Erken uyananlar depresyona girmiyor

Gün ışığına maruz kalma eksikliği, bir kadının depresyon riskini artırabiliyor. Sonuçları Psikiyatri Araştırmaları Dergisi’nde yayınlanan 32 binden fazla kadın üzerinde yapılan bir araştırma, doğal olarak erken kalkmaya meyilli olanların, gün ışığına maruz kalma nedeniyle depresyon gibi sorunlarla tanışma olasılıklarının daha düşük olduğu tespit edildi.

Boulder’daki Colorado Üniversitesi ve Boston’daki Brigham ve Kadınlar Hastanesi’nden araştırmacılar, duygudurum bozuklukları ve kronotip arasındaki bağlantıyı inceledi. Yani bir kişinin 24 saate ne kadar erken veya ne kadar geç başlayıp güne uyum sağladığını... Bunlardan birincisi güne erken başlayanlar, bir diğeri ise çok geç uyudukları için sabah geç kalkanlar. Araştırmaya katılan yazarlar, depresyonu genetik durumun da belirlediğini belirtirken yüzde 12 ila 27 oranında ise uykunun etkilediğini tespit etti. Kadınların yüzde 37’si kendilerini erken kalkan olarak tanımlarken, yüzde 53’ü ne erken ne geç uyandığını, yani ölçeğin ortasında bir yerlerde olduklarını ve yüzde 10’unu ise kendilerini ‘gece kuşu’ olarak tanımladı.

Çalışma bittikten sonra gece baykuş kategorisinde 290 kişi olmak üzere 2 bin 581 kişide depresyon vakasının geliştiği gözlemledi. Ayrıca yalnız yaşamak, sigara içmek ve bekar olmak gibi faktörlerin de bu riski yükselttiği belirtildi.

Araştırmanın yazarı Céline Vetter “Bu araştırma, çevresel ve yaşam tarzı faktörleri tarafından yönetilmeyen depresyon riski üzerinde bir kronotip etkisi olabileceğini söylüyor. Vetter “Alternatif olarak, gün içinde günışığına ne kadar maruz kaldığı da depresyon riskini etkiliyor. Işık paternlerinin genetiğin kronotip ve depresyon riski arasındaki bağlantıya olan katkısını çözmek ise bir sonraki adımımız olacak” dedi. ‘Gece kuşu’ olmanın pek çok hastalığa davetiye çıkardığını kaydeden Vetter, uyuyamayanlara şu önerilerde bulundu: “Yeterince uyumaya çalış, egzersiz yap, açık havada zaman geçir, geceleri ışıkları söndür ve gün ışığından mümkün olduğunca faydalanın.”