Flaş! Zekeriya Öz hakkında yakalama kararı çıktı
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından eski savcı Zekeriya Öz, Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç hakkında yakalama kararı çıkarıldı.
- Ege Postası
- 10.08.2015 - 17:22
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) başta Ergenekon eski savcısı Zekeriya Öz olmak üzere 17-25 Aralık savcıları ile ilgili önce görevden uzaklaştırma daha sonra da meslekten ihraç kararı vermişti. HSYK Başmüfettişliğince haklarında soruşturma yapılan Ergenekon savcısı Zekeriya Öz, 17 Aralık soruşturması savcıları Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç’in dosyaları Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildi. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı vekili Ömer Faruk Aydıner, Bakırköy 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdiği talepte şüphelilere atılı suç şüphesinin varlığını gösteren somut deliller oluşması, şüphelilerin dosya içerisine yansıyan eylem ve davranışlarından, delilleri yok etme ve gizleme, değiştirme hususunda kuvvetli şüphenin bulunması gerekçesiyle haklarında tutuklanma amaçlı yakalama emri düzenlenmesi istendi. Mahkeme, dosyayı inceliyor.
Savcı Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç, işadamı Reza Zarrab ve bakan çocuklarının da aralarında bulunduğu kişiler hakkında 17 Aralık soruşturmasını yürütmüşlerdi. Soruşturma yürürken Mehmet Yüzgeç, Kahramanmaraş Cumhuriyet Savcılığı’na atanmış daha sonra da görevden uzaklaştırılmış ve meslekten ihraç edilmişti. Celal Kara ise yine soruşturma yürüttüğü sırada İstanbul’dan, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı'na savcı olarak atandı. Afyonkarahisar Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapan Kara, HSYK tarafından önce tedbiren görevden uzaklaştırıldı daha sonra da meslekten ihraç edildi.
'DARBE' İDDİASI İLE ERGENEKON'U BAŞLATTI, 'DARBE'DEN YAKALAMA KARARI ÇIKTI
12 Haziran 2007’de başlayan Ergenekon soruşturması kapsamında; aralarında Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ ve TSK'da görev yapan üst düzey komutanlar ile ÇYDD Genel Başkanı Türkan Saylan ve bazı ünlü gazetecilerin de yer aldığı isimler hakkında "darbecilik" suçlamasıyla dava açan Zekeriya Öz’e, "darbe" teşebbüsünden yakalama fezlekesi çıkarıldı.
ERGENEKON İDDİANAMESİNDE NELER VARDI
Zekeriya Öz tarafından hazırlanan Ergenekon iddianamesi ile Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan yakalama fezlekesindeki suçlamalar, birbiriyle benzerlik gösteriyor.
Öz, Ergenekon soruşturması kapsamında hazırladığı iddianamede, “Ergenekon terör örgütünün, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı halkı silahlı isyana tahrik ettiği gibi, cebir şiddet kullanmak sureti ile Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren ortadan kaldırmaya teşebbüste bulunduğu, amaçlarına ulaşmak için kontrolü altında bulunan medya ve sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla ülkede kaos ve iç çatışma ortamı oluşturmaya çalıştıkları, oluşacak gerginlik ortamından faydalanarak, görevde bulunan hüketleri çalışamaz hale getirip, nihai olarak ordu içerisinde kendilerine destek vereceklerini umdukları askeri şahısların yardımı ile yönetimi değiştirmek amacıyla hükümeti yıkmaya teşebbüs ettikleri…” ifadelerini kullanmıştı.
"CEBİR VE ŞİDDET KULLANARAK..."
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı ise Öz hakkında çıkardığı yakalama fezlekesinde, "Suç işlemek amacıyla örgüt kurmak", "Cebir, şiddet kullanarak Türk Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya, görevlerini yapmasına kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs" ifadelerini kullandı.
RAKAMLARLA ERGENEKON DAVASI
Ergenekon davasında yargılanan sanıkların ve avukatların yaptığı ortak çalışma sonucunda, Kasım 2012’de açıkladıkları raporda yer verilen rakamlar şöyle:
100 binden fazla telefon izlendi.
60 bin telefon dinlendi.
3 bin kişi hakkında takip yapıldı.
1360 kişi ifade verdi.
588 kişi tutuklandı.
7 sanık ifadesini veremeden öldü.
7 sanık kansere yakalandı.
Onlarca sanık çeşitli hastalıklardan ötürü tedavi görmek zorlunda kaldı.
19 iddianamenin toplam sayfa sayısı 17 bini aştı.
Davanın ek klasör arşivi 5 terabayt büyüklüğüne ulaştı. Bu, 9 milyon sayfa belge demek.
Davada 44 gizli tanık vardı.
600’ü aşkın duruşma yapıldı. Bu, Türk Yargı Sistemi’nde yaklaşık 150 yıllık ağır ceza yargılamasına denk geliyor.
Zekeriya Öz kimdir
ERGENEKON SAVCILIĞINDAN BAKIRKÖY BAŞSAVCI VEKİLLİĞİNE
Ümraniye’de bir gecekonduda 27 adet el bombasının bulunması ile 12 Haziran 2007’de başlayan Ergenekon soruşturmasıyla Türkiye, Zekeriya Öz ismini duydu.
Ergenekon soruşturmasını başlatan ve gündeme damga vuran önemli davaların savcısı olan Öz'e 2009 yılının Ocak ayında Başbakan Erdoğan'ın Mercedes marka zırhlı makam aracı tahsis edilmişti. Bakırköy savcılığına atanan Öz'ün makam aracının aylardır tamirde olduğu hatta korumalarının eskort aracının da dün Emniyet tarafından geri alındığı ortaya çıktı.
Peşpeşe gerçekleştirilen Ergenekon operasyonları, Balyoz, Amirallare Suikast, Andıç soruşturmalarının en tepesindeki isimdi Zekeriya Öz.
Mart 2011’de İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekilliği görevine atanana kadar ülkenin gündemindeki soruşturmaları O yürüttü. Son olarak ortaya çıkan büyük yolmsuzluk ve rüşvet soruşturmasının ardındaki isimde oydu.
Ta ki dün akşam Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) 1’inci Dairesi'nce alınan ani bir karar ile Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı vekilliğine atanana kadar.
Yapılan atama ile koordinatör savcılığını yürüttüğü 17 Aralık 2013’de yapılan yolsuzluk ve rüşvet iddialarına ilişkin soruşturmadan da ilişiği tamamen kesilmiş oldu.
Bir ihbar üzerine Haziran 2007’de başlayan Ergenekon soruşturmasının ilk savcısı olan Öz, soruşturmayı yürüttüğü 4 yıl boyunca sık sık gündeme geldi. Ergenekon soruşturmasını yürüttüğü 4 yıl boyunca hakkında birçok suç duyurusu yapılan ve tazminat davası açılan Öz, Ergenekon’a ilişkin hazırlanan 16 iddianamenin 8’inin altına imza attı.
17 ARALIK OPERASYONU İLE YENİDEN GÜNDEME GELDİ
2011’de özel yetkileri alınarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekilliğine atanan Öz, Kaçakçılık-Narkotik Bürosu, Arşiv Yönetimi Bürosu, Güvenlik Yönetimi Bürosu, Tesis Yönetimi Bürosu(Teknik İşler Masası), Adli Sicil Müdürlüğü’nden sorumlu başsavcı vekili olarak görev yaptı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekilliği görevine atandıktan sonra medyada çok yer almayan Öz’ün ismi 17 Aralık 2013’de yapılan yolsuzluk ve rüşvet iddialarına ilişkin operasyon nedeniyle yeniden gündeme geldi.
SORUŞTURMANIN KOORDİNATÖR SAVCISIYDI
Öz’ün başında bulunduğu Kaçakçılık-Narkotik Bürosu savcılarından Celal Kara, şarkıcı Ebru Gündeş’in eşi iş adamı Rıza Sarraf, İçişleri eski Bakanı Muammer Güler’in oğlu Barış Güler, Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan’ın oğlu Kaan Çağlayan, Halk Bankasın Genel Müdürü Süleyman Aslan’ın da arasında bulunduğu 21 kişi ile yine Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’in de arasında bulunduğu 27 kişi hakkında iki ayrı soruşturma kapsamında 17 Aralık 2013’de operasyon talimatı verdi. Kara tarafından yürütülen iki ayrı soruşturmanın koordinatör savcısı ise Zekeriya Öz oldu.
İNCELEME İZNİ VERDİ, GÖREV YERİNİ DEĞİŞTİRDİ
17 Aralık’ta yapılan operasyonun ardından Savcı Öz’ün yolsuzluk ve rüşvet iddialarına ilişkin soruşturmadan alındığına ilişkin dedikodulara ise son noktayı HSYK koydu. Ahmet Hamsici'nin başkanlığında toplanan HSYK 3. Dairesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı, savcılar Zekeriya Öz ve Muharrem Akkaş ile operasyona katılan savcılar ve İstanbul Emniyet Müdürü Selami Altınok hakkındaki ihbar ve şikayetleri ele aldı. Toplantı sonunda, Çolakkadı, Öz, Akkaş ve diğer savcılar ile Emniyet Müdürü Altınok hakkında inceleme yapılması kararı verdi.
AÇIKLAMA İZNİ BEKLERKEN GÖREV YERİ DEĞİŞTİ
Ekim 2013’de yaptığı Dubai seyahatinin 77 bin TL tutan faturalarını işadamı Ağaoğlu’nun ödediği iddialarının asılsız olduğunu savunan Öz, bu konuya ilişkin yazılı açıklama yapmak için HSYK’dan izin beklerken ani bir kararla HSYK 1’inci Dairesince Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı vekilliğine atandığını öğrendi.
Dubai seyahatinin masrafının kendisinin karşıladığını savunan Öz, faturalarının bulunduğu HSYK’nın izin vermesi halinde faturaların da yer aldığı yazılı bir açıklama yapacağını söyledi.
HAZIRLADIĞI İDDİANAME VE BAKTIĞI SORUŞTURMALAR
Zekeriya Öz tarafından hazırlanan iddianameler şöyle:
Birinci Ergenekon iddianamesi, ikinci Ergenekon iddianamesi, üçüncü Ergenekon iddianamesi, İrtica ile Mücadele Eylem Planı iddianamesi, Ergenekon davası sanığı emekli Tuğgeneral Levent Tuğgeneral Levent Ersöz’e suikast iddianamesi, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Çağdaş Eğitim Vakfı yöneticileri hakkında hazırlanan iddianame
Savcı Öz tarafından başlatılan ancak Öz’ün İstanbul Cumhuriyet Başsavcı vekilliğine atanması ile başka savcılara devredilen soruşturmalar ise şöyle:
-Genelkurmay Başkanlığı'na ait internet sitelerinde hükümet aleyhine kara propaganda yapıldığı iddialarına ilişkin soruşturma
-CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal hakkında eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay aracılığıyla 12 Eylül'de oylanacak olan Anayasa değişikliğiyle ilgili yüksek yargı mensuplarını etkilemeye teşebbüs ettikleri gerekçesi ile yürütülen soruşturma
-Jandarma Genel Komutanlığı'nda 2002-2004 arasında örtülü ödenekten yapılan harcamalara ilişkin yürütülen soruşturma
-2001’de dolandırıcılık iddiasıyla gözaltına alındığında emniyette verdiği mülakat ile Ergenekon soruşturmasının temel oluşturan Ergenekon’un firari şüphelisi Tuncay Güney hakkındaki soruşturma
-Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a suikast iddialarına ilişkin emekli Orgeneral Çevik Bir ve eski MİT yöneticisi Nuri Gündeş hakkında yürütülen soruşturma
-Odatv’nin sahibi Soner Yalçın ile Ahmet Şık ve Nedim Şener’in de arasında bulunduğu gazetecilere yönelik soruşturma
-Malatya Zirve Yayınevi Cinayeti soruşturması
TÜRKİYE GÜNDEMİNDEKİ CİNAYETLERİ DE MERCEK ALTINA ALDI
Öz, Ergenekon soruşturması başladıktan 4 ay sonra 5 Ekim 2007’de İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne gönderdiği yazıda Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, Rahip Santora, İsmail Ağa (Bayram Hoca) cinayeti, Danıştay saldırısı, Hrant Dink suikasti, Malatya’daki misyoner cinayeti, misyonerlik davası olarak bilinen dava, Alman Vakıfları davası, İhsan Güven’in öldürülmesi ile ilgili şüphelilerin çeşitli internet sitelerinde yazdıkları yazıları ve yorumların araştırılmasını istemişti.
Zekeriya Öz, ayrıca Hrant Dink’in yargılanması sırasındaki çeşitli olaylardan şüphelilerin katıldığı eylem ve faaliyetler, varsa bu konuda resim, haber, yazı içeriklerinin her olay için ayrı ayrı toplanarak savcılığa gönderilmesini talep etmişti.
İzmir’de Alsancak Kıraathanesi’ne atılan el bombası sonucu ölen İbrahim Çiftçi’nin Necip Hablemitoğlu cinayetinden gözaltına alınıp alınmadığının ve geçmişteki irtibatlarının da araştırılmasını talep eden Zekeriya Öz elde edilen belgelerin acele olarak savcılığa gönderilmesini istemişti.
BAŞBAKAN'IN MAKAM ARACI ONA TAHSİS EDİLMİŞTİ
Zekeriya Öz’e 2009 yılının Ocak ayında Başbakan Erdoğan'ın zırhlı Mercedes makam otomobili tahsis edildi.
HSYK'nın hakkında inceleme başlattığı ve Bakırköy savcılığına atanan Öz'ün makam aracının aylardır tamirde olduğu, korumalarının eskort aracı dün Emniyet tarafından geri alındı.
ÖLÜMLE TEHDİT EDİLMİŞTİ
Zekeriya Öz'ü ölümle tehdit ettiği iddia edilen Özkan Kurt, 'terör örgütü adına tehdit eylemini gerçekleştirmek' iddiasıyla tutuklanmıştı. Kurt hakkında açılan dava Ergenekon davası ile birleştirilmişti.
YETKİ KRİZİ YAŞANMIŞTI
Öz’ün özel yetkili savcı olarak görev yaptığı dönemde İnternet Andıcı soruşturmasında terör örgütü üyesi oldukları gerekçesi ile aralarında emekli orgeneral Hasan Iğsız'ın da bulunduğu 19 kişinin ifadeye çağrılması üzerine dönemin Başsavcısı Aykut Cengiz Engin ile aralarında yetki krizi yaşanmıştı.
Soruşturma kapsamında bazı subayların ifadesi Zekeriya Öz tarafından alınmış ancak sıra generallere gelince yetki krizi yaşanmıştı. İstanbul Başsavcısı Aykut Cengiz Engin'in talimatı ile o tarihte başsavcı vekiliğine vekaleten bakan Cumhuriyet Savcısı Rasim Işıkaltın, 16 Ağustos 2010 tarihli yazısı ile Adalet Bakanlığı Genelgesini gerekçe göstererek muvazzaf general, amiraller hakkındaki dosyanın eksiksiz olarak hiçbir işlem yapılmadan 24 saat içinde kendisine gönderilmesini istemişti.
Kriz Başsavcıvekili Turan Çolakkadı'nın generallerin sorgusunu Zekeriya Öz ile birlikte yapması yönünde alınan kararla sona ermişti. Krizin aşılmasının ardından soruşturma dosyaları ise Zekeriya Öz'de kalmıştı.
2008’DE SAVUNMUŞTU
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan bazı sanık ve vekillerinin soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcılarından Zekeriya Öz hakkında yaptığı şikayetler nedeniyle başlatılan inceleme kapsamında Adalet Bakanlığı dönemin Ergenekon soruşturmasının da yürütüldüğü örgütlü suçlara ilişkin soruşturmalardan sorumlu İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turhan Çolakkadı’dan görüş istemişti.
Üzerinde gizli olduğu belirtilen 29 Temmuz 2008 tarihli 30 sayfalık fezlekede görüşünü açıklayan dönemim İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, Zekeriya Öz’ün Ergenekon soruşturmasını hukuka uygun yürütmediği yönündeki iddialara ilişkin kusurunun olmadığını belirtmişti.
Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, Adalet Bakanlığa gönderdiği fezlekede, Ergenekon soruşturmasının nasıl başladığını ve yapılan operasyonları da özetleyerek şu bilgilere yer vermişti:
“Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz’ün, dilekçelerde ve ifadelerde iddia edildiği gibi ‘tarafsızlık ilkesini ihlal ettiği, objektif davranmadığı, hukuk dışı uygulamalar yaptığı, soruşturmayı kasıtlı olarak geciktirdiği’ yolunda, mevcut dosya kapsamına göre bir bilgi ve delile rastlanılmamıştır.”
ŞİKE SORUŞTURMASINI İHBAR ÜZERİNE SAVCI ÖZ BAŞLATMIŞTI
Olgun Peker’i organize suç örgütü oluşturarak maçların skorlarını baskı ve tehdit ile etkilediği ihbarı üzerine o tarihte özel yetkili Cumhuriyet Savcısı olan Zekeriya Öz tarafından Aralık 2010’da Şike soruşturması başlatılmıştı. Soruşturmanın başlamasından kısa bir süre sonra Savcı Öz ile Fenerbahçe Klübü Başkanı Aziz Yıldırım Etiler'de bir açılışta bir arada görüntülenmişti. Savcı Öz’ün İstanbul Başsavcı vekilliğine atanmasının ardından ise şike soruşturmasını yürütmek üzere özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Mehmet Berk görevlendirilmişti.
“3 AYLIK DİNLEME TALEBİNDE BULUNDU”
Yapılan yargılama sonunda örgüt kurmak ve 4 maçta şike ile 3 maçta teşvik suçlamasıyla 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Yıldırım ifadesinde, Organize Mücadele Şubesi Müdürü Nazmi Ardıç'ın Olgun Peker hakkında dinleme almak için Beşiktaş Adliyesi'ne gittiğini belirterek, "Galatasaray Kongre üyesi Zekeriya Öz benim için 3 aylık dinleme talebinde bulundu. Ertesi hakim kuvvetli suç şüphesi ile nasıl oluyorsa dinleme kararı verdi. Bu durum operasyonla karşı karşıya kaldığımızı göstermektedir. Türk sporuna ele geçirmek isteyen bir grup bu operasyonu organize etmektedir. Bizlerle ilişki kurmak suç ve örgütsel ilişki kurmak için yeterli olsaydı başta İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri Fikret Seçen ve Zekeriya Öz, Mehmet Berk ile Nazmi Ardıç ile birlikte aynı örgütün üyesi olması gerekirdi. Bu kişilerle maç yaptık, yemek yedik. Ancak bizleri derinden yaralayan bizlerle ilişki içindeyken bile bizi dinlemiş olmalarıdır" demişti.
Zekeriya Öz, Bulgaristan göçmeni bir ailenin çocuğu olarak Dünya'ya geldi. İlk, orta ve lise öğretimini Bursa'da tamamladı. Babası Bursa'da esnaflık yapan Zekeriya Öz, 1986 yılında girdiği İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1991 yılında mezun oldu.
Zekeriya Öz, 1997'ye kadar Bursa Barosuna kayıtlı olarak avukatlık yaptı. 1997 yılında Hakim ve Savcılar Sınavını kazandıktan sonra Bursa Barosundaki kaydını sildirip savcı oldu.
Zekeriya Öz, 1999 yılının Ağustos ayında kısa dönem askerlik hizmetine başladı. Askerliğe 114,5 kilo olarak başlayan savcı görevinin 12. gününde çeşitli sağlık nedenleriyle sağlık kurulunun karşısına çıktı. Kendisine 3 ay süreyle hava değişimi verildi ve verilen sürede istenen kilolara inemedi. Bunun üzerine 2 kez daha üçer aylık hava değişimi verildi ve durumunda bir değişiklik olmaması nedeniyle Mayıs 2000'de eksojen obezite tanısıyla askerliğe elverişsizdir raporu verildi.
İlk görev yeri Çine'ye 26 Eylul 1995 tarihli ve 22416 sayili Resmi Gazete'de yazili kararla atanan Zekeriya Öz, Çine'den sonra Mutki'ye 2 Temmuz 1998 tarihli ve 23390 sayılı Resmî Gazete de yazılı kararla gönderildi. Zekeriya Öz, Mutki'de iki yıl görev yaptıktan sonra Balıkesir, Bigadiç'e atandı.
2004 yılında İstanbul’a atandı ve İstanbul Cumhuriyet Savcısı oldu. El Kaide üyesi El Sakka hakkında müebbet hapis istemiyle dava açtı. İstanbul'daki İngiliz Başkonsolosluğu ve sinagoglar ve HSBC'ye, bombalı saldırı düzenleyen El Kaide militanları Azad Ekinci ve Abdülkadir Karakuş'un Suriye'ye Sakka'nın yanına gittiğini tespit etti.
Yorum Yazın