĞİNİ BİLSİNLER YETER

2010 referandumuna hayır diyenler şimdi, evet oylarının neticesini aldılar. Biz bu ülkenin huzuru için çalışan partisiyiz. Onlar huzursuzluk için çalışanlar. Ama biz bireysel başvuru hakkını getirdik. AİHM'e gitseler böyle bir sonuç alabilir miyd? Hayır. Olayın aslı bu. Yani içeriden çıkamazlardı. Şimdi hepsi içeriden çıktı. Şu anda biz onlardan teşekkür bile beklemiyoruz ha. Bu ülkede hukuk mücadelesini kimlerin verdiğini bilsinler yeter.

Kalkıyor birileri açıklamalar yapıyor. Bu ülkede artık bir anayasa mahkemesi olduğunu gördük, öbürü kalkıyor ağır ceza mahkemelerinin olduğunu gördük. İyi de bu mevcut iktidarın 2010'da halkıyla aldığı yüzde 58'i niye görmüyorsun. Size bu zemini hazırlayan AK Parti iktidarıdır.

Kim ne derse desin iktidarın yolu da, parlamentonun yolu da isteyen, arzulayan bunun için mücadele eden herkese açıktır. Biz her türlü vesayetle mücadele ederken bunu demokrasinin kamburlarından kurtulması için yaptık.

BÖCEK SORUŞTURMASI

Türkiye'de bir başbakanın ofisi dinlenilecek ve başbakanın ofisinin dinlenilmesiyle ilgili Başbakanlık Teftiş Kurulu bütün belgelerini, bigilerini toplayacak, ilgili mercilere, yargıya aktaracak... Hale bak, hepsi dışarıda. Ben şimdi buradan, paralel veya paralel değil, yargıya sesleniyorum; bütün belgeler ortadayken, suç aletleri ortadayken, bunları yapanlar ortadayken, neymiş adli kontrolle serbest bırakıyormuş... Benim itirazım var. Bu ülkede eğer siz bir başbakanın dinlenilmesini bu kadar rahat değerlendirebiliyorsanız, o zaman size soracağım, sizin evinizin, yatak odanızın dinlenilmesini, ortam dinlenilmesiyle vesairesiyle dinleyenlere karşı tavrınız ne olacak acab? Soruyorum.

KILIÇDAROĞLU İFTİRA ATIYOR

Seçimlere üç gün kala Pensilvanya örgütüne ait kanalda eski CHP Genel Başkanı'yla ilgili bana iftiralar attı. Güya ben çirkin görüntüleri izlemişim. Pensilvanya örgütü bu zır cahil genel müdüre talimat vermiş, nasıl konuşacağını söylemiş. Yanında bir de hışırtıdan başka bir şey olmayan görüntü verdiler. Güya bir dizüstü bilgisayardan ben bu çirkin görüntüleri (Deniz Baykal kasedi) izlemişim. Bilgisayar kamerasından çekilmiş bir iki saniye görüntü varmış. Ana muhalefet partisinin lideri bu anlamsız görüntüleri, bu anlamsız hışırtıları soruyor. Senin eline bu görüntüler ne zaman geçti diyorlar, cevap yok. Pensilvanya bu zırcahil genel başkana nasıl konuşacağını söylemiş, kendi kanallarından mikrofon uzatmış. Bu genel müdür de elinde hiçbir delil yokken iftira atıyor.

Yanında bir de hışırtıdan başka bir şey olmayan ses kaydı verdiler. Ey genel müdür bu bizim anayasa ile ilgili parlamentodan müzakereleri yaptığımız bir dönemde olmuştur. Bu bilgisayarlara düştüğü zaman o zaman ki bakan Binali Yıldırım'a "Hemen müdahale et, TİB bunu yayından kaldırsın" demişimdir. Buna müdahale eden insan ben olmuşumdur. Ben bunu hiç görmeyebilir, duymayabilir, varsın devam etsin diyebilirdim. Ama mesele omurga meselesi. Pensilvanya'dan talimatı aldı, boynunu eğdi, ne söylendiyse harfiyen yaptı. Pensilvanya emreder CHP Genel Müdürü yapar. Kasetle geldi ya, bir insan da zerre kadar edep olsa, ahlak olsa böyle bir iftira atmaz.

İşte Pensilvanya'nın da CHP Genel Müdürü'nün de nasıl bir ahlaki yapıya sahip olduğunun en bariz göstergesi bu örnektir.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

Şimdi genel müdür ve Bahçeli oturmuş, kimin cumhurbaşkanı olacağının vasıflarını belirlioyr. Ya sizden daha güzel vasfa sahip olan olabilir m? Bu ne demekti? Diyorlar ki bizde bu vasıflar yok, bizim vasıflarımızın üstünde vasfa sahip olan birini bulduk. Bu ülkede kimin cumhurbaşkanı seçileceğinin vasıflarını en güzel millet belirler millet.

KAYGILANACAĞIMIZ EN SON ŞEY AK PARTİ'NİN GELECEĞİDİR

Cumhurbaşkanı adayımız kim olursa olsun kaygılanacağımız en son şey AK Parti’nin geleceğidir. Partinin başına Ahmet gelmiş, Mehmet gelmiş bunu tartışmasını yapmak davaya ihanettir. Bizler şahısların peşinde mi gidiyoruz. Bugün Tayyip Erdoğan var. Bir an sonraya garantim var mı. AK Parti tek adam partisi değildir. Kurullar, kurallar ve mekanizmalar vardır. Ben olmazsam dava olmaz diyen büyük bir kibirin ve grurun içindedir.