Feyzioğlu, Batman'da protesto edildi
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Batman Barosu'nun yenin hizmet binasının açılışında bir grup avukat tarafından protesto edildi.
- Ege Postası
- 04.09.2016 - 16:23
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Batman Barosu'nun yenin hizmet binasının açılışında bir grup avukat tarafından protesto edildi. Feyzioğlu, "Protesto edenler, protesto edilenleri dinlemeyi de bilseler daha mutlu oluruz. Barışçı olması kaydıyla her düşüncenin açıklanmasının arkasındayız. Katılmak zorunda değiliz ama bir birimizi dinlemeliyiz. Hep söylerim, bir birimizi anlamaya çalışmakla işe başlayalım. Bu yolda gayret sarf etmeliyiz" dedi.
TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, Batman Barosu'nun yeni hizmet binasının açılışına katıldı. Açılışta konuşma yapmak için kürsüye çıkan Feyzioğlu, Batman Mezopotamya Hukukçular Derneği üyesi bir grup avukat tarafından, 'Tutuklu avukatlara özgürlük, Tahir Elçi için adalet' yazılı pankart açtı. Daha sonra avukatlardan biri Feyzioğlu'na seslenerek; şöyle konuştu:
"Herkes sizi Türkiye Barolar Birliği Başkanı olarak biliyor ama sizin yaptığınız şey savaşı haykırmak, savaşa sevinmek ve twitter'dan yazmak. Bizim sizden istediğimiz şey tutuklu avukatlara sahip çıkmanız ve Tahir Elçi'nin dosyasına sahip çıkmanız. Genelkurmay Başkanlığı görevini bırakmanız ve görevinizin başınıza dönmenizdir. Bu sebeple sizi protesto ediyoruz."
Protestoda bulunan avukatlar daha sonra salondan ayrılırken, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu, "Protesto edenler, protesto edilenleri dinlemeyi de bilseler daha mutlu oluruz. Barışçı olması kaydıyla her düşüncenin açıklanmasının arkasındayız. Katılmak zorunda değiliz ama bir birimizi dinlemeliyiz. Hep söylerim; bir birimizi anlamaya çalışmakla işe başlayalım. Bu yolda gayret sarf etmeliyiz" dedi.
ELÇİ GİBİ İNSANLARA İHTİYACIMIZ VAR
Feyzioğlu, daha sonra yaptığı konuşmada, İzmir'de başka, Batman'da başka, Edirne'de başka, Ankara'da başka konuşmadığını anlatırken, "Aynı fikirde olmayabilirsiniz, ben Atatürkçü'yüm. Anladığım, tanımladığım şekilde cumhuriyetçiyim, demokratım. Bir birimizin fikir özgürlüğüne saygı göstermeliyiz. Her konuda anlaşmadığımız ama anlaşmama hakkımızı peşinen kabul edip, bir birimizle diyalog kurmamaya hakkımız olmadığını da bilerek, bir birimizi kucakladığımız sevgili dostum Tahir Elçi'yi rahmetle anıyorum. Tahir Elçi'yi anlamak ve onun mirasını sahiplenmek kavgayla olmaz. Tahir, bir köprü insanıydı ve köprü insanı olduğu için katledildi. Köprü insanları her zaman ateş altındadır. Bugün bizim Tahir Elçi gibi köprü insanlarına ihtiyacımız var. Mekanı cennet, makamı ali olsun" dedi.
Dün Şanlıurfa'da baronun açılışına katıldığını belirten Feyzioğlu, "Orada belirttiğim sözün medyada geniş yer bulmasına sevindim. Burada da tekrar belirtmek istiyorum; Türkiye'nin F-16 pilotlarının açığı neyse hakim ve savcılardaki açığı da odur. İhtiyaç neyse burada da budur. TSK'nın içindeki eksikliğin giderilmesindeki çabanın aynısı yargının içindeki eksiğin de giderilmesi için gösterilmelidir. 100 bin kişilik avukat ordusu bu yolda hazırdır. Hiçbir eğitime, staja gerek kalmaksızın en ala savcılık ve hakimliği yapmaya hazırdırlar. Yeni mezunlarla açığın doldurulmasına ağırlık verileceğine avukatlar için de, 15 Temmuz sonrası oluşan açığın giderilmesi çok daha akla yakın bir proje olacaktır. Hem de böylece hak savunmanın ne olduğunu yaşayarak öğrenmeye çalışan meslek grubu hak dağıtan pozisyona geçtiğinde çok daha tatmin sonuçlar çıkacaktır. Belli bir süre avukatlık yapmayanın hakimlik yapması mümkün değildir" diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN BÜYÜK SORUNLARI VAR"
Ülkede 79 milyonu bir arada tutmanın tek yolunun adaleti sağlamak olduğunu da ifade eden Feyzioğlu, şunları ekledi:
"Türkiye'nin büyük sorunları var. Türkiye'nin fay hatları kırıldı, kırılacak. Türkiye'yi bir arada tutmanın, çimento gibi yapıştırmanın bizim bildiğimiz tek yolu 79 milyonu adalet paydasında buluşturmaktır. 79 milyonu, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmakla güven duyulur hale getirirsek, vatandaşlıkla gurur duyulacak hale getiririz. Bu da kucaklaşmak demektir. Ne zaman ki, adalet çökmüş, çökmeye yüz tutmuş o zaman Türkiye Cumhuriyeti bir bela sorunuyla karşı karşıya gelmiştir. El birliğiyle adaleti bağımsız, şeffaf ve hesap verebilir hazır hale getirmeliyiz. Toplum çok boyutludur, çok renkli olmalıdır. Kendisine üstün sıfat yapıştıranların, merkeze insanı koymaları gerekmektedir." (DHA)
Yorum Yazın