Eski İl Başkanı Kabak'tan, Başbakan Erdoğan'a zehir zemberek mektup!
AK Parti İzmir İl eski Başkanı ve Çiğli Belediye Başkan adayı Ömür Kabak, Başbakan Erdoğan''a hitaben kaleme aldığı yazısında gündem yaratacak ifadelere yer verdi. Kabak, 'Gezi Parkı' eylemleri nedeniyle Başbakan Erdoğan'ın tutumunu eleştirirken, 'başkanlığım döneminde bana haksızlık yapanları size şikayet etmedim. Ama şimdi sizi size şikayet ediyorum. Kendinize de, bize de kıymayın. Eylemcileri anlamaya çalışın" dedi
- Ege Postası
- 14.06.2013 - 13:06
Başbakan Erdoğan'a hitaben ancak sizin "Gezi ile Taksim arasında fark yok" sözünüz ben de ilk hayal kırıklığını yarattı" dedi. Yaşanan olaylardan demokrasimizin güçlenebileceğini hatırlatan Ömür Kabak, eleştirinin dozunu arttıran şu sözlere yer verdi.
SİZ LİDERİMİZSİNİZ BABAMIZ DEĞİL
Sayın Başbakanım ; Somut olan bu özelliklerin dışında ve aslında işin temelinde gözle görülmeyen bir husus daha var. Siz çok iyi bir siyasetçisiniz, büyük eserler verdiniz. Olağanüstü hizmetiniz var. Daha da fazlasını yapacağınızdan eminim. Bu hizmetlerinizle ve hakkınızla, milletin gözbebekleri olan Menderes ve Özal'ın önüne geçtiniz. Kürt meselesini Anayasal düzende ve fiili yaşamamızda çözme yolundaki uğraşınız inşallah başarılı olduğunda, gerçek demokrasi ve hukukla bezenmiş Türkiye Cumhuriyetinin, Atatürk'le beraber ikinci kurucusu olarak anılacaksınız. Ama siz bu milletin babası veya ahlak öğretmeni değilsiniz. Başbakan olarak tüm yasal hak ve yetkileri sonuna kadar kullanmanız hakkınız ve göreviniz ama halka kendi dini ve ahlaki değerlerinizi dikte etmeyiniz. İçki örneğiyle söylersem ; İçkinin dinimizce haram olduğunu, sarhoşluğun toplum ahlakında hoş karşılanmadığını, alkolün sağlığımızı tehdit ettiğini herkes biliyor. Buna rağmen insanlar içebiliyor. Sizin içkiyi yok etme göreviniz bulunmuyor. Yüce Allah isteseydi kim içebilirdi ki. Bu bir imtihan dünyası. Sosyal devlet görevleri dışında, kişiselleştirilmiş içki karşıtı sözleriniz toplumun büyük kısmını rencide ediyor. Bunun gibi başka örnekler de var. Gezi hareketinin birdenbire bu yoğunlukta patlaması beş-on ağaç meselesi değil. İçki meselesi de değil. Bunlarla birlikte ve ancak bunları aşan, bağımsız ve özerk kişiliğini ortaya koyma meselesi. Particilik değil ama güzel bir siyasi duruş göstergesi. Fırsatçı ve bize rakip dış güçler her zaman vardı ve yine var olacaklar ama onların oyuncağı değil yerli ve bizden bir hareket"
Camiye sığınan eylemcilerle ilgili tartışmaya işaret eden Ömür Kabak, eylemcilerin camilere bilerek ve isteyerek hakaret etmişler gibi hava yaratmak eylemcilere de oradaki din görevlisine de haksızlık gibi geliyor bana. Genel tablonun doğru okunmayışının bir küçük örneği olarak gördüm bu ayrıntıyı" hatırlatmasında bulundu.
KENDİNİZE DE BİZE DE KIYMAYIN
Ömür Kabak eleştirilerin ardından Başbakan Erdoğan'a şu sözlerle seslendi.
Siz olan derin sevgim ve saygım bunları yazmamı gerektiriyor. Ben dahil milyonlarca insanın inancının, idealinin ve hayallerinin ete kemiğe bürünmüş halisiniz. İl Başkanı iken, şahsıma karşı bir kısım partililerden kaynaklanan haksızlıkları size yazmamı/söylememi isteyen bakanlar ve genel merkez yetkilileri olmuştu. Ancak ben parti içi şahsi kariyerimle ilgili olduğu için size bunları anlatmadım ve haksızlık yapan o kişileri size şikayet etmedim. Ancak, bu olay partimiz ve ülkemiz için önemli olduğundan, bana göre geleceğimizle ilgili yönümüze belirleyeceğinden, benim görebildiğim hatalar nedeniyle, sizi yine size şikayet ediyorum. Kendinize de bize de kıymayın. ÇÖZÜM Sayın Başbakanım, sadece bu olayı ve eylemcileri anlamınızı bekliyorum. O zaman en iyi çözümleri bulacağınızdan eminim. Olayları başlatan ilk haksız müdahalenin sorumlularını hesaba çekeceğinizi, eylemcilerin haklı taleplerini hayata geçireceğinizi biliyorum.
Yorum Yazın