Dolar 34,0973
%0.24
Euro 38,0933
%0.1
Altın 2.875,160
%1.62
Bist-100 9.900,00
%-0.76

Pzt

-8°

Sal

-12°

Çar

-3°
Facia davası savcısı sonunda patladı

Facia davası savcısı sonunda patladı

Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 6'sı tutuklu 46 sanıklı davaya, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, devam edildi. Duruşmada ifade veren İsa Sakın, faciadan sonra tarama çalışması yaptığı ocakta baygınlık geçirdiğini, ayrıca tehlikeli olduğu için belli bölgelerin barajlandığını anlattı.

  • Ege Postası
  • 17.02.2016 - 14:34
Duruşmada sanık avukatı Yusuf Koçyiğit'in, ocağa bilirkişi heyetinin tüm ekiplerden önce girememesini eleştirmesi üzerine, söz alan duruşma savcısı Oğuz Köktan, "Girenler bayılmış, tehlikeli olduğu için ocak kapatılmış, heyetin girmemesi neden eleştiriliyor anlamıyorum'" dedi. Koçyiğit'in bu yöndeki sözlerini sürdürmeye çalıştığı sırada salonda bulunan aileler, tepki gösterdi.

Soma'da 13 Mayıs 2014 tarihinde 301 madencinin yaşamını yitirdiği facia ardından 'Olası kastla öldürme', 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma', 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçlarından 301 kez, 2 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan toplam 46 sanığın yargılanmasına, Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam edildi. Somalı iççilerin aileleri, polisin arama noktasından geçip duruşmayı izlemek üzere salona girdi. 

AVUKATLAR YİNE BİLİRKİŞİLERİ ELEŞTİRİLDİ 
Aralarında soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan'ın da bulunduğu 6 tutuklu sanığın yerini almasından sonda duruşma yoklamayla geçildi. Duruşmadan hemen önce Can Gürkan'ın avukatı Kadir Çekin'le, kendisine ayrılan bölgede, kısa görüşme yaptığı gözlendi. Geçen 25 Aralık'ta, tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan maden mühendisleri Yasin Kurnaz ve Hilmi Kazık, yine tutukluların hemen arkasında tutuksuz sanıklar için ayrılan bölümde, duruşmayı takip etti. Duruşmada ilk olarak, emniyet ustası İsa Sakın, tanık olarak dinlendi. Baraj yapımı gibi işlerde çalıştığını söyleyen İsa Sakın, olay günü evde uyuduğu sırada eşinin kendisini uyandırıp yangını haber verdiğini, sonrasında kurtarma çalışmalarına katılmak üzere ocağa gittiğini anlattı. Ocağın belli bir bölgesine kadar gittikten sonra orada bulunan arkadaşlarının cesetlerini sedyelere alıp yukarı çıkardığını ifade eden Sakın, şöyle dedi:

"S panosunun son ayaklarına kadar gittik. Gece yarısına kadar çalıştım. Sonra yorulunca izin isteyip yukarı çıktım. İki gün ailemin de izin vermemesi üzerine ocağa gitmedim. Sonra tekrar gittim. Kurtarma çalışmalarında görev aldım. Bu zamanda bile, ocağın bazı bölgelerinde yangın vardı. Tavandan düşen kamalar yanıyordu. İkinci tahrik motorunun bulunduğu bölgede yangın vardı. Bantların üzerlerine yanmıştı. Tavanda çökmeler vardı, büyüklü küçüklü taşlar, düşmüştü. Çok fazla ilerleyemedik tehlikeli olduğu için. Ben bir süre bayılmışım. Gözlerimi açtığım zaman revirdeydim." 


İsa Sakın, o günden sonra ocağın içindeki belli bölgelerine güvenlik gerekçesiyle barajlama yapıp kül bastıklarını, en son bilirkişi heyetinin incelemesi için geçen Ocak ayında açtıklarını da aktardı.

Söz alan sanık avukatlarından Yusuf Koçyiğit, İsa Sakın'a sorularını yönetti ve kendisinin girmesine rağmen ilk bilirkişi heyetinin, olay yerlerine neden gitmediğini sorup bu yönde eleştiride bulundu. Yargılama bolunca, sessiz ve sakin duruşuyla dikkat çeken duruşma savcısı Oğuz Köktan, söz alırken, "Girenler bayılmış, tehlikeli olduğu için ocak kapatılmış, heyetin girmemesi neden eleştiriliyor anlamıyorum'" dedi. Yusuf Koçyiğit'in bu yöndeki sözlerini sürdürmek istemesine bu kez salondaki aileler tepki gösterdi. Mağdur ailelerin avukatları da, itirazda bulundu. Araya giren Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, bu yöndeki ifadelerin artık, yersiz olduğunu ve kendisinin de bulunduğu bilirkişi heyetinin inceleme yaptığını hatırlattı. 



FACİAYI YERALTINDAN TELEFONLA HABER VERMİŞLER
Manisa'nın Soma İlçesi'nde 301 madencinin yaşamını yitirdiği faciayla ilgili 6'sı tutuklu 46 sanıklı davada, işçilerin ifadelerinin alınmasına öğleden sonra da devam edildi. Duruşmada, ilk olarak külleme ekibinin başındaki başçavuş Mehmet Kandemir tanık olarak dinlendi. Olaydan sonra artık çalışmadığını ve kendi işini yaptığını söyleyen Mehmet Kandemir, olay anında yer üstünde olduğunu, altında çalışanlardan birinin telefon etmesiyle yangından haberdar olup, kurtarma çalışmalarına başladıklarını anlattı.

Kül basma işlemini emniyet amaçlı yaptıklarını, olaydan hemen önce dinamit patlatıldığı sırada yeraltında olmadığını ifade eden Mehmet Kandemir, “Aşağıya indiğimiz zaman yoğun dumandan U 3 bölgesine gidilemiyordu. Ancak yine de o yöne doğdu su tuttuk. Görünen bir alev yoktu. Sonra amirler kendi aralarında görüştü ve havanın ters çevrilmesinden dolayı ocağı boşaltmamız istendi. Ocak girişlerine fanlar kuruldu, hava sürkülasyonunun daha çok olması için. Olay gecesi sabaha kadar çalıştım. Bir gün dinlendikten sonra tekrar ocağa gittim. Ocak içinde çeşitli bölgelerde bant, kama, plastik malzemeler yanıyordu. Onların söndürülmesini sağladık. Olayın son günü 5'inci bant boyunda, Mustafa Korkmaz ile Mehmet Efe'nin cesetlerini alıp dışarıya çıktık" dedi. Kandemir, madende, kül defteri olduğunu ve hangi tarihte, nereye, ne kadar külün kullanıldığının burada yazılı olduğunu da savundu. Mehmet Kandemir, mağdur ailelerin avukatlarının, ocakta 50 PPM'in üzerinde karbonmonoksit gazı ölçümü yapıldığı zamanlarda, tahliye kararı verilip verilmediğini sormaları üzerine, “Hayır görmedim" yanıtını verdi. 

SORULARI SİZ SORUN
Mehmet Kandemir'in ifadesi sırasında, tutuklu sanıklardan İşletme Müdürü Akın Çelik'in sorularının uzun sürmesi üzerine dinleyici sıralarındaki madenci aileleri tepki gösterdi. Bir madenci yakını, “Bunlar soru sormasın artık. Sordukça bizim içimiz yanıyor" dedi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'nın bunun hakları olduğunu hatırlatması üzerine ise aynı madenci yakını “Soruları siz sorun, avukatlar sorsun. O zaman" yanıtını vermesi salonda gülüşmelere neden oldu. 

İFADE VERMEK İSTEYEN İŞÇİYLE İLGİLİ TUTANAK, TARTIŞMA YARATTI
Duruşmada daha sonra ocakta kulikar yolu yapımı ve onarımında görev yapan Süleyman Albaylı, ifade verdi. Olay günü yaşadıklarını anlatan Süleyman Albaylı, kendi gaz maskesinin çalıştığını ancak arkadaşlarından bazılarınınkinin küflü çıktığını gördüğünü söyledi. Olaydan sonra bir daha çalışmadığını, sanıklardan şikayetçi olduğunu ifade eden Albaylı, ocakta sıcağın etkisiyle terden tişörtünün tamamen ıslandığını, bazı zamanda ise emniyet görevlileri olmadan dinamit patlatıldığını savundu. Süleyman Albaylı ayrıca, “Amirlerim oturup dinlenenleri ayağa kaldırır, ayakta dinlenmelerini isterdi. Akın Çelik'in diğer yöneticilerin, tehlikeli yerde üretim yapılmasını istediklerini ya da göz yumduklarını da arkadaşlarımdan duyardım" dedi. İfade işleminin tamamlanmasından sonra mağdur ailelerin avukatları, sabah duruşma öncesinde kendi isteğiyle gelip ifade vermek isteyen Ali Osman Okur'un, “Amirlerimin ve şeflerinin isteğiyle buraya gelip ifade vermek istedim. Burada haksızlıklar yapılıyor çünkü" sözlerini tutanak altına alıp kayıtlara geçmesi için Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı'ya verdi. Sanık avukatlarının buna itiraz etmesi, salonda bir kez daha gerginlik çıkardı. Aileler avukatlara tepki gösterdi. Avukatlar arasında tartışma yaşandı. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı da, duruşmayı yarına erteledi. 

AİLELERDEN CERATTEPE DESTEĞİ
Duruşmaya verilen arada açıklama yapan mağdur aileler ile avukatları, Artvin Cerattepe bölgesinde, çevrecilerin verdiği mücadeleye destek çıktı. İlk konuşmayı yapan Avukatlardan Can Atalay, “Duruşma salonunda ailelerin sabrını zorlayan bunca duruma rağmen, onlar ısrarla duruşmayı takip ediyor. Takibin sonuçlarını almaya başladık. Örtüp bırakmaya çalıştıkları konular, apaçık ortaya çıkmaya başladı. Soma katliamı esas olarak tarımın tasfiyesi ile neredeyle kölelik sisteminde çalışmaya zorlanan insanları, maden işçiliğine mecbur bıraktı. Buradan bizler, Artvin'e bir dayanışma selamı göndermek istedik. Direnen, doğalarına, ormanlarına, sularına sahip çıkan insanlara destek selamı gönderiyoruz. Doğalarına sahip çıkan tüm Artvinlilerin yanındayız. Buradan Akhisar'dan sesimizi ulaştırmak isteriz" dedi. Aileler adına konuşan İsmail Çolak da, Artvin'de çevrecilere, dayanışma duygularını gönderdiklerini, mücadelelerini desteklediklerini söyledi. (DHA)

Yorum Yazın

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz

Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.

Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yukarıdaki alan boş bırakılamaz
Yorumlar
Yeniden eskiye
Eskiden yeniye
Öne çıkanlar

Bu habere hiç yorum yapılmamış... İlk yorum yapan sen ol.